Alman hükümeti, İran’da yönetime karşı protestoların ardından ülkedeki “çok ciddi durumu” gerekçe göstererek bu ülkeye yönelik ihracat kredisi ve yatırım garantilerini askıya aldı.
Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığından yapılan açıklamada, İran’daki yetkililerin protestolara yönelik baskılarının ardından bu ülkeyle ticareti geliştirmek için tasarlanan kamu önlemlerinin askıya alındığı belirtildi.
Bakanlığın açıklamasında, İran’a yönelik yatırım garantilerinin askıya alındığı, ihracat kredilerinin de insani muafiyetlerle ocak ayında askıya alınacağı ifade edildi.
“ALMANYA-İRAN TİCARET HACMİ OCAK-EYLÜL DÖNEMİNDE 1,49 MİLYAR EURO”
Alman-İran enerji diyaloğu ve yönetici yetiştirme programının da askıya alındığı bilgisine yer verilen açıklamada, Almanya’nın ticari tanıtım ajansının İran’daki faaliyetlerinin de asgariye indirildiği bilgisi verildi.
Bakanlık, Almanya-İran ticaret hacminin 2021’de 1,76 milyar euro ve bu yılın ocak-eylül döneminde 1,49 milyar euro olduğuna işaret ediyor. Alman devlet kredileri, Alman şirketlerinin yabancı ülkelere yönelik ihracatlarını garanti altına alırken yatırım garantileri de savaş ve devlet el koymalarına karşı koruma sağlıyor.
İRAN’DAKİ GÖSTERİLER
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR), 18 Aralık’ta yayımladığı raporda, gösterilerde emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu 469 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım’daki konuşmasında, ülkede yaklaşık 2,5 aydır devam eden protestolarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 300’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti. İran Güvenlik Konseyi ise 3 Aralık’ta toplam ölü sayısının 200’ü aştığını açıklamıştı. İranlı yetkililer, yaşamını yitirenlerin güvenlik güçleri tarafından değil, “provokatörler” tarafından öldürüldüğünü savunuyor.