1860’larda Amerika Birleşik Devletleri, 620 bin kişinin öldüğü bir iç savaşla yıkıma uğramıştı. Yakınlarını kaybeden halk acılı ve derin bir …
1860’larda Amerika Birleşik Devletleri, 620 bin kişinin öldüğü bir iç savaşla yıkıma uğramıştı. Yakınlarını kaybeden halk acılı ve derin bir yastaydı. Amerikan İç Savaşı’ndan önce kendi yaptığı mide ilaçlarını satmaya çalışan amatör bir kimyager ve başarısız bir girişimci olarak bilinen William Mumler, girişim hırsını bu kez kederli insanların zaaflarında denedi ve başarılı da oldu. Yaptığı hile onu en büyük dolandırıcısı olarak tarihe geçirdi.
1839 yılında Fransa’da icat edilen ve iç savaş sonrası ABD’de yeni yeni popüler hale gelen fotoğraf, tüm dünyada olduğu gibi ABD toplumu için de oldukça sıra dışı bir şeydi. Bununla birlikte, öteki dünyadaki ruhlarla iletişim kurmanın mümkün olduğunu ileri süren spirtüalizm akımı da ABD’de giderek yaygın hale geliyordu. İşte, kısa süre sonra tarihin en büyük sahtekârlarından birisine dönüşecek olan William Mumler da, böyle bir dönemde fotoğrafçılık yapmaya başladı.
Fotoğrafçılık alanındaki becerilerini geliştirmek için sık sık kendi portresini çeken Mumler, fotoğrafların birinde daha önce hiç görmediği bir şeye rastladı.
Bu fotoğrafta, (Mumler fotoğrafı çektiği esnada tek başına olduğu halde) Mumler ile birlikte, “ışıktan yapılmış” gibi görünen bir insan silüeti vardı! Mumler’a göre fotoğraftaki ilginç varlık, bir hayaletten başka bir şey değildi. Bu ilginç fotoğrafı “manevi yönü kuvvetli” bir arkadaşına gösteren fotoğrafçı, görüntüdeki şeyin hayalet olduğunu bu arkadaşına da doğrulatmış oldu. William Mumler bir ruh fotoğrafçısı olmaya bu andan sonra karar verdi.
Mumler, popüler gazetelere ilanlar verdi. Böylece ana akım medyada yer alan ve tanınan bir insan haline geldi. Savaş nedeniyle kaybettikleri akrabalarını son bir kez görmek isteyen kederli Amerikalılar, Mumler’ın fotoğraf stüdyosunda büyük kuyruklar oluşturmaya başladı. Gerçekten Mumler müşterilerinin, belli belirsiz insan şekilleriyle birlikte göründüğü fotoğraflar çekiyordu. Toplumsal olarak daha önce eşine rastlamadıkları bir dönemden geçen insanlar ise fotoğraflardaki şekillerin kaybettikleri yakınlarının ruhu olduğuna kolaylıkla inanıyorlardı.
Yani savaşta kaybettiği oğlunun ruhu ile fotoğraf çektirmek isteyen bir kişinin fotoğrafında, tamamen alakasız bir hayaletin belirmesi de olasıydı! Bu ilginç aksaklık Mumler’ın artan şöhreti ile birleşince ruh fotoğrafçısı hakkındaki sahtekârlık iddiaları da artmaya başladı. Hatta dönemin fotoğrafçılarından bazıları, Mumler’ın stüdyosuna giderek onun dolandırıcılık yöntemlerine yakından tanık oldu ve bu durumu insanlara paylaştı. Ancak popüler ruh fotoğrafçısının müşteri sayısında bir azalma olmadı.
Fotoğraflarda yer alan bir “hayaletin” yaşadığının ortaya çıkması, fotoğrafçı hakkındaki sahtekârlık iddialarını kuvvetlendirdi. Kısa süre önce kardeşini iç savaşta kaybeden bir kadın, kardeşinin ruhu ile fotoğraf çektirmek için Mumler’a başvurdu. Ruh fotoğrafçısı her zaman olduğu gibi, müşterisinin isteğini yerine getirdi. Kadının, bir erkek siluetiyle birlikte göründüğü bir fotoğraf çekti. Ancak kısa süre sonra kadının kardeşi, sapasağlam şekilde çıkageldi.
Bu olay, Mumler hakkındaki dolandırıcılık iddialarının daha da artmasına ve ünlü ruh fotoğrafçısının şüpheci gözler tarafından dikkatle takip edilmesine neden oldu. Foyasının ortaya çıkacağını anlayan Mumler, Boston’dan New York’a taşınmaya karar verdi. Mumler şikayetler üzerine 1869 yılında sahtekârlık suçlaması ile tutuklandı. Mahkemeye çıkan Mumler, suçüstü yakalanmaması ve kendine inanan jüri sayesinde ceza almadan Boston’da rahat bir yaşam sürmeye devam etti.
Mumler’in en ünlü müşterilerinden biri de ir suikast sonucunda öldürülen eski ABD Başkanı Abraham Lincoln’ün eşi Mary Todd Lincoln oldu. First Lady, 1870 yılında ruh fotoğrafçısının stüdyosuna gitti. Mumler, Mary Todd Lincoln’ü, eski başkan Abraham Lincoln’ün ruhuyla birlikte fotoğrafladı. Tarihe geçen bu fotoğraf, ruh fotoğrafçısının son ve en ünlü eseriydi. Kaynak: ListeList, Hıstory