Antalya’nın Alanya ilçesinde denizden yaklaşık 250 metre kadar yükselen yarımada üzerindeki, kentin simge tarihi eserlerinden 6,5 kilometreyi …
Antalya’nın Alanya ilçesinde denizden yaklaşık 250 metre kadar yükselen yarımada üzerindeki, kentin simge tarihi eserlerinden 6,5 kilometreyi bulan surları, 83 kule ve 140 burç ile Selçuklu eserleri Kızılkule, Tophane Burcu ve Tersanesi başta olmak üzere, Helenistik dönemden Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan Alanya Kalesi’nde çok önemli 2 tarihi keşif yapıldı.
BU KAZI SEZONU SONA ERİYOR
Alanya Kalesi Kazı Başkanı, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Osman Eravşar, “2022 yılı kazı sezonunun sona ermek üzere olduğunu belirterek, bu sene ağırlıklı arasta bölgesi ve deniz kıyısı-liman tarafı ile kısa olarak da İçkale’de çalışmalarının olduğunu söyledi. Bu çalışmalarda arastalarda daha önce Osmanlı dönemine tarihledikleri ve bir yüzyıl sonrasında yaşanan depremle tahrip olan arastada özgün plan şemasına ait verileri elde ettiklerini belirten Prof. Dr. Eravşar, Restorasyon çalışmalarına hazır hale geldi” dedi.
DENİZ KENARINDA İLGİNÇ KEŞİF
Deniz kenarında ‘çok ilginç bir keşif’ olduğunu açıklayan Prof. Dr. Osman Eravşar, “Alanya Limanı, Selçuklu dönemi karakteriyle ön plana çıkıyor, bir de Selçuklu döneminin günümüze ulaşan iki tersanesinden biri burada yer alıyor. Alaeddin Keykubad döneminde 1231 yılında inşa edilmiş bir tersane ve deniz tarafında limanı koruyan iki tane de kule mevcut. Bu kulelerden biri Kızılkule, diğeri de Tophane Burcu olarak biliniyor” diye konuştu.
“YOSUN VE KUMULLARIN ALTINDAN ÇIKTI”
Elverişli malzeme sedir ağacı, tersaneyle ilgili durumun Roma döneminde de olması gerektiğini, ancak bugüne kadar yapılan araştırmalarda herhangi bir izle karşılaşılmadığını anlatan Prof. Dr. Eravşar, keşfi şöyle açıkladı: “Bu sene şiddetli bir kış geçirdik ve dalgalar şanslı bir veriyi ortaya çıkardı. Kızılkule’nin önünde son yıllara kadar tamamen yosunlar ve kumulların altında olan bir tersanenin, gemi çekek yerinin varlığı ortaya çıkartıldı.”
SULAR YÜKSELİNCE DENİZDE KALMIŞ
Çalışmaların, kazı ekibindeki AÜ Sualtı Kültür Varlıkları Koruma Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Öniz başkanlığındaki ekip tarafından yürütüldüğünü belirten Prof. Dr. Eravşar, “Tabi burada önemli bir veri, bugün su altında bu tersane, küçük bir gemi yapım yeri ama büyüklük, ölçek bakımından Selçuklu dönemine ait Alanya Tersanesi ile hemen aynı boyutlarda. Yani, Orta Çağ’da Akdeniz’in suları yükselmiş ve bu suların yükselmesine bağlı olarak da Roma dönemine ait tersane deniz suyunun altında kalmış. Binanın olduğu kesimde, önümüzdeki yıllarda bir çalışma yapıp, boyutlarını, mimarisini tespit etmek istiyoruz. Bu açıdan önemli bir keşif olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
“ANADOLU’DAKİ TEK ÖRNEĞİ”
Bu mimarinin bugün Anadolu’da bir başka kalede benzerini görmenin mümkün olmadığına işaret eden Prof. Dr. Erşavşar, “Anadolu için ünik, tek olan örnek, bugün Alanya Kalesi surları üzerinde yer alıyor. Alanya Kalesi, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de aday bir yerleşme, tarihi yarımada. Bu çerçevede üniklik değerlere bakılıyor. Alanya’nın birçok üniklik yönü var, bunlardan bir tanesi de bu savunma mimarisi açısından olacak. Özellikle bu mimarilerin ender örneklerinden birisine sahip olması, onu UNESCO Dünya Kültür Mirası içerisinde hak ettiği yere getirecektir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.