Fenerbahçe’de uzun yıllar yöneticilik yapan ve 3 Temmuz sürecinde de yönetici olan Şekip Mosturoğlu, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin verdiği beraat …
Fenerbahçe’de uzun yıllar yöneticilik yapan ve 3 Temmuz sürecinde de yönetici olan Şekip Mosturoğlu, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin verdiği beraat kararı sonrasında açıklama yaptı.
Fenerbahçe Kulübü’nde Aziz Yıldırım’ın başkanlığındaki dönemde yöneticilik yapan Şekip Mosturoğlu, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin futbolda şike davasındaki beraat kararından sonra Sözcü’ye açıklamada bulundu.
3 Temmuz sürecini, “Karanlık güçlere karşı alınan bir zafer” olarak yorumlayan Mosturoğlu, “Ne şikesi memleket elden gidiyor sözleri ile başlayan mücadelemiz, bugün mahkemenin hakkımızda vermiş olduğu beraat kararlarının Yargıtay tarafından onanması ile neticelenmiştir. Bu uzun, ızdırap dolu, zaman zaman üzüntünün zaman zaman acının hakim olduğu bir zaman dilimidir. Aziz Yıldırım liderliğinde, inanan büyük bir camianın, karanlık güçlere karşı göstermiş olduğu büyük bir direniş ve sonucunda da kazanılmış büyük bir zaferdir. Bu davanın görüldüğü günleri tekrar hatırlarsak FETÖ’nün en güçlü olduğu dönemdir. Emniyet ve Adliye bu yapı tarafından işgal edilmiştir. Kimsenin konuşmaya cesaret edemediği, sorumluluk almaktan kaçtığı, dokunma yanarsın denilen bir dönemdir. Böyle bir dönemde bu mücadeleye girişilmiştir” ifadelerini kullandı.
Şekip Mosturoğlu, 10 yıl sonra beraat kararının gelmesiyle omuzlarından büyük bir yükün kaldığını belirtti.
Fenerbahçe’nin eski yönetici, Ali Koç başkanlığındaki mevcut yönetimine de seslenerek, “Hesap vermesi gerekenlerden hesap sorması” çağrısında bulunarak, “15 Temmuz’dan sonra bu yapının kanlı yüzü de ortaya çıkmış ve kumpas davalar bir bir beraat kararları ile neticelenmiştir. O karanlık dönemde 2014 yılında başkanımız bu kumpası kuran emniyet mensupları, hakim ve savcılar, o sürece destek olan basın mensupları ve TFF yetkileri hakkında suç duyurularında bulunmuştur. Bu suç duyurularının bir kısmı neticelenmiş ve failleri hakkında yüzlerce yıla varan cezalar verilmiştir. Bir kısmı ise savcılık aşamasındadır. Bu başvurularda bulunmak o tarihte yürek işidir. O cesaret başkanımız Aziz Yıldırım tarafından kararlılıkla gösterilmiştir. Bu gün neticelenen bu dava da süren kumpas davaları da liderlik yapan Aziz Yıldırım ve ona inanan camiamızın kararlığı ile bugünlere gelmiştir. 10 yılın sonunda beraat kararına seviniyoruz. Omuzlarımızdan büyük bir yük kalkmıştır. Bizim bu süreçte uğradığımız maddi ve manevi kayıplar Fenerbahçe’nin uğramış olduklarının yanında devede kulak kalır. En büyük üzüntümüz bu davanın neticelendiğini göremeden vefat eden bize inan dostlarımızın ve yakınlarımızın bugünü görememesidir. Beklentimiz büyüktür. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bizim başlatmış ve neticelendirmiş olduğumuz bu dava süreçlerinden sonra gerekli adımları atması, hesap vermesi gerekenlerden hesap sorması açılması lazım gelen tazminat davalarını açması ve sonlandırmasıdır. Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk, MİT kumpası davalarının bir benzeri olan ve 15 Temmuz darbe girişimine uzanan bu karanlık dönem bu karar ile bir kere daha tüm yönleri ile ortaya çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.