Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Mevlid-i Nebi …
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Mevlid-i Nebi Avrupa Açılış Programı’na katıldı.
Maison de la Mutualite Salonu’nda düzenlenen programda konuşan Erbaş, Mevlid’i Nebi’nin Müslümanların anması gereken en önemli günlerden birisi olduğunu söyledi.
Erbaş, “Alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed Mustafa Efendimizin dünyaya teşrif ettiği dönemde dünyada öyle bir cehalet vardı ki insanlar yeryüzünü karanlıklardan aydınlığa çıkaracak olan kişiyi bekliyordu. Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de; ‘Ey Peygamber! Kitabı sana insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye gönderdik.’ buyurarak, Peygamberimizi böyle tanıtıyor ve vazifesini böyle hatırlatıyordu” dedi.
‘Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor, pazarlarda insanlar birbirlerini satıyordu’
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanların o dönemde aydınlanmaya, Kur’an-ı Kerim’e ihtiyacı vardı. Cehaletin dibine kadar batmışlardı. Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor, pazarlarda insanlar birbirlerini satıyordu. Fakirler zenginlerin kölesi olmuştu. Bugün de insanlar emperyalizm adı altında köle edilmiyor mu? Kölelik çok da kalkmış değil. Yeryüzünde bir kısım insanlar efendi, bir kısım insanlar köle olarak yaşamıyor mu? Bugün emperyalistler, sömürgeciler yüzünden her dört saniyede bir insan açlıktan ölmüyor mu?”
‘Bütün Peygamberlerin getirdiği mesajın ortak adı İslam’dır’
Erbaş, İslam’ın, Hazreti Adem’den itibaren bütün Peygamberlerin getirmiş olduğu mesajın ortak ismi olduğunu belirterek, “İslam, barış, mutluluk demektir. Peygamber Efendimiz bütün dünyaya barışı, mutluluğu, iyiliği yaymak için mücadele etti” dedi.
“Müslümanların en önemli özelliklerinden birisi de konuştuğu zaman doğru söyler, söz verdiği zaman sözünde durur ve kendisine emanet edilene ihanet etmez” diyen Erbaş, “Münafıklığın alametleri de tam tersidir. Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman emanete riayet etmez. Allah Resulü Efendimiz, Müslümanın özelliklerine uyduğu müddetçe insanların farklı inançlardan, farklı ırklardan olsalar da farklı dilleri konuşsalar da bir arada çok rahat bir şekilde, barış içerisinde yaşayabileceklerinin örneklerini gösterdi” ifadelerini kullandı.
‘Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar çalışacağız’
Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar çalışmaya devam edeceklerini dile getiren Ali Erbaş, “Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de; ‘Allah ölümü de hayatı da bakalım hanginiz daha güzel işler yapıyorsunuz diye sizi imtihan etmek için yarattı’ buyurmaktadır. Bu dünyada imtihan olmak için varız. Bunun için bizim en büyük örneğimiz Peygamber Efendimizdir. Resulullah Efendimiz en iyi baba, en iyi lider, en iyi öğretmen, en iyi aile reisidir. Hangi alanda olursa olsun Rabbimizin tanıtmış olduğundan biz bunu anlıyoruz” şeklinde konuştu.