Son Dünya Kupası şampiyonu kim?sorusu merak edilenler arasında yer alıyor. Katar’da düzenlenecek olan 2022 Dünya Kupası’nın başlamasına az zaman …
Son Dünya Kupası şampiyonu kim?sorusu merak edilenler arasında yer alıyor. Katar’da düzenlenecek olan 2022 Dünya Kupası’nın başlamasına az zaman kala futbolseverler arama motorlarında Son Dünya Kupası şampiyonu kim? Dünya Kupası’nda en son kim şampiyon oldu? Dünya Kupası’nı en son hangi ülke kazandı? soruları aratılıyor. Tüm merak edilenler haberimizde yer alıyor.
SON DÜNYA KUPASI ŞAMPİYONU KİM?
FIFA Dünya Kupası, uluslararası alanda futboldan sorumlu en üst düzey yönetim organı olan Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) üyesi ülkelerin erkek millî takımlarının katılabildiği uluslararası futbol turnuvası. 1930’daki ilk turnuvadan beri, II. Dünya Savaşı sebebiyle gerçekleştirilemeyen 1942 ve 1946 yılları dışında dört yılda bir düzenlenmektedir.
Günümüze kadar düzenlenmiş olan toplam 21 turnuvada 8 farklı takım şampiyonluğa ulaşmıştır. Her turnuvaya katılmış olan tek takım konumundaki Brezilya, kazandığı beş şampiyonluk ile kupanın en başarılı takımıdır. İtalya ve Almanya dörder; Arjantin, Fransa ve Uruguay ikişer; İngiltere ve İspanya ise birer şampiyonluk kazanmıştır. Son şampiyon, 2018’deki turnuvada şampiyon olan Fransa’dır.
DÜNYA KUPASI EN ÇOK GOL ATAN KİM?
1930 yılından beri 4 senede bir gerçekleştirilen Dünya Kupası’nda gol kralı, Gol vuruşu anlamında futbol dünyasının sayılı isimleri arasında yer alan Miroslav Klose, 16 golle Dünya Kupası tarihinin en golcü oyuncusu konumundadır.
Güney Kore-Japonya 2002 ve Almanya 2006’da 5’er, Güney Afrika 2010’da 4 gol atan Klose, Brezilya 2014’te ise 2 gol bularak Ronaldo’nun rekorunu geride bıraktı ve Dünya Kupası tarihinin en golcü ismi olmayı başardı.
DÜNYA KUPASI EN İYİLER HAKKINDA DETAYLAR!
Giuseppe Meazza ( İtalya ):
Topla ceza sahasının içinde buluştuğunda rakip takım savunmasını kaosa sürükleyen Meazza, futbol tarihinde adını, son derece yetenekli ve gol yollarında usta bir futbolcu olarak yer almakta.
Saha içindeki şovmenliğinin yanı sıra saha dışındaki renkli hayatıyla da bilinen Meazza, 1934 ve 1938’de Dünya Kupası’nı kaldıran İtalya Milli Takımı’nın en çok hatırlanan ismi.
Teknik direktör Vittorio Pozzo, İtalya Milli Takımı’nın formasıyla çıktığı 53 karşılaşmada 33 gol atan futbolcu için “Eğer Meazza varsa, maça 1-0 önde başlıyorsunuz demektir.” ifadesini kullanmıştı.
Ferenc Puskas ( Macaristan ):
Real Madrid’in efsanevi ismi Puskas, Macaristan Milli Takımı’nın uluslararası alanda en başarılı olduğu dönem 1950’li yıllarda, ülkesinin en ünlü ve yetenekli futbolcusu olarak tarihe geçti.
Milli takımıyla 1954’teki Dünya Kupası’nda final oynayan ve 1962’deki kupada da takımdaki yerini alan Puskas, futbol tarihinin en iyi golcüleri arasında sayılıyor.
Real Madrid’deki takım arkadaşı Alfredo Di Stefano’nun, “süper yetenek” diye bahsettiği oyuncu, sadece futbol tarihinin değil, 20. yüzyılın en ünlü Macar’ı olarak övülüyor.
Just Fontaine ( Fransa ):
Fas doğumlu Just Fontaine, 1958’deki Dünya Kupası’na kadar milli takımın formasını sadece iki kez giydi.
Takım arkadaşı Rene Bliard’ın sakatlanmasıyla 1958’de oynama fırsatı bulan Fontaine, Paraguay ile yapılan açılış maçında 3 gol birden atarak ilk 11’i çoktan hak ettiğini herkese gösterdi.
Oynadığı tek Dünya Kupası İsveç 1958’de rakip filelere 13 gol gönderen Fontaine, bir turnuvada en fazla gol bulan oyuncu konumunda.
Pele ( Brezilya ):
Futbolda tüm zamanların en iyi futbolcularından biri olarak gösterilen Pele, 4 kez katıldığı Dünya Kupası organizasyonlarında 12 gol attı ve Brezilya’nın 3 Dünya Kupası kazanmasında başrolü oynadı.
1958’deki Dünya Kupası’nda henüz 17 yaşındayken forma giyen Pele, yarı final maçında “hat trick” yaptı ve İsveç ile oynanan final maçında hafızalardan silinmeyecek güzellikte bir gol atarak takımını galibiyete taşıdı.
Eusebio ( Portekiz ):
Portekiz Milli Takımı,1966’da katıldığı ilk Dünya Kupası’nda 9 gol atan Eusebio’nun büyük katkısıyla yarı finale kadar yükseldi.
Hızı ve sert vuruşlarıyla kaleci ve savunmacıların kontrol etmekte zorlandığı futbolcuların başında gelen Eusebio, sadece 1966’da boy gösterdiği Dünya Kupası’ndaki performansıyla unutulmazlar arasına girdi.
Gerd Müller (Batı Almanya ):
Batı Almanya’nın efsanevi teknik direktörü Helmut Schön’ün, “küçük gollerin adamı” diye nitelediği Müller, iki organizasyonda (1970 ve 1974) oynadığı 13 maçta 14 “küçük” gol attı.
Ülkesinin 3. olduğu 1970’teki Dünya Kupası’nda rakip ağları 10 kez havalandıran Müller, her ne kadar futbolcu fiziğine sahip olmasa da gol yollarındaki müthiş becerisi ve topla doğru yerde, doğru zamanda buluşmasına olanak sağlayan güçlü hisleriyle Almanya için her zaman önemli bir oyuncu oldu.
Paolo Rossi ( İtalya ):
Rossi, 1982’de Dünya Kupası’nı kazanan İtalya Milli Takımı’nı attığı 6 golle zafere taşırken kariyerini Altın Top ve Altın Ayakkabı ödülleriyle süsledi.
İlk kez 1978’deki organizasyonda henüz 21 yaşındayken attığı 3 golle parlayan skorer futbolcu, 1980’de adının karıştığı bahis skandalı nedeniyle 3 yıl futboldan men edilmesine rağmen cezasının 2 yıla indirilmesinin ardından 1982’deki Dünya Kupası’nda oynama şansı buldu.
Bu süreyi, yerel bir takımla antrenmanlara çıkarak geçiren Rossi, 1982 Dünya Kupası’nda her ne kadar iyi başlangıç yapamasa da kendisini Brezilya’ya attığı 3 golle kanıtladı. Yarı finalde Polonya’ya 2 gol atan Rossi, Batı Almanya ile oynanan ve 3-1 İtalya’nın üstünlüğüyle sona eren final maçında da perdeyi açan gole imza attı.
Romario ( Brezilya ):
Kariyerinde binden fazla gol atan Romario, takım arkadaşı Bebeto ile sağladığı uyum neticesinde Brezilya’ya 1994 Dünya Kupası’nı kazandıran isim oldu.
Müthiş bir gol önsezisi bulunan futbolcu, Johan Cruyff ve Diego Maradona gibi birçok yıldızın övgüsünü kazanırken öz güven sahibi olduğunu, kendisine ait “penaltı bölgesinde 1 numarayım.” sözüyle gösterdi.
İtalya 1990’da sadece 65 dakika forma şansı bulan, ancak ABD 1994’te takımın değişmez oyuncusu olarak göze çarpan Romario, Brezilya’nın yetiştirdiği en büyük yetenekler arasında yer alıyor.
Ronaldo ( Brezilya ):
Dünya Kupalarında attığı 15 golle en skorer oyuncular sıralamasında Alman Miroslav Klose’nin ardından ikinci olan Ronaldo, çoğu kişiye göre futbol dünyasının en iyi golcüsü olarak gösteriliyor.
Kariyerinin zirvesindeyken hızı, son vuruşlardaki başarısı ve çalımlarıyla dikkatleri çeken yıldız futbolcu, Dünya Kupası kariyerinde 1998’de 4, 2002’de 8, 2006’da 3 gol atarak adını futbol tarihine altın harflerle yazdırdı.
Mario Kempes ( Arjantin ):
Güney Amerika futbolunun yetiştirdiği önemli yeteneklerden Mario Kempes, 1978’deki Dünya Kupası zaferinde büyük rol oynadı.
Arjantin’de düzenlenen turnuvada seyircisi önünde harika performans sergileyen Kempes, finalinde Hollanda’ya karşı iki gol kaydettiği turnuvayı 6 golle tamamlayarak Altın Ayakkabı ödülünün de sahibi oldu.
Kempes kariyeri boyunca 1974, 1978 ve 1982 yıllarında olmak üzere üç Dünya Kupası’nda mücadele etti.