İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin altıncı gününde konuşan Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Keyman, sonraki yüzyılda kentlerin öne çıkacağına değinerek, “Kentlerin Türkiyesi’nde İzmir özel bir kent.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin altıncı gününde konuşan Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Keyman, sonraki yüzyılda kentlerin öne çıkacağına değinerek, “Kentlerin Türkiyesi’nde İzmir özel bir kent. Türkiye’nin geleceği İzmir’in geleceğinde yatıyor. İzmir’in kendini nasıl yöneteceğinde. O nedenle kongrenin İzmir’de olması önemli” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, altıncı gününde “Sadakate Davet” temasıyla düzenlenen oturumlarla devam ediyor. Önemli isimleri bir araya getiren kongrede Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve öğretim üyesi aynı zamanda İstanbul Politika Merkezi (İPM) Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman da “Kentlerin Türkiyesi ve Yaşamdaş Kentler: Demokrasi, Yeni Yerellik, Yaşamsallık” başlıklı bir sunum yaptı. Kongre kapsamında yürütülen çalışmaların önemine değinen Fuat Keyman, “Ben de çalışmalara katıldım. Sayın Tunç Başkan’a hem bu girişimi yaptığı hem de beni bu çalışmaya davet ettiği için teşekkür ediyorum. İzmir’in ayrıcalığı, İzmir’in önemi, böyle bir konferansı burada yapması ile bir kere daha tescil edilmiş oldu. İzmir’e de teşekkür ediyoruz” dedi.
Başkan Soyer’e deprem bölgesinde yürüttüğü çalışmalar için teşekkür etti
Deprem bölgesindeki izlenimlerini de aktaran Fuat Keyman, sivil toplum kurumlarının, belediyelerin çalışmalarının engellendiğini belirterek, “Bu yaşımda Kızılay’ın bu duruma düşmesinden çok üzgünüm. Türkiye’de çadır, kan satan, Eczacılar Birliği’nin deprem bölgesine getirdiği ilk yardım ilaçları için çadırlardan para isteyen bir Kızılay’a sahibiz. Depremde ilk önce holding olmaya çalışan bir Kızılay’a sahibiz. İzmir, İstanbul büyükşehir belediyelerine çok teşekkür ediyorum. Devletin olmadığı, sivil toplumun olduğu, sivil toplumun yeniden canlandığı bir dönemden geçiyoruz. Tunç Başkan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Çünkü o insanların buna ihtiyacı vardı. O insanların çağrılarına belediyelerimiz, sivil toplum örgütleri hemen yanıt verdi” dedi.
“İzmir bunu hak ediyor”
Keyman, İzmir İktisat Kongresi’nin yüzyıl sonra İzmir’de yeniden düzenlenmesinin önemine değinerek şunları söyledi: “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin yüz yıl önce aldığı derslerle ama geleceğe bakarak, o geleceğe bakış içinde ilkeleri birlikte çalışarak, birlikte konuşarak, üreterek yapılması çok önemli. Bu çok değerli. İzmir bunu hak ediyor. İzmir’de olmasının da önemi var çünkü yüz yıldan sonra İzmir İktisat Kongresi bir ulus devlet kurma, ulus kurma kongresiydi. Yüz yıl sonra artık kentli bir Türkiye’de yaşıyoruz. Kentli bir küresel dünyada yaşıyoruz. Bundan sonraki yüzyılın en önemli boyutlarından biri kentler olacak. Türkiye’nin kentlerinden, kentlinin Türkiye’sine geçtik. Kentlerin Türkiye’sinde de özel kentler var. İzmir bu kentlerin en potansiyeli. Türkiye’nin geleceği İzm ir’in geleceğinde yatıyor. İzmir’in kendini nasıl yöneteceğinde… Biz İzmir’e ‘kent bölge’ diyoruz. Çünkü İzmir’den konuşmak; Manisa’dan, Bergama’dan konuşmak anlamına geliyor. Balıkesir’e kadar gidiyor. Büyük bir bölge. Bu bölgenin iyi yönetilmesi, o bölgede birlikte yaşamın olması ama en önemlisi canlıların yaşamı, insanların kaybolmayacağı şekilde bir yönetimin olması bence Türkiye ve dünya için de önemli. O nedenle kongrenin İzmir’de olması önemli.”
“Demokrasinin önemini içselleştirmemiz gerekiyor”
Konuşmasında demokrasinin önemine değinen Keyman, sözlerini şöyle tamamladı: “Yüz yıl önce Türkiye, İzmir İktisat Kongresi ile ulus devlet kurmayla, eğitim ve itibarla başardıysa, bugün de başarabilir. Bugün başarırken, geçmişten ders almamız, geçmişe eleştirel olarak bakmamız, geçmişteki eksik olan şeylerin yanı sıra artılarımıza da bakarak, Türkiye’yi gelecek yüzyıla hazırlamamız gerekiyor. En temel derslerden biri demokrasi. Demokrasi olmayınca ekonomik gelişme, adalet de olmuyor. Demokrasiyi artık üzerinde çalışacağımız, koruyacağımız bir sistem olarak görmemiz lazım. Demokrasinin önemini içselleştirmemiz gerekiyor.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı