İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Eminönü, pandemi dolayısıyla iki yıl ara verilen Baklava Festivali ve Altın Oklava Baklava Yarışması’na 2 Ekim Pazar …
İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Eminönü, pandemi dolayısıyla iki yıl ara verilen Baklava Festivali ve Altın Oklava Baklava Yarışması’na 2 Ekim Pazar günü ev sahipliği yapacak.
Festivale özel kurulacak Baklava Müzesi’nde 40 çeşit baklava sergilenecek ve toplamda 2 ton baklava halka dağıtılacak.
Festivalde, 40 baklava ustası arasında yapılacak baklava yarışmasında birinciye 10 yarım altın, ikinciye 5 yarım altın, üçüncüye 3 yarım altın, dördüncüye 1 yarım altın verilecek.
Festivalle birlikte yüzyıllar öncesine dayanan bir lezzet olan baklavayı hem ulusal hem uluslararası arenada daha iyi tanıtacaklarını söyleyen Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, düzenlenecek yarışmayla da baklava ustalarını heveslendirip meslek kalitesini yükseltmek istediklerini belirtti.
Türkiye’de baklava satılan 125 bin civarında işletme olduğunu ifade eden Yıldırım, baklava ekonomisinin yarattığı istihdamın ise 500 bin kişiye dayandığını söyleyen BAKTAD Başkanı Mehmet Yıldırım, 2001 yılında kurulduklarından bu yana en önemli amaçlarının baklavanın bilinirliğini yükseltmek olduğunu kaydetti.
Dernek kurulmadan önce baklava ihracatının sadece 150 bin dolar seviyesinde olduğunu, şimdi ise 15 milyon dolara yakın doğrudan ihracat olduğunu kaydeden Yıldırım, “Bir o kadar da buraya gelen turistlerin paket paket alıp götürdükleri var. Dolayısıyla halihazırda 30 milyon dolara ulaşan bir baklava ihracatımız olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Piyasadaki baklava fiyatlarını da değerlendiren Yıldırım, “Örneğin 100 liradan 300 liraya kadar fıstıklı baklava mevcut. Fiyatını içerisindeki hammadde miktarının şekillendirdiği baklavayı tüketici ağız tadına ve bütçesine uygun olana göre satın alıyor.” dedi.
FISTIK FİYATI ÜÇE KATLADI, YÜKSELİŞİ BAKLAVACI DURDURDU
Baklavanın en önemli hammaddesi olan fıstık fiyatlarındaki artışa da değinen Yıldırım, fiyatların bahar aylarında 20-25 gün içerisinde 160 liralardan 450 liraya kadar çıktığını hatırlattı.
Yıldırım, piyasada fiyatların anlaşmalı olarak nasıl artırıldığını ise şöyle anlattı:
“Üreticinin elinde mal kalmayınca ve tüm ürünler tüccarın eline geçtiğinde, karaborsacı ve stokçu diye tanımladığımız insanlar fıstık fiyatlarını yükseltiyorlar. Fıstık borsasına gidip örneğin o dönem 450 lira olan fıstığın üzerine 470 lira etiket koyuyorlar. Sonra kendi adamlarından biri gelip o fiyattan alım yapıyor ve bu sefer geri kalan ürünler için de fiyat 470 liraya çıkıyor. Burada tamamen kayıt dışı bir oyun oynanıyor ve bu şekilde fiyatlar suni olarak şişiyor. Ayrıca fıstığın fiyatının bu şekilde hızlı yükselişi sektörle ilgisi olmayan insanları da buraya çekiyor ve fıstık bir yatırım aracına dönüşüyor. Devletin bu döngüye müdahale etmesini ve vergi kaybına da neden olan kayıt dışılığı bitirip sektörü düzenlemesini istiyoruz.”