DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artı TV’de yayınlanan Liderler Masası programında İsmet Demirdöğen ile Kemal Avcı’nın konuğu oldu …
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artı TV’de yayınlanan Liderler Masası programında İsmet Demirdöğen ile Kemal Avcı’nın konuğu oldu. Babacan, gündemdeki ittifak konusu ile ilgili, “Biz bugün itibarıyla herhangi bir ittifakta değiliz.” dedi.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Biz artık seçim sonrasına bakıyoruz. Bu ülkenin, bu hükûmetle düzelecek hiçbir yanı yok. Bununla çok fazla ilgilenmemek lazım. Artık biz tamamen seçim sonrasına odaklanmış durumdayız. Bütün ekiplerimiz seçim sonrası uygulanacak yol haritasını, eylem planlarını çalışıyor. Dünyada seçimi kazanıp, ülkeyi kaybeden çok lider, parti, koalisyon var. Biz sadece seçimi kazanmakla kalmamalıyız. Ülkeyi de kazanmalıyız. Bunun da yolu her konuda detaylı hazırlıktır.
Plan, program, eylem planları çok zahmetli işler. Biz hazırladığımız her şeyin önce bütçesini hesaplıyoruz. Gün veriyoruz. Bu ciddi bir iş; alın teri, akıl teri. Biz işimizi yüzde yüz hukuk içerisinde yapıyoruz. Tam meşru çalışıyoruz. Onun için korkmuyoruz. Hukuk dışında çalışanlar, meşru dairenin dışında çalışanlar korksun. Bir gün nasıl olsa bütün bunların hesap günü gelir.
İdari denetim olur, yargı denetimi olur, Meclis denetimi olur. Seçim kampanyası dönemine girelim, Türkiye değişecek. Bugün susan çok kurumun ve kişinin rahat konuşabildiğini göreceğiz.
“TÜRKİYE BU DURUMA DÜŞMEMELİYİDİ”
AİHM’deki dosya sayısında Türkiye yıllardır ilk iki ülkeden birisi oldu. Birkaç yıl işler düzgün gitti. Ondan sonra tekrar bozuldu. Nihayetinde bu iş Avrupa Konseyi üyeliğiyle alakalı risklere doğru kademe kademe gidiyor. Türkiye gerçekten Avrupa Konseyi’ne başından beri tam üye olan bir ülke olarak bu duruma düşmemeliydi.
Hukuk çerçevesinde kalma kaygısı bir kere ortadan kalktıktan sonra iş başka mecraya giriyor. Sözde bakan hukuksuzluk talimatı veriyor. ‘Siz yapın geçin, arkadan mahkeme kararı gelsin’, diyor. Tam bir vurdumduymazlık, hukuk tanımazlık. Elle tutulur, ipe sapa gelir bir şey yok. Seçim sonrasına hazırlanmak lazım. Düzelmelerini beklemiyorum.
Kürt sorunu çalıştığımız bir konu. Sorunun varlığını kabul etmek gerekiyor. Erdoğan geçen sene Diyarbakır’a gitti, ‘Eskiden ne söylediysem arkasındayım’ dedi. Ankara’ya döndü, çark etti. Diyarbakır’da başka, Bahçeli’nin yanında başka konuştu.
Ankara’da oturduğunuz yerden ya da Bahçeli’nin konutundan, partilerin genel merkezinden konuşmak kolay. Gelin, ‘Kürt sorunu var mıdır, yok mudur?’ diye Kürt vatandaşlarımıza sorun. Partimizin çatısı altında çözüm sürecinin içinde olan, artısıyla, eksisiyle, her şeyiyle o sürece vakıf olan arkadaşlarımız var. Bu işin hafızası önemli. Tarihten ders alırsanız, aynı hataları tekrarlamazsanız daha iyi bir gelecek herkesi bekler.
“BAHÇELİ, TAMAMEN KAPALI BİR KUTU”
Bahçeli, tamamen kapalı bir kutu. Ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir insan. Siyasi geçmişine bakın; durup dururken, birdenbire pozisyon değiştirebiliyor. 2014 seçimlerinde ‘Bundan cumhurbaşkanı olmaz’ diye meydan meydan dolaştı, sonra 2018’de ‘Bizim adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır’ diye çıktı. U dönüşünü niye yaptı? Bilen yok. Kendi partilerinde doğru düzgün karar süreçleri işliyor mu, bilmiyorum. Bu kadar kapalı kutu çalışan birisinin bir anda dönüş yapmasıyla ülke seçime gidebilir.
Üye olalım ya da olmayalım, Avrupa Birliği sürecini çok kıymetli görüyoruz. AB normlarının, ülkemizde her alanda standartları yükseltmek için iyi bir hedef olduğunu düşünüyoruz. İdeal hedefleri Avrupa Birliği’nde görüyoruz. Çünkü insana kıymet veren, hak ve özgürlükleri önceleyen, demokrasiye değer veren bir yönetim anlayışını Avrupa Birliği’nde daha sağlam görüyoruz.”
İTTİFAK MESELESİ
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla alakalı somut isimler üzerinden tartışma ya da değerlendirme yapmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Biraz daha seçime yaklaşmamız gerekiyor. Eğer ortak adaylık söz konusu olacaksa, bu ittifakta olan partilerin konuşması gereken konu. Biz bugün itibarıyla herhangi bir ittifakta değiliz.
İleride ne olur, bilemiyoruz. Eğer bir ittifak olacaksa, bu ittifakın mümkünse bir ortak aday çıkarması daha tercih edilecek bir modeldir. İttifakta olmayan bir partinin cumhurbaşkanı adayı doğal olarak kendi genel başkanıdır. İttifakta olacak partilerin ortak aday belirlemesini çok faydalı görüyorum.”