enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C

Karadeniz kadınının tarladan sofraya “mısır unu” mesaisi

Çalışkanlıklarıyla bilinen Karadenizli kadınlar, yemeklerinin vazgeçilmezi olan mısır ununun tarladan sofraya uzanan yolculuğunun sonuna geldi …

Karadeniz kadınının tarladan sofraya “mısır unu” mesaisi
21.09.2022
341
A+
A-

Çalışkanlıklarıyla bilinen Karadenizli kadınlar, yemeklerinin vazgeçilmezi olan mısır ununun tarladan sofraya uzanan yolculuğunun sonuna geldi.

Yaz-kış ellerinden kazmaları, bellerinden orakları, sırtlarından da yünden örülen ve yük taşımada kullanılan arkalıkları (dırmaç) eksik olmayan kadınlar, bugünlerde mısır hasadına yönelik işlerine yoğunlaştı.

Yağmur ve sisli havaya aldırış etmeden günün ilk ışıklarıyla kollarını sıvayan kadınlar, işe mısır saplarını biçerek başlıyor. Ardından da biçtikleri saplardan halk arasında “horom” diye tabir edilen yığınlar oluşturan kadınlar, süreçte yoğun çaba sarf ediyor.

En az bir hafta tarlada kurumaya bırakılan yığınlar, daha sonra kesilerek, mısırlar saplarından ayrılıyor ve evlere taşınıyor.

Evlerde de kadınların imece usulü soydukları mısırlar, kuruma işlemi için bir süre serenderlere yerleştiriliyor.

Bazen zeminde bazen de serenderlerin tavanına iple asılarak kurutulan mısırlar, sonrasında dövülerek tanelerine ayrılıyor.

Kadınların yaklaşık 6 aylık emeklerinin ürünü mısır taneleri, son olarak yemeklerde, çorbalarda ve ekmeklerde kullanılmak üzere asırlık su değirmenlerinde öğütülüyor ve un haline getiriliyor.

Karadeniz yemeklerinin vazgeçilmezi olan mısır ununun tarladan sofraya yolculuğunun sonuna gelen kadınlardan Esengül Civelek, tarlada yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.

“Tarladan buraya gelene kadar bu işler çok zor”

Ayşe Baş da kurutmak için mısırların büyüklerini seçip serendere astığını kaydederek, “Dövdüklerimi çuvala koyuyorum. Sonra ovalayıp mısır unu yapacağım.” ifadesini kullandı.

Mısır ununun her yerde kullanıldığına dikkati çeken Baş, “Mısır unundan özellikle ekmek, lahana yemeği ve kuymak yapıyoruz. Severek tüketiyoruz ama tarladan buraya gelene kadar bu işler çok zor.” dedi.

“Mısır, un haline gelene kadar birçok işlemden geçiyor”

Hayriye Civelek de mısırın un haline gelene kadar birçok işlemden geçtiğini ifade etti.

Zorlu bir süreç olduğunu dile getiren Civelek, “Biz zorluğa alıştık, Karadeniz kadını olunca hiçbir şeyden yılmıyoruz. Kimseye de muhtaç olmuyoruz. Kendi gücümüzle çalışıp üretiyoruz.” ifadesini kullandı.

İfaget Civelek, yorucu mısır unu mesaisini anlatarak, mısır ununun her yerde sevilerek kullanıldığını söyledi.

Kaynak: Hasan Taşcan – Güncel
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.