enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6120
EURO
36,3322
ALTIN
2.930,15
BIST
9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
11°C
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
11°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
15°C

Türkiye yeni bir hazırlık yapıyor: TCMB’den gelen 2 faiz hamlesinin perde arkası

Haber7 / Fuat Öner Türkiye son dönemde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle ekonomide önemli bir makas değişikliği …

Türkiye yeni bir hazırlık yapıyor: TCMB’den gelen 2 faiz hamlesinin perde arkası
06.10.2022
61
A+
A-

Haber7 / Fuat Öner

Türkiye son dönemde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle ekonomide önemli bir makas değişikliği gerçekleştirdi. Bununla beraber Merkez Bankası büyüme ve yatırımlara destek için faiz oranlarında ciddi bir düşüş gerçekleştirdi.

FAİZ ARTIŞLARI ENFLASYONA ÇARE OLMADI

Koronavirüs salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası tüm dünyada baş gösteren yüksek enflasyonlar ülke ekonomilerini sarsarken; ABD ve Avrupa başta olmak üzere birçok ülke faiz artışlarına gitti.

Ancak ABD, İngiltere ve AB Merkez Bankaları gibi dünyanın en güçlü bankaları, tarihin en yüksek faiz artışlarına giderken diğer bir yandan da bu ülkeler son 50-60 yılın en yüksek enflasyonlarıyla karşı karşıya geldi. Kısacası, faiz artışları enflasyonlarda yükselişi durdurmak için beklenen etkiyi bir türlü yaratmadı. 

BOL KESEDEN FAİZ RESESYONU TETİKLEDİ

Şimdi ise peş peşe gelen yüklü faiz artışları sonrası tehlike çanları çalmaya başladı: RESESYON!

Bu tehlikeyi gören uzmanlardan ve kuruluşlardan ise çağrılar da beraberinde geldi.

Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi ve İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco, ECB`nin çok agresif bir şekilde faiz artırımlarının resesyon riskini yükselttiğini söylerken, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) raporunda, resesyon yaratmadan daha yüksek faiz oranlarıyla fiyatları aşağı çekebilmeye dair herhangi bir düşüncenin “ihtiyatsız bir kumar” dedi. Hatta Elon Musk bile Fed’e faiz artışlarını durdurması çağrısı yaptı.

ERDOĞAN: EN BÜYÜK DÜŞMAN FAİZDİR

Türkiye ise bu süreçte faiz indirimlerine giderek, üretim, ihracat ve büyümeye odaklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl sonunda faizlerin tek haneye inmesi gerektiğini vurgulayarak “Uluslararası kuruluşların ardı ardına Türkiye’de uygulanan ekonomi programını teyit eden, sadece faiz yükseltmeyle sorunları çözme üzerine kurulu sistemi eleştiren açıklamalar geliyor” dedi.

Peki Türkiye’nin uyguladığı bu politikasının arkasında ne yatıyor, faiz indirimlerinin enflasyonu düşürme nasıl olacak? Türkiye’nin uyguladığı bu büyüme odaklı stratejiyi Harran Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Bardakçı (TESPAM Hazar coğrafyası uzmanı) ile konuştuk.


İşte Bardakçı’nın o açıklamaları;

FAİZ ARTIŞI EKONOMİYİ DÜZELTİR DİYE BİR ŞEY YOK

Öncelikle şunu ifade etmem gerekiyor; faiz artışı konusunu hem ekonomistler hem de siyasiler arasında çok tartışılan konulardan bir tanesi. Ama göz ardı edilen çok önemli bir nokta var. Ekonomi, tek bir değişkene bağlı değildir, birçok farkı değişken ekonomiye yön verir. Bundan dolayı, “faiz artırırsak döviz düşer, ekonomi düzelir” şeklinde bir bakış açısı çok düz bir söylem, bunun işe yarayacağının bir garantisi yok. Hükümetin içerisindeki çok iyi ekonomistlerin olduğunun bilinmesi bazı şeylerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

FAİZ ARTIŞI GEÇİCİ BİR ÇÖZÜM

Faiz artışı kısa vadede dövizde bir miktar geri çekilmeye sebep olabilir ama kesinlikle uzun vadede işe yarar bir yöntem değildir. Bende hükümetin böyle düşündüğü için faizleri düşürme yoluna başvurduğunu düşünüyorum. Çünkü siz faizleri yükselttiğiniz zaman, sadece dövizi kısa vadede düşürmekle yetinmiş olursunuz. Aslında yatırımcınızı ucuz bir krediye ulaşmaktan  mahrum bırakmış olursunuz ve Türkiye gibi gelişmekte olan ve herhangi bir büyük yeraltı kaynağına sahip olmayan ülkeler üretimlerini mümkün olduğunca yüksek seviyede tutarak mümkün olduğunda fazla ihracat yapma isteği hissederler. Böyle ülkelerde yüksek faiz, ülkelerin büyümesini düşüren ve hatta resesyon riskini ortaya çıkaran bir sonuç oluşturur.

YÜKSEK FAİZ EKONOMİLERİ KÜÇÜLTÜR

Son dönemde özellikle Avrupa’nın da bu fikre yanaştığını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde İtalya Merkez Bankası Başkanı bu konuda bir açıklama yaptı. Devlet başkanlarının faiz artırımlarına sıcak bakmamaları gerektiğini söyledi. Bu açıklamanın arkasındaki neden ise çok net; Devlet başkanlarının bir kısmı faizi artırarak enflasyonu düşürebileceklerini düşünüyor, ancak bunun kısa vadeli bir etki yaratacağını öngörmüyor. Ortaya çıkacak bu kısa vadeli etki uzun vadede ülke ekonomilerinin küçülmesine, işsizliğin artmasına ve olması gerekenden yüksek enflasyona sebep olabilir.

FAİZ İNDİRİMİNİN ETKİSİNİ UZUN VADEDE GÖRÜRSÜNÜZ

Bir ülke büyümeyi, yatırımları artırmayı ve işsizliğin önüne geçmeyi düşünüyorsa faizin düşürülmesinin olumlu etkilerinin olacağını düşünüyorum.

Faiz indirimleri doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılması da ülkelerinin ekonomilerine olumlu etkileri olur. Şunu bilmemiz lazım, faiz indirimlerinin etkileri uzun vadede ortaya çıkar. Faiz indirimlerini eleştiren insanların bunu iyi bilmeleri gerekiyor. Siz faizi düşürdüğünüzde, bunun yatırıma, istihdama dönüşmesi ve enflasyonu düşürmesi uzun vadede sonuçlanacak bir şey. Etkilerini kısa vadede göremesek de uzun vadede olumlu yansımalarının olacağı öngörebiliriz.

AB’DEKİ RESESYON TÜRKİYE’Yİ NASIL ETİLER?

“TÜRKİYE FAİZLERİ YÜKSELTMEYEREK HAZIRLIK YAPIYOR”
Bizim en fazla ihracat yaptığımız ülkelerin başında Avrupa geliyor. Aynı zamanda en çok ekonomik, iktisadi ve politik olarak da etkileşimde olduğumuz ülkeler. Mutlaka Avrupa’da ortaya çıkacak bir resesyon riski bizi de etkileyecektir. Buna hazır olmamız gereken bir süreç var, ben özellikle Türkiye’nin buna hazırlık yaptığını düşünüyorum. Türkiye faizleri yükseltmeyerek aslında bunun hazırlığını kanaatindeyim. Özellikle pandemiden sonra ülkelerde ciddi bir ekonomik daralma meydana geldi. Şuan ülkelerin faiz artıralım mı artırmayalım mı sorusunun odağındaki temel sorun bu. Bu küçülme 2023’te de devam edecek. Dünyada durum böyleyken bizim bu sürece hazırlıklı olmamız lazım. Bu riski yaşan ülkeler kendi tedbirlerini alıyor…

YÜKSEK FAİZ BU İŞİN RUHUNA AYKIRI

İtalya Merkez Bankası Başkanı, BM ve Elon Musk’dan gelen faiz açıklamalarının altındaki şey de bu.  Son dönemde ülkelerde ‘faiz artıralım, faizi artırırsak ekonomiyi kesin düzeltiriz’ algısı oluşmaya başlamıştı. İşte gelen bu açıklamalar bu ifadeleri kırmaya yönelikti. Yatırım yapan insanlar faiz artışı hiçbir zaman sıcak bakmazlar, bakmaları da doğru değil, bu işin ruhuna aykırı.

FAİZDEN UZAKLAŞIP BÜYÜME VE YATIRIMA ODAKLANILMALI

Çünkü, faiz artışının ilk etkisi olarak yatırımlarınız azalmaya başlar, Bunu hiçbir işadamı, yatırımcı istemez. Bu devletler içinde yararlı değil, devleti bu faiz konusundan uzaklaşıp, yatırım ve büyüme yönelmeli. Devletler finanstan para kazanmaya başlayınca, faiz konusu farklı bir boyut kazandı. Ancak bu bizim için geçerli değil, biz her ne kadar kısa vadede finansla ile büyüyen bir ülke olsak da uzun vadede bunun bir şekilde dışına çıkarak üretimi teşvik edecek ve ihracatı artıracak bir yol ve yöntem geliştirmeliyiz. Ve bu yol ve yöntemin içinde faiz artışının olduğunu düşünmüyorum.

MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ İNDİRİMİ DEVAM EDER Mİ?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın son dönemdeki politikalarından yola çıkarak, bir faiz artışının gelmeyeceğini söyleyebiliriz. Ancak faiz indirimi noktasında dünya ekonomisinde gidişata göre karar verileceğini düşünüyorum. Yaklaşan bir seçim süreci var, böyle bir süreçte Merkez Bankası’nın yatay seyirde gideceği, faiz indirimi olursa da düşük bazsa olacağını bekliyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.