Türkiye’de konut fiyatları hızla artarken, birçok vatandaş için ev satın almak hayal haline geldi. Kısa bir sürede katbekat artan konut fiyatları …
Türkiye’de konut fiyatları hızla artarken, birçok vatandaş için ev satın almak hayal haline geldi. Kısa bir sürede katbekat artan konut fiyatları ve kiralara ise iktidar seyirci kalıyor. Geçim derdiyle boğuşan vatandaşlar ise bu duruma tepkili.
Haber: Batuhan SERİM – Kamera: Sinan TUNÇ/İSTANBUL
Türkiye’de konut fiyatları ve kira bedellerinde son dönemde yaşanan artış herkesin ana gündem maddesi… Kiracı olan evden atılmaktan korkuyor, evi kirada olan ‘evim ucuz mu kaldı’ diye soruyor.
Konut almak isteyen ancak geliri sınırlı olanlar ise milyonlarca lira talep edilen ev ilanlarına bakıp bakıp iç geçiriyor, evini satmak isteyen, fahiş fiyatla alıcı bekleyen lüks konut projelerine bakıp, mülküne değer biçiyor.
Özetle, kiracının, ev sahibinin, alıcının ve satıcının piyasalardaki ‘anormalliklerle’ boğuştuğu bir dönem yaşanıyor. Geçim derdiyle boğuşan vatandaş ise bu artışlara tepkili. Hem fırsatçılık olduğunu hem de iktidarın yeterli denetimi yapmadığını düşünüyor.
SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Şişli’de vatandaşa mikrofon uzattı, “Konut fiyatları ve kira bedelleri uçtu, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Konut fiyatları ve kira artışlarında keyfi belirlemeler yapılıyor mu sizce? İktidarın bu alanda yeterli denetim yaptığına inanıyor musunuz?” diye sordu. Aldığı yanıtlar şöyle oldu:
“ANCAK GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Esat Erdem: “Araştırma bile yapamıyoruz. Fiyatlar bizi o kadar çok aşıyor ki… Ev kiraları zaten yakıyor, konut fiyatlarını düşünmek bile istemiyoruz. Ancak geçinmeye çalışıyoruz bu dönemde. Yaptığımız tek şey bu. Evleri olan kişiler, evlerine kendileri değer biçiyorlar. Bununla ilgili denetimlerin yeterince yapılmadığını düşünüyorum. Herkes keyfi fiyat veriyor.”
Esat Erdem.
“YETERLİ DENETİM OLSA BU KADAR ÇOK İNSAN, BU KADAR BÜYÜK SIKINTILAR YAŞAMAZ”
Melek hanım: “Ben de ev sahibiyim (keyfi belirleme) böyle bir şey yapmadım, yapmayacağım. Hatta kiracım geçen sene eşini kaybetti, 2 çocuğu kaldı, bin lira kira veriyordu, 700 lira vermesini istedim. Ama herkes benim gibi inisiyatifli olamayabiliyor. Açgözlülük var. Çok siyasetten anlamam ama yeterli denetim olsa galiba bu kadar çok insan, bu kadar büyük sıkıntılar yaşamaz.”
Melek hanım.
“KEYFİ BELİRLEMELER YAPILIYOR, DENETİM DE YOK”
Nahide Güven: “Berbat, gerçekten çok kötü… Elimdeki fişlere bakarak yürüyorum… Ne yapacağımızı düşünüyoruz. Ne ev alabiliriz, ne kirada oturabiliriz. İnanın 5 bin liradan aşağın ev yok Şişli bölgesinde. Kesinlikle keyfi belirlemeler yapılıyor. Yeterli denetim yapıldığını da düşünmüyorum. Her şey ortada.”
Nahide Güven.
“6 AY ÖNCE ASKERE GİTTİM, BUGÜN GELDİM, KİRALAR 2-3 KATINA ÇIKMIŞ”
Muhammed Emin: “6 ay önce askere gittim, şimdi askerden geldim ve her şeyin fiyatı 2-3 katına çıkmış. Oturduğum semtteki ev kiraları da 2-3 katına çıkmış. (Kiralar) 2 bin liraydı ben 6 önce askere gittiğimde, şimdi 5-6 bin lira. 3 bin liralık ev gerçekten oturulamayacak düzeyde… Düzen nereye gidecek bilmiyorum… Kesinlikle keyfi belirlemeler yapılıyor. Ev sahibi doların arttığını görüyor, TL’nin düştüğünü görüyor, zaten bir geliri var, ‘neden daha fazla olmasın’ mantığında. Kimse kimseyi düşünmüyor bu zamanda. İktidarın kesinlikle yeterli denetimi yaptığına inanmıyorum, kendi cebini dolduruyor. Yandaşlar kazanıyor, halk da, ‘nasıl geçiniriz, kirayı nasıl öderiz’ derdine düşüyor.”
Muhammed Emin.
“İNSANLARIN DA BİRAZ FIRSATÇILIĞI VAR”
Ferdi Özenç: “İnsanların da biraz fırsatçılığı var. Her şeyin önüne kılıf bulan hükümet buna da bulabilir aslında. ‘Şunu geçemezsin’ diyebilir. Ama ben insanların da çok fırsatçı olduğunu düşünüyorum. Mesela Elazığ’da, İzmir’de deprem oldu, ev fiyatları 2 katına çıktı bir anda. İnsanlar fırsatçı olduğu sürece, devlet buna demir yumruk indirmediği sürece bu böyle gider. Bence şu an yeterli denetim yok.”
Ferdi Özenç.
“DEVLETİN BUNU KONTROL EDEN BİR MEKANİZMASI YOK”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Asgari ücretle çalışanların Allah yar ve yardımcısı olsun… Kesinlikle keyfi belirlemeler yapılıyor. Devletin bunu kontrol eden bir mekanizması yok. Sadece birkaç tane emlak şirketi üzerinden bunu baz almaları doğru değil. Bunların kayıt oldukları bir şey olması lazım kontrol altında tutabilmek için.”
