Kömür madeni ocağı işleten İlhan ve İsmail Yaylacı kardeşler, hem karada hem de suda kullanabilecekleri bir araç geliştirmek amacıyla 3 yıl önce …
Kömür madeni ocağı işleten İlhan ve İsmail Yaylacı kardeşler, hem karada hem de suda kullanabilecekleri bir araç geliştirmek amacıyla 3 yıl önce çalışma başlattı.
Uzun uğraşlar ve denemeler sonucu geliştirilen araç, arabayla karavan gibi çekilerek istenilen yere götürülürken deniz, göl veya baraj göletlerinde ise yat olarak kullanılabiliyor.
“Yat Car” ismini verdikleri araçlarını Karadeniz’de denemek için Samsun’a gelen ve Yelken Kulübü önünden araçlarını suya indiren Yaylacı kardeşler, motorunu çalıştırarak denize açıldıkları araçlarını bir süre kullandıktan sonra tekrar kıyıya çıkardı.
İsmail Yaylacı, AA muhabirine, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşamalarına rağmen tekne kültürünün yeterli düzeyde olmadığını söyledi.
Türkiye’de denizi görmemiş insanların bulunduğuna dikkati çeken Yaylacı, “İnsanların ilgisini çekerek denize aşkı canlandırırız diye böyle bir projeye girdik. 3 yıllık AR-GE çalışması sonucu üç model geliştirdik.” dedi.
Geliştirdikleri aracın tabanını tekne tabanı olarak tasarladıklarını anlatan Yaylacı, sudan fazla etkilenmemesi ve sallanmaması için konforu ön plana alan taban yapısı oluşturduklarını dile getirdi.
ALMANYA, İSRAİL VE AMERİKA’DAN TALEP VAR
Araçlarının henüz sadece prototipini yaptıklarını, AR-GE aşamasında olduğu için maliyetin net olarak ortaya çıkmadığını belirten Yaylacı, şöyle devam etti:
“Prototip olarak çalıştığımız için ilk maliyetler yüksek oluyor fakat seri üretime geçildiğinde uygun fiyatla vatandaşlarımıza sunmayı düşünüyoruz. İnsanlarımıza bu tekne ve karavan kültürünü aşılamak, birinci önceliğimiz. Şu anda sadece sosyal medyadan paylaştığımız görüntüden dolayı Almanya, İsrail ve Amerika gibi ülkelerden arayanlar oldu. Kaliteden ödün vermeden elimizden geldiğince ülkemizin ihracatına ve ekonomisine destek olmak için uğraşıyoruz.”
İSTER DAĞDA, İSTER SUDA KULLAN
Yaylacı, Yat Car’ın yüzde 50 karavan, yüzde 50 yat olduğunu vurgulayarak, “İstersen dağın doruğuna çek kampını yap, istersen de indir suya balığını tut, müziğini dinle. Böyle bir ürün alındığında karavan parklarıyla işiniz yok, gidersiniz araçların ulaşamayacağı koylarda çapanızı atarsanız, tatilinizi yaparsınız. AR-GE’sinden mühendisliğine, el işçiliğine komple yerli.” diye konuştu.
İlhan Yaylacı ise geliştirdikleri araç için patent başvurularını yaptıklarını söyledi.
Almanya’da bir firmanın bu tarz bir çalışması bulunduğunu ama artık üretim yapmadığını aktaran Yaylacı, “Ülkemizde bunu üreten bir firma yok. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede böyle bir ürüne ihtiyaç vardı. Her şeyine kadar üretim bize ait oldu. Şu anda deneme sürüşlerini yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yaylacı, patent başvurularının onaylanmasının ardından seri üretime geçmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.