NATO’nun Madrid’deki liderler zirvesinin sonuç bildirisi yayımlandı. İttifakın Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, müttefiklerin yeni Stratejik …
NATO’nun Madrid’deki liderler zirvesinin sonuç bildirisi yayımlandı. İttifakın Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, müttefiklerin yeni Stratejik Konsept belgesini kabul ettiğini duyurdu. Bu belgeye göre ittifak, ‘Rusya’dan kaynaklı Doğu’ tehlikesine bir de ‘Çin’den kaynaklı Asya-Pasifik’ tehlikesini ekledi.
Liderler zirvesinin akabinde yapılan açıklamaya göre Rusya, NATO tarafından ‘doğrudan tehdit’ kategorisine yerleştirilirken, Çin de ‘sistematik rakip’ olarak belirlendi. Bunların yanı sıra kendini ‘benzersiz, temel ve vazgeçilmez’ olarak tanımlayan NATO, Çin Halk Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında ‘derinleşen stratejik ortaklıklığın’ kendi ‘değerlerine ve çıkarlarına ters düştüğünü’ belgenin maddeleri arasına eklemekten geri durmadı.
Rusya: NATO’nun kararları sadece kıtada değil, dünyanın geri kalanında da güvenliği tehlikeye atıyor
NATO’nun kararına ilk tepki Rusya’nın Devlet Duması Uluslararası İlişkiler Komitesi başkanı Leonid Slutsky’den geldi. Slutsky, “Yeni stratejik konsept bir çıkmaz sokak, Madrid zirvesinin kararları sadece kıtada değil, dünyanın geri kalanında da güvenliği tehlikeye atıyor” dedi. Ayrıca Slutsky, NATO’nun yeni konseptinin ‘savaş barıştır’ anlamına geldiğinin altını çizdi. Rusya, ‘görünüşte unutulmuş olan’ Soğuk Savaş ‘klişelerinin’ askeri blokta yeniden kullanılmaya başlandığı görüşünde.
Çin: NATO’nun kendisi dünyanın çeşitli yerlerinde sorunlar yaratıyor
Çin’nin BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun ise, Çin’in NATO’nun yeni stratejik konseptinin etkileri konusunda son derece endişeli olduğunu söyleyerek “Bazı NATO liderleri son zamanlarda diğer ülkeleri bir tehdit olarak tasvir ettiler. Ancak gerçek şu ki, NATO’nun kendisi dünyanın çeşitli yerlerinde sorunlar yaratıyor. Avrupa’ya güvenlik getirmekte başarısız olmakla kalmadı, aynı zamanda çatışma tohumlarını da ekti” açıklamasında bulundu. Bununla birlikte Çin NATO’yu, Asya-Pasifik bölgesinde ‘hayali düşmanlar’ aramamaya ve ‘yapay çelişkiler ve anlaşmazlıklar’ yaratmamaya çağırdı.
Gazeteci ve yazar Gökhun Göçmen, Stratejik Konsepti Çin açısından değerlendirerek, Batı’nın Rusya ve Çin’e karşı tutumunun arka planını ve bundan sonraki sürecin nasıl işleyebileceğini Sputnik’e anlattı.
‘Geçen sene Avrupa ülkeleri Çin konusunda ABD ile birlikte hareket etmemişlerdi, şimdi aynı ülkelerin ABD’nin trenine bindiğini görüyoruz’
Göçmen, NATO’nun 2010 yılında da bir stratejik konsept ilan ettiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
‘NATO’nun Asya-Pasifikleştirilmesi gibi bir tabloyla karşı karşıyayız’
ABD Başkanı Joe Biden’ın uzun zamandan beri Çin’i ‘kuşatmak istediğini’ söyleyen Göçmen, “Bu noktada da çeşitli adımlar attı. Asya-Pasifik özelinde QUAD’ı kurdu. Buna Asya’nın NATO’su diyenler de var fakat halihazırda teşhir edilmiş bir askeri ittifakı da kullanmak istediği bugün daha açık biçimde görülüyor. Bu zirveye özel olarak Asya-Pasifik bölgesinden de dört ülke davet edilmişti; Japonya, Yeni Zelanda, Avustralya ve Güney Kore. Japonya burada önemli çünkü Japonya uzun süreden beri Fumio Kişida iktidarından bu yana ABD politikalarına daha yakın bir çizgi izliyor. Son kararlara baktığımız zaman NATO’nun Asya-Pasifikleştirilmesi gibi bir tabloyla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
‘NATO, Çin ile diyaloğa açık olduklarını öne sürüyor, bu diplomatik bir hamle olsa da esasında Çin’in sistematik bir rakip olduğunu söylediler’
29 Haziran’da NATO liderleri tarafından onaylanan stratejik konseptti Çin özelinde değerlendiren Göçmen, “Esas olarak ‘Çin’ sistematik bir meydan okumadır’ ifadesini kullanıyor. Çin’in Transatlantik ittifakının çıkarlarına, değerlerine meydan okuduğundan bahsediyor. Çin’in küresel çapta artan etkisini kabul etmekle birlikte, stratejisinin opak yani saydam olmadığından ve belirsiz olduğundan dem vuruyor. ayrıca Transatlantik ittifakının bu sistematik meydan okumalara ittifak halinde yanıt vereceklerini söylüyor. Bununla birlikte bir diğer maddede ise Çin ile diyaloğa açık olduklarını öne sürüyorlar. Bu tabii görünen o ki diplomatik bir hamle. Esası, Çin’in ‘sistematik bir rakip’ olarak bugünkü açıklanan belgede kendisine yer bulmuş olduğu” dedi.
‘NATO’nun Asya-Pasifikleştirilmesi, Transatlantik ittifakının Çin’in güvenliği pahasına genişletilmesi demek’
Göçmen, NATO tarafından yayınlanan belgeye ve maddelerine dair Çin’in olası tepkisinden bahsederek şunları aktardı:
‘Çin’e yönelik alınan kararlarla ilgili Avrupa Birliği içerisinde homurdanmalar başladı’
Ukrayna krizinin başlarında ABD ve Avrupa’daki ülkelerin kendi yanlarında görmek istediği Çin’e ılımlı bir politika yürüttüğü ve daha sonrasında bundan vazgeçtiği konusuna da açıklık getiren Göçmen, “ABD, Rusya ve Çin’in üzerindeki ilişkiyi yanlış tasvir etmeye çalışıyor ve bunda da görece başarılı oldu. Çünkü yine NATO’daki bu stratejik belgede Rusya ve Çin’in partnerliğinden, ortaklığından bahsediyor ve bunun ‘kendilerini tedirgin ettiğini’ söylüyor. Dolayısıyla ABD ve İngiltere’nin önderliğindeki blok, Rusya ve Çin arasındaki ilişkileri de yanlış tasvir ederek bir ilüzyon yarattı. Ama uzun vadede bunun çok fazla geçerli olacağını düşünmüyorum. Çünkü şimdiden Çin’e yönelik kararlarla ilgili Avrupa Birliği içerisinde homurdanmalar olduğunu görüyoruz. Örneğin Belçika Başbakanı yaptığı açıklamada ‘Rusya gibi Çin’e de sırtımızı dönmemiz, yapmamız gereken en son şey’ cümlesini kullandı. Ukrayna krizinin sıcaklığı Avrupa ülkeleri üzerinde etkisini devam ettiriyor ama uzun vadede ben bunun askeri bir hamleye dönüşeceğini düşünmüyorum. Siyaseten bir tavır olacaktır” dedi.