enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6410
EURO
36,4741
ALTIN
2.913,36
BIST
9.681,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Parçalı Bulutlu
16°C
Cumartesi Çok Bulutlu
14°C

Ukraynalı kadın, Türk donör sayesinde hayata tutundu

Ülkesinde Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) tanısı alan ve doktorların ‘Belki yaşar’ dediği Ukraynalı Anastasia Varfolomieieva, tedavi için geldiği …

Ukraynalı kadın, Türk donör sayesinde hayata tutundu
09.10.2022
76
A+
A-

Ülkesinde Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) tanısı alan ve doktorların ‘Belki yaşar’ dediği Ukraynalı Anastasia Varfolomieieva, tedavi için geldiği Antalya’da Türk donörün iliğiyle yaşama tutundu.

Ukraynalı Anastasia Varfolomieieva, 10 Mart 2021’de yüksek ateş ve boğaz ağrısı nedeniyle başvurduğu hastanede yapılan tetkikler sonucu ALL tanısı aldı. O ana kadar ALL’nin ne olduğu bilmeyen, nasıl tedavi olacağı hakkında hiçbir fikri olmayan genç kız, ailesiyle doktorların arasındaki konuşmalara şahit olduğunda ‘Belki yaşar’ cümlesiyle hastalığının ciddiyetini algıladı.

Anastasia, 2021 yılının Kasım ayında tedavi için Antalya’ya geldi. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bülent Eser ve ekibi tarafından tedavi edilen genç kız, 29 Mart’ta 40 yaşındaki Türk donörün iliğiyle hayata tutundu. Nakilden sonra sağlığına kavuşan Anastasia, doktorlarına ve Türk donöre teşekkür etti.

“İYİ Kİ TÜRKİYE’DEYİZ”

Anastasia’nın annesi Olena Varfolomieieva (40), yaşadıklarını anlatırken duygusal anlar yaşadı. Kızının hastalığını öğrendiklerinde büyük üzüntü yaşadıklarını ve çok ağladıklarını anlatan Varfolomieieva, “Önce hastalıkla ilgili hiçbir şey bilmiyorduk. Sonra ilik nakli ile tedavi edilebileceğini öğrenince yaptığımız araştırmalar sonucu Antalya’ya geldik. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İyi ki burada tedavi oldu. İyi ki buradayız” diye konuştu.

“TÜRK DONÖRLE BİR GÜN TANIŞMAK İSTİYORUM”

Kızını sağlığına kavuşturan Türk donörle bir gün tanışmak istediğini kaydeden Olena Varfolomieieva, “O donöre çok teşekkür etmek istiyorum” dedi.

İlk kez geldikleri Türkiye’yi çok sevdiklerini, Türk insanının çok yardımsever ve iyi olduğunu söyleyen Olena Varfolomieieva, herkese çok teşekkür etti.

DOKTORDAN AÇIKLAMA

Anastasia’nın tedavisini gerçekleştiren Prof. Dr. Bülent Eser ise, “Başlangıçta tedavisini düzenledikten sonra uygun vericiden kemik iliği nakli yaptık. Nakil çok başarılı geçti” dedi.

Kemik iliği için önce hastanın kardeşlerinin uygun donör olup olmadığına bakıldığını hatırlatan Prof. Dr. Eser, “Eğer kardeşle uygun değilse, akraba dışı tarama yapıyoruz. Genelde de çok ilginç tesadüf, Ukraynalı hastalarımızın büyük bölümü Türk donörlerle uyumlu çıkıyor. Hastalarımıza yüzde 90’a yakın uygun donör bulabiliyoruz. Donör bulunana kadar ortalama 2 aylık bir süre geçiyor. O dönemde hasta normal tedavisini almaya devam ediyor. Yani hastanın bu süre nedeniyle kaybı olmuyor. Anastasia şu an naklin 6’ncı ayında ve gayet sağlıklı şekilde inşallah ülkesine geri göndereceğiz. Orada da takiplerine devam edeceğiz. Ülkesine gönderince işimiz bitmiyor, bir elimiz onun yanında olacak” diye konuştu.

“YABANCILAR FARKLI ÜLKEDE OLDUKLARI İÇİN KAYGI YAŞIYOR”

Uzman Dr. Okan Yayar ise yabancı hastaların farklı bir ülke olarak Türkiye’de tedavi süreçlerinde kaygılı olduklarını belirterek, “Bu durumda onlara moral ve motivasyon desteği, en az verdiğimiz kemoterapiler kadar önem arz ediyor. Bu yabancı hastaların psikolojik olarak desteklenme kısmı da hekimin görevleri arasında. Ben de bu kısmı tamamlamaya çalıştım” dedi.

Bir hastanın sağlığına kavuşmasının, hekim için çok büyük mutluluk olduğunu da sözlerine ekleyen Yayar, başarılı sonuçlar almanın, kendilerini en çok motive eden nokta olduğunu belirtti.

KAYNAK: DHA
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.