Türkiye’de büyük bir yara bırakan 17 Ağustos Depreminin üzerinden tam 23 yıl geçti. Yarın başta Marmara olmak üzere Türkiye’nin çeşitli …
Türkiye’de büyük bir yara bırakan 17 Ağustos Depreminin üzerinden tam 23 yıl geçti. Yarın başta Marmara olmak üzere Türkiye’nin çeşitli yerlerinde deprem nedeniyle hayatını kaybeden 17 bin 480 vatandaşımız için anma törenleri düzenlenecek.
“TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR TRAVMA”
Depremin yıl dönümü nedeniyle Kanal D Ana Haber’e konuk olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, 17 Ağustos 1999 depreminde Türkiye’nin büyük bir acı ve travma yaşadığını vurguladı.
CANLI YAYINDA 7.6’LIK DEPREMİ CANLANDIRDI
Soylu, Deprem simülasyonu içerisinde 7,6 büyüklüğünde depremi yaşadı. Soylu, deprem anında ve deprem sonrası yapılması gerekenleri gösterdi.
“DEPREM BİZİ UNUTMAZ”
Soylu, ”Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz.” ifadesini kullandı. Dünyada son 20 yılda en kritik 350 afet yaşandığını, bunun 27’sinin deprem olduğunu aktaran Soylu, depremin şu anda dünyada en öldürücü doğal afetler arasında yer aldığını kaydetti.
“TOPLANMA ALANINA GİRERKEN ARABA KULLANILMAMALI”
Soylu, depremin unutulmaması ve de depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğine işaret ederek, vatandaşların deprem anında şalteri indirmeleri, gazı kesmeleri ve acilen toplanma alanlarına gitmelerinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Toplanma alanına giderken araba kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Soylu, şöyle konuştu: “Türkiye’deki toplanma merkezi sayısı 27 bin 800, bunun yüzde 75’inde kanalizasyon altyapısı, elektrik ve su var. İstanbul’da ise yüzde 56’sında var. İstanbul’da bir yıl içerisinde yüzde 100’ünü AFAD olarak tamamlamış olacağız. Vatandaşlar felaket anında toplanma merkezlerinden barınma merkezlerine geçmelidir. Bu hazırlıkların dışında bir de mobil AFAD sistemimiz var yani hücresel mesaj sistemi. Bir siren gibi çalar, bu sistemin amacı farkındalık yaratmaktır. Bir de HAY sistemimiz var. Mobil sistem ise depremden sonra bizi navigasyonla toplama alanına götürür. Deprem anında deprem ve afetlerle ilgili üç ayağımız var. Birincisi deprem öncesi, ikincisi deprem anı, üçüncüsü ise deprem sonrası yapabileceklerimizle ilgili kapasitelerimizi ortaya koyabilmek.”
İSTANBUL’DA YAPILAN HAZIRLIKLAR