Kuduz virüsü, kuduz bir hayvanla temas edilmesi halinde bulaşan bir hastalıktır. Kuduz virüsü, bulaştığı andan itibaren sinir sistemini doğrudan etkileyerek beyin ve omuriliklerin zarar görmesine neden olarak ölümcül sonuçlar doğurabilir. Peki kuduz, ilk temastan kaç gün sonra kendini belli ede?
Kuduz, kuduz virüsü taşıyan bir hayvanın ısırmasıyla kolayca bulaşabilen, özellikle çocuklar için oldukça tehlikeli bir hastalıktır. Kuduz virüsü, genellikle ısırıkla bulaşsa da nadiren ısırık dışı temaslarla da bulaşabildiği görülür. Kuduz virüsünün bulaşmasıyla kişilerin ciddi zararlar görmemesi için temastan hemen sonra muhakkak doktora başvurulması önerilir. Başı boş sokak hayvanlarının saldırılarının arttığı bu günlerde, aşılarının yapıldığından emin olunmayan hayvan temasından muhakkak doktora gidilmesi gerekir.
Kuduz virüsü yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik gibi semptomlarla gribe benzer. Bu belirtilerin görülmeye başlamasıyla hemen doktora baş vurulması gerekir. Erken müdahale olmaması halinde neticeleri çok daha tehlikeli olabilir. Dr. Özlem Karagöl, virüsünün bulaşmasının ardından inkübasyon süresinin 31-90 gün arasında değiştiğini söyleyerek olguların %30’unda 30 gün, %54’ünde 31-90 gün, %15’inde 90 günden fazla ve %1’inde bir yıldan uzun olarak bildirildiğine değindi. Kuduzun diğer belirtileri şöyledir:
Halsizlik
Isırılan bölgede geçmeyen acı, yangın ve kanama
Mide bulantısı ve kusma
Yüksek ateş
Şiddetli baş ağrısı
Kuduz şüpheli hayvan ile temasta yara yerine yapılacak ilk yardım uygulaması hayat kurtarıyor. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi, SHMYO İlk Yardım Bölüm Başkanı Özlem Karagöl, ölüm riskinin çok yüksek olduğu kuduz vakalarında, ilk anda yapılması gerekenleri anlattı. Özlem Karagöl, yaranın en az 15 dakika su ve sabunla yıkanması, deterjan, iyot bileşiği ya da virüs öldürücü etkisi olan bir maddenin yarada kullanılmasını önerdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün de önerdiği bu yöntemin mutlaka uygulanmasını, sabun bulunamaması halinde yaranın bol su ile yıkanması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin hâlâ kuduz yönünden endemik bir bölge kabul edildiğini belirten Özlem Karagöl, ülkemizde yılda yaklaşık 300 bine yakın insanın kuduz tedavisi olduğunu kaydetti. Kuduz riski konusunda Türkiye’nin, Afrika ve Asya ülkeleri ile aynı yüksek risk kategorisinde bulunduğuna dikkat çekti. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre Türkiye, 2008 yılından beri kırmızı renkle ifade edilen yüksek risk kategorisinde yer alıyor.
Özlem Karagöl, kuduz nedeniyle ölümün genellikle ilk semptomların görünmesinden iki hafta içinde gerçekleştiğini de belirtti. Kardiyopulmoner bozuklukların, en sık görülen tıbbi komplikasyonlar olduğundan söz etti. “Sinüs taşikardisi çok yaygındır ve kalp hızı, ateşin yüksekliğine göre beklenenden daha fazladır. Aritmi, kalp yetmezliği, hipotansiyon ve kardiyak şok gibi çeşitli kardiyak komplikasyonlar görülebilir.” açıklamalarını yaptı. Kişilik değişiklikleri ve idrak bozukluğu gibi nörolojik bulgular dikkatli bir gözlemle saptanabilir. Anksiyete, depresyon ve huzursuz ruh hali yaygındır. Uykusuzluk ve kabuslar sık sık tarif edilir. Göze ve burna yakın ısırıklarda görme ve koku duyusuna ilişkin halüsinasyonlar ortaya çıkabilir.” bilgilerini de ekledi.