Rusya’nın Donbass bölgesinde bulunan Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin talebiyle başlattığı operasyon sonrası Batı’nın başlattığı Rusya …
Rusya’nın Donbass bölgesinde bulunan Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin talebiyle başlattığı operasyon sonrası Batı’nın başlattığı Rusya ve Rusları neredeyse her alandan silmeye çalışan yaptırım silsilesi Avrupa kıtasının tamamına yakınında Rus medyasını engelledi. Operasyonun öncesinde de işaretleri medya kuruluşlarının ‘Rusya devletine bağlı medya’ etiketlemesiyle verilen engelleme, bu kuruluşlarda çalışan kişilerin kişisel hesaplarına dahi sirayet etti. ‘İfade özgürlüğü ve tarafsızlık’ ilkelerini benimsediğini iddia eden platformlar, Batılı devletlerin medya kuruluşlarına ‘editoryal bağımsızlık’ atfederek bu uygulamayı onlar üzerinde ise kullanmıyor. Sosyal medya platformlarındaki ABD’nin eski başkanı Donald Trump’tan Rusya, İran ve Çin medya kuruluşlarına kadar farklı sesleri susturma çabası devam ederken, Nazi ideolojisine sahip olduklarını inkar etmeyen Ukraynalı aşırı çi askeri birliklere alan açıyor.
Roger Waters’tan Elon Musk’a: Farklı sesler yükseliyor
Ancak, tüm bunlara rağmen son zamanlarda Batı’da farklı seslerin yükseldiği görülüyor. Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy‘in eşi Olena Zelenska’ya hitaben ‘Hani nerede kocanızın seçilmesini sağlayan barış vaadi?’ dediği bir mektup yazan Pink Floyd kurucularından Roger Waters Ukrayna’yı Rusya ile barış yapmaya çağırdı. Bunun ardından ise dünyanın en zengin insanlarından biri olan ABD’li girişimci Elon Musk Twitter hesabından Ukrayna krizinin çözümüyle ilgili bir anket paylaştı. Bu ankette ‘Ukrayna-Rusya Barışı’ için dört madde sıralayan Musk’ın planında “ilhak edilen bölgelerde BM gözetiminde yeni oylamanın” yapılmasını, Kırım’ın “1783’ten beri olduğu gibi” Rusya içinde kalmasını, Kırım’a su teminatının garanti edilmesini ve Ukrayna’nın tarafsız statüde kalmasını öngörülüyor. Musk’ın Twitter’da yaklaşık 108 milyon takipçisii bulunuyor.
Waters ‘ölüm listesinde’, daha önce Scholz’e hakaret eden Ukraynalı diplomat Musk’a küfür etti
Öte yandan, barış çağrısından nasibini Ukrayna’nın ‘öldürülecekler listesine’ alınarak alan Roger Waters’ın ardından Elon Musk da ‘cezasını çekti’. Musk’ın paylaşımından sonra borsada Tesla’nın hisseleri yüzde 9 düşüş yaşadı ve pek çok Ukraynalı’dan sert tepki aldı. Daha önce Almanya Başbakanı Olaf Scholz’e da açıkça hakaret eden Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Andriy Melnyk, Musk’ın ‘çözüm planına’ “S… git, sana verebileceğim en diplomatik yanıt” ifadeleriyle yanıt verdi. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise Musk ile bir anket düellosuna tutuşmayı tercih etti. ABD’li milyarder Elon Musk’ın Ukrayna ihtilafına çözüm önerisi olarak Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etmeyi sunduğu paylaşımına yanıt veren Zelenskiy, “Hangi Elon Musk’ı daha çok seviyorsunuz? Ukrayna’yı destekleyen mi, Rusya’yı destekleyen mi?” dedi. Batı’nın ambargolarına rağmen farklı seslerin yükselmesini Sputnik’e gazeteci Ceyda Karan ve Rusya-Kırım-Türkiye Vakfı kurucusu ve başkanı Yazdan Kaya değerlendirdi.
‘Musk gibi bir ismin çatışmanın geldiği noktada kendi kaygılarını içeren bir paylaşım yapması çok rahatsız etti’
“Görünen köy kılavuz istemez” ifadelerini kullanan Karan, Batı hegemonyasının sadece hükümetler aracılığı ile varlığı sürdürmediğine dikkat çekerek “Çok büyük sosyal medya devleri, hükümetle tamamen bağlantılı olduğu açıkça deşifre olan ana akım medya çatışmanın başında düşünce ve ifade özgürlüğüne demir perde indirdiler. Elon Musk gibi bir ismin çatışmanın geldiği noktada kendi kaygılarını içeren bir analiz, paylaşım yapması da en çok onları rahatsız etti. Ukrayna çileri ve NATO’nun ‘troll çiftliği’ NAFO (North Atlantic Fellas Organization), derhal adamın üzerine salındı. Adamı ‘hayatımda böyle bir troll saldırısı uğramadım’ demek durumunda bıraktı. İşin önemi burada yoksa Elon Musk Starlink ile bu işe destek de veriyor” dedi ve ekledi:
‘Bir yerde barış olmak durumunda, bunun çerçevesini tartışmaya açması dikkat çekici’
Dünyanın pek çok yerinde Ukrayna krizine benzer sorunlar olduğuna dikkat çeken Karan “Ülkelerin toprakları, haritaları 30 yıldır Amerika tarafından değiştiriliyor. Ama bu sanki çok özel bir durummuş gibi pazarlanıyor. Böyle değil tabii. Zaten ülkelerin egemenliklerini senelerdir küreselleşmeci güçler çeşitli aygıtları kullanarak ihlal ediliyor. Bunu aklayıp aklamamak üzerinden değil, önümüzdeki resim açısından söylüyorum. Dolayısıyla bu en azından bir kez etraflıca konmuş oldu. Tabii, bir yerde barış da olmak durumunda. Elon Musk’ın bunun çerçevesini de tartışmaya açması dikkat çekici doğrusunu söylemek gerekirse. Bir de Twitter’ı satın alma girişimi ile ilgili kendisini popülerleştirmek için yaptığı da söyleniyor. Ama bu zaten adamın bildiğimiz bir durumu. Woke kültür, sosyal medya bunun için yaratılmış durumda zaten, eleştirel düşünce için değil. O da bunu zemin olarak kullanıyor. Bu sefer de enteresan bir şekilde kullanmış oldu” diye konuştu.
‘Çatışmanın geçmişini silerek hayatı, siyaseti ve tarihi çizmeye çalışıyorlar’
Tam resmin eninde sonunda ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Karan “Bu çatışmanın geçmişini silerek, hayatı, siyaseti, tarihi çizmeye çalışıyorlar. Aynı şey Esad’da da olmuştu ‘canı sıkıldı, halkımı öldüreyim’ dedi şeklinde. Eninde sonunda bu işlerin nedensellikleri, uygulanan politikaların neden ve sonuç ilişkileri vardır. Bu meselede de 2014’te, 90’lara dayanan daha öncesi de var tabii, her türlü kanıtı ortada olan bir Amerikan darbesi söz konusu. İnsanlar artık somut kanıtlar, olgular, kritik düşünce ile ilgili değil de inançlarıyla düşünüyorlar. Aşırı çilik, akılsız liberallik zaten inançlar üzerinde yükseliyor. Bu açıdan kaç insanı ikna eder, bilemiyorum” ifadelerini kullandı.
‘İdeolojik aygıtları teknolojik üstünlükleriyle kullanmak istiyorlar ancak insanlar düşündükçe sorguluyor’
Batı’nın susturmaya çalıştığı seslerin kendi içinden yükselmeye başlamasının kaçınılmaz bir durum olduğuna işaret eden Karan “Tek taraflı okumalarla, neden sonuç ilişkisini kenara koyarak, resmi ideolojik olarak tersine çevirdikleri için bu hale kendileri getirdiler. Çözüm odaklı bir ideolojileri yok. Ukrayna’yı kullanarak, kendilerinin kontrol altında tutacakları ve faydalı çıkacakları, kazanamazlarsa ortalığı dağıtacakları çatışma ortamını kendileri yarattılar. İdeolojik aygıtları da teknolojik üstünlükleriyle kullanmak istiyorlar ama eninde sonunda insanlar düşündükçe sorgulayacaktır. Sorguladıkça soru soracaktır” diye konuştu.
‘Batı’da ilkesel olmak, belli bir düzlemde düşünmek yok sadece varmış gibi yapıyorlar’
Karan “Amerika teknoloji şirketleriyle, sosyal medya devleriyle güçlü gibi gözüküyor ama o kadar ilkesizler ki. Türkiye’de muhalefet ‘Erdoğan bugün bunu söyledi, ertesi gün başkasını söyledi’ diye eleştiriyor, onlarda da aynısı. İlkesel olmak, belli bir düzlemde düşünmek de yok Batı’da. Sadece varmış gibi yapıyorlar. Bir gün Suudi Prensi’ne ‘seni parya yapacağım’ diyor, ertesi gün ‘şu petrol arzına bir çare bul’ diyebiliyor. Buna da reel politik deyip işin içinden çıkıyorlar. Bu tabii ilkesizliktir. Kendileri büyük değerler atfetmeseler, anlayışla karşılanabilir ama ‘biz ne kadar yüceyiz, ilkeliyiz, tutarlıyız, ne şahaneyiz’ dedikleri için anlayışla karşılanmıyor” dedi.
‘Müzakere, gerçeği arama, tartışma gibi bir dertleri yok, ikna ettikleri bir sistem ve anlayış üzerinden hareket ediyorlar’
Rusya-Kırım-Türkiye Vakfı kurucusu ve başkanı Yazdan Kaya ise Musk’ın Kırım’a yönelik yaptığı tarihsel önermenin önemine dikkat çekti. Kaya, Batı’nın Rusya’ya karşı uyguladığı ambargoyu “Egemenlik sorununu iletişim tekniklerinden güç devşiren emperyalist bir ilişkidir, bunun baskılamasıdır. Bugün öyle bir noktadayız ki iletişimin efendileri ile siyasal iktidarın efendileri birbirlerine bağlantılı haldeler. Aynı argümanlar sanki tek bir sistem içerisinde etki ajanları ile varmak istedikleri bir iletişim metodu ile hareket ediyorlar. Müzakere, gerçeği arama, tartışma gibi bir dertleri yok. Sadece ikna ettikleri bir sistem ve anlayış üzerinden hareket ediyorlar” şeklinde ifade etti.
‘Dikte edilen söylem dışında bir şey söylendiğinde linç ediliyor’
Kaya “Günümüzde öyle enteresan bir olgu oluşturuldu ki postmodernite ile post kolonizasyon bir ve ortak müşterekte hemhal oldular, birleştiler. Kırım özelinde Rusya’ya uygulanan bu tecrit siyasetinin temelinde tamamen bu dayatmacı anlayış var. Buradan ender bulunan bir söylem veya dayatılan, dikte edilen söylem dışında bir şey söylendiğinde dakikasında linç ediliyor. Elon Musk’a yapılan linç kampanyası gibi ki kendisi tarihsel gereklilikleriyle buna vurgu yapıyor. Bunun üzerine de ötekileştiriliyor” dedi ve sözlerine son verdi:
