Osmanlı Devleti hakimiyetinde yaklaşık 160 yıl kalan Sırbistan’ın Subotica şehri, Orta Çağ Avrupa mimarisiyle adeta yaşayan bir müze görünümüyle …
Osmanlı Devleti hakimiyetinde yaklaşık 160 yıl kalan Sırbistan’ın Subotica şehri, Orta Çağ Avrupa mimarisiyle adeta yaşayan bir müze görünümüyle dikkati çekiyor.
Macar, Sırp, Hırvat, Yugoslav ve Romanları barındıran özerk bölge Voyvodina’nın ikinci büyük şehri Subotica, Sırbistan’ın kuzeyinde, Macaristan sınırında yer alıyor.
Yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı Subotica’nın kent merkezindeki tarihi resmi binalar, kiliseler ve sinagogların mimarisi Orta Çağ Avrupa mimarisini özelliklerini yansıtıyor.
Belediye ve milli tiyatro binası ile şehir kütüphanesi üçgeninde kalan yer, kent merkezini oluşturuyor.
Şehrin simgesi konumundaki ve 1868’de başlanarak 1932 yılında tamamlanan belediye binası, Macar mimarisinin en gözde yapıları arasında bulunuyor.
Mimari ve dekoratif öğeleri, Macar süsleme geleneğiyle donatılan bina, adeta anıtsal bir yapı olarak ziyaretçilerinin karşısına çıkıyor.
Bina, belediye hizmetlerinin verildiği binada ayrıca idari ofisler, polis karakolu ve nezarethane de yer alıyor.
Kent meydanında dikkati çeken bir başka yapı ise milli tiyatro binası. Girişinde bulunan altı büyük sütun ile Roma dönemi mimarisi yansıtan bina, kente gelen herkesin önünde fotoğraf çektirdiği yerlerden biri.
Kentte en çok konuşulan dil Sırpça
Subotica’da Sırpça günlük hayatta en çok kullanılan dil. Macarca ise günlük konuşmalarda nüfusun neredeyse üçte biri tarafından tercih ediliyor.
Oldukça geniş ve düz bir araziye kurulan şehirde yapılaşmanın neredeyse tamamı yatay mimariden oluşuyor. Tek katlı evlerden oluşan şehir, yeşilliği ile dikkati çekiyor.
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1526’da gerçekleştirilen Mohaç Meydan Savaşı sonrası Osmanlı toprağı olan Subotica, 1686’da Avusturya İmparatorluğu’nun egemenliğine girdi.
Kentin etnik dağılımında Macarlar yaklaşık yüzde 34, Sırplar yüzde 27, Hırvatlar ise yüzde 10’luk bölümü oluşturuyor.
Subotica, son zamanlarda düzensiz göçmenlerin daha iyi bir yaşam umuduyla Batı Avrupa ülkelerine ulaşmak amacıyla yoğunluk oluşturduğu şehir olarak gündeme gelmişti.
Macaristan sınırında bulunan Kebelija-Tompa sınır kapısında bekleyen sığınmacıların yaşadığı zorluklar dünya gündeminde yer almıştı.
