Bursa’nın Kestel ilçesinde armut yetiştiren Hayriye Gündoğan, evinin bahçesine devlet desteğiyle yaptırdığı soğuk hava deposu sayesinde ürünlerinin satışında nakliye ve depolama masrafını azalttı.
İlçeye bağlı kırsal Kozluören Mahallesi’nde ailesiyle 40 yıldır armut üreten 70 yaşındaki Gündoğan, yıllık hasat ettiği yaklaşık 500 ton üründen daha fazla kazanç sağlamak için kendi buzhanesini inşa etmeye karar verdi.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna (TKDK) müracaat eden Gündoğan’ın projesi olumlu karşılandı. Kısa sürede yapımı tamamlanarak faaliyete geçen 500 ton kapasiteli deponun 3 milyon liralık maliyetinin yarısı TKDK tarafından hibe edildi.
Gündoğan, meyvenin uygun sıcaklıkta saklanabileceği tesis sayesinde Uludağ’ın eteklerinde 4 bin 500 ağaçlık bahçesinde yetiştirdiği “Santa Maria” ve “deveci” cinsi armutları, aracı olmadan değerinde pazarlayabiliyor. Ekim ayında hasat edilen armutlar mayısa kadar depoda muhafaza edilerek yurt dışına gönderiliyor.
Hayriye Gündoğan, AA muhabirine, soğuk hava deposu yaptırmadan önce yetiştirdiği meyvelerin pazarlanmasında sorunlar yaşadığını söyledi.
Yıllarca çevredeki soğuk hava depolarına kira ödediklerini, nakliye ve işçilik ücretlerine ciddi kaynak aktardıklarını belirten Gündoğan, eşi, kızı, damadı ve torunlarıyla depo yaptırmaya karar verdiklerini anlattı.
TKDK’ye 2018’de sunduğu projenin kabul edilmediğini, ertesi yıl yaptıkları başvurunun onaylandığını ve hızlı bir şekilde deponun inşa edildiğini bildiren Gündoğan, tesisi ilk kez geçen yıl kullandıklarını dile getirdi.
Gündoğan, kendi soğuk hava depoları olmasa kilogram başına 2 liradan yaklaşık 1 milyon lira buzhane kirasının yanı sıra nakliye ve işçiliğe masraf yapacaklarını vurguladı.
“HER YERDE ‘HAYRİYE TEYZE’ OLDUM”
Kaliteli ürün yetiştirdiğini anlatan Gündoğan, “İhracatçılar bizi zaten tanıyor. Bizim mallarımız reçeteli, ihracata uygun üretim yapıyorum. İhracatçı geliyor, tırı doldurup Rusya’ya, Irak’a ürünümüzü gönderiyor. Parayı bankaya atıyor, torunumun hesabına. Ben o banka işlerinden hiç anlamam.” dedi.
Gündoğan, yaşadığı mahalledeki diğer üreticilerin bu işe ilk başladığında kendisine inanmadığını ifade etti.
Bu işin yaşla başla ilgisinin olmadığını kaydeden Gündoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İş olmayınca aş olmuyor hiçbir yerde. Helalinden kazanç istiyorsan çalışacaksın. Helalinden de yiyeceksin. Rabb’im de bereketini veriyor bu işin. Olduktan sonra da ‘Çalışır mı, çalışmaz mı?’ dediler. Yapıyoruz işte. Köydeki diğer yetiştiricilere de yol göstermek istiyorum. Düşsünler arkama, yardımcı olurum. Allah razı olsun bütün kurumlar yardım ediyor Bursa’da. Her yerde çok kolay yaptım ben işlerimi. Her yerde ‘Hayriye Teyze’ oldum.”
Çevredeki tüccar ve soğuk hava deposu işletmecilerinin kendisini ziyarete geldiğini aktaran Gündoğan, başarısından dolayı takdir ettiklerini belirtti.
Gündoğan, soğuk hava deposunu daha da büyütmek için TKDK’ye başvuracaklarını, güneş enerji sistemi kurmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
DEPONUN AB STANDARTLARINA UYGUNLUK BELGELERİ DE VAR
Hayriye Gündoğan’ın tarım danışmanlığını yapan ziraat mühendisi Ümit İlhan Üstünbaş da 2007’den beri bu sektörde yer aldığını bildirdi.
Gündoğan ile yollarının 2018’de kesiştiğini anlatan Üstünbaş, şöyle konuştu:
“O zaman burası bir bahçeydi. Kendi ürünlerini ekip biçtiği bir bahçeydi. Bir hayalinden bahsetti. Biraz uzak bir hayal gibi gözüküyordu ama Hayriye ablamızın gayreti, bizim de naçizane yönlendirmelerimizle böyle bir tesis elde etmiş oldu. TKDK Bursa İl Koordinatörlüğündeki gerek koordinatör gerek uzman personelimizin tamamının ilgi ve alakasıyla böyle bir tesisi çok kısa bir süre içinde üretim bölümüne getirerek bütün hibemizi almış olduk. Bu işletmemiz Avrupa Birliği (AB) müktesebatına uygun, gerek çevre gerek işletme gerek iş sağlığı güvenliği bakımından AB uyum belgelerine sahip bir işletme. Bu durum ihracatçının bizi tercih etmesini sağlıyor. Ablamızın ekstra bir özelliği de bir şeyi istediği zaman kendisi koşturuyor. İstediğini alana kadar elinden gelen mücadeleyi yapıyor. Ben bir danışmanım ama benim önümü çok açtı, sağ olsun. Kendisinden çok şey öğrendik. O yüzden bu projenin hızlı bir şekilde bitmesinin yegane sebebi de Hayriye abladır.”