Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Avrupa Birliği yolunun asfalt bir yol olmadığını belirterek, “Zor işleri başarmak …
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Avrupa Birliği yolunun asfalt bir yol olmadığını belirterek, “Zor işleri başarmak hükümetlerin iradesine bağlıdır. Hükümetler buna birinci öncelik olarak bakıyorlarsa, zorlukların üstesinden gelirler. Yoksa günler geçer, yıllar geçer, trenler durur, kalkar gider ve büyük fırsatlar kaybolur. Hükümetimiz bu son trenin içinde olduğumuzun farkındadır. Büyük bir irademiz var, büyük bir bilincimiz var ve bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğiz” dedi. Gül, reform sürecinin yavaşladığı yönündeki eleştirilere de, “Bunları diyenler bilmeden, olup bitenleri takip etmeden konuşanlardır. Bizim demokratikleşme adına eksiklerimiz var, bunları bu süreç içerisinde yapacağız. Hükümetimiz karar aldı, 9. Uyum Paketi’ni de Meclis kapanmadan yasalaştıracağız” diye cevap verdi.
Gül, AK Parti’nin ‘Türkiye Bülteni’ adlı dergisine Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinde gelinen noktayı değerlendirdi. AB’nin, Türkiye’nin neredeyse yarım asırdır içinde olduğu büyük bir proje olduğunu kaydeden Gül, bu süreçte Türkiye’nin tam üye olması için trenin birkaç kez durduğunu, istasyonda Türkiye’nin de binmesine fırsat verildiğini ancak bu fırsatın kaçırıldığını bildirdi. “Tren yürümüş gitmiş, artık bu son tren de önümüzden geçerken AK Parti iktidarı bu trene Türkiye’yi bindirmiştir” diyen Gül, 17 Aralık 2004 kararı ve 3 Ekim 2005 tarihindeki müzakereye başlama kararının Türkiye’yi AB trenine bindirdiğini kaydetti.
3 Ekim’den bugüne Türkiye’nin müzakere eden ülke statüsüne kavuştuğunu belirten Bakan Gül, “Bu yola giren, bu trene binen üstüne düşenleri yapınca istikamete mutlaka gider. Bunda hiçbir tereddüt yok. Bununla ilgili açıklamalar, anlaşmalar zaten hep ortada. Şimdi önemli olan Türkiye’nin bu süreci hızlandırması. Bu da Türkiye’nin üstüne düşeni en iyi yapmasıyla ilgilidir. Yoksa yine eski yıllarda olduğu gibi biz vaktimizi geçirirsek bu tren de istasyonda durur, o zaman bizi indirir istasyonda. Hükümetimiz bunun bilinci içerisindedir” dedi.
Dışişleri Bakanı Gül, önümüzdeki sürecin üç önemli ayağının bulunduğunu, bunlardan birinin demokratik reform sürecinin devam etmesi olduğunu açıkladı. Demokratik reform süreciyle ilgili 8 tane paket çıkartıldığını dile getiren Gül, 9. Uyum Paketi’nin de Meclis tatile girmeden önce yasalaşacağını bildirdi.
Sürecin ikinci önemli ayağını Avrupa hukukunun Türkiye tarafından üstlenilmesi olarak açıklayan Gül, 35 konu başlığında Avrupa’nın herhangi bir ülkesinin hizasına gelmeyi amaçladıklarını kaydetti. Gül, bu konuda hükümet olarak dikkatli hareket ettiklerini kaydetti.
HÜKÜMET AB KANALI KURUYOR
Sürecin üçüncü ayağının iletişim olduğuna işaret eden Bakan Gül, “İletişim de gerek içeride iletişim gerekse Türkiye dışında AB ülkelerindeki halkı aydınlatmak. Bu konuyla ilgili birçok toplantılar, birçok çalışmalar yapıldı. Birçok profesyonellerden faydalanıyoruz” dedi. Gül, bu çerçevede Türkiye içerisinde de halkın bilgilendirilmesiyle ilgili AB Genel Sekreterliği içerisinde AB İletişim Kurumu kuracaklarını açıkladı. En öncelikli hedeflerinin Avrupa Birliği ile ilgili bir televizyon kanalını devreye sokmak olduğunu belirten Gül, bu konuda TRT’den yararlanacaklarını, gelişmeler konusunda halkı aydınlatacaklarını vurguladı. Bununla ilgili temasların devam ettiğini anlatan Gül, yakında çalışmanın hayata geçirileceğini ifade etti.
Hangi bakanlığın, hangi kurumun ne yapacağı ve atılacak adımların hangi tarihe kadar bitirileceğini tespit edeceklerini vurgulayan Gül, AB Komisyonu’nun Ekim ayında açıklayacağı İlerleme Raporu’nun çok iyi çıkmasını ümit ettiklerini, Türkiye’nin bu şekilde önünün daha açık olacağını bildirdi.
“Avrupa Birliği yolu asfalt bir yol değildir” diyen Bakan Gül, zor işleri başarmanın hükümetlerin iradesine bağlı olduğunu vurguladı. Gül, “Hükümetler buna birinci öncelik olarak bakıyorlarsa, bu konuda çok iradeli davranıyorlarsa, zorlukların üstesinden gelirler. Ama öyle bakmıyorlar ve bu bilinç içerisinde değillerse günler geçer, yıllar geçer, trenler durur, kalkar gider ve büyük fırsatlar kaybolur. Şimdi hükümetimiz bu son trenin içinde olduğumuzun farkındadır. Büyük bir irademiz var, büyük bir bilincimiz var ve bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Onun için de gerek 9. Reform Paketi’ni gerek müktesebatla ilgili reformları süratli bir şekilde ve en iyi şekilde tamamlayacağız” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Gül, Türkiye’nin müzakere sürecinde yavaşlama olduğu yönündeki eleştirilere de şöyle cevap verdi:
“İçeride ve dışarıda ‘Türkiye’de reform süreci durdu, Türkiye’de hükümet bu heyecanı kaybetti’ diye bazı sözler var. Bunları diyenler bilmeden, olup bitenleri takip etmeden konuşanlardır. Biz bir taraftan 9. Reform Paketi’ni açıklıyoruz, burada çok önemli kanunları geçirmeye başlamışız, çok önemli imzaladığımız uluslararası sözleşmeleri onaylamaya başlamışız. Hala reform sürecinin yavaşladığından bahsediyorlar. Dolayısıyla bu doğru değil. Bunda çok inançlı ve kararlıyız. Bu süreç daha devam edecek. Çünkü bizim demokratikleşme adına eksiklerimiz var, bunları bu süreç içerisinde yapacağız. Hükümetimiz karar aldı. Meclis kapanmadan önce bunlar gerçekleşecek, bununla da onur duyuyoruz.”
