Washington merkezli Foreign Policy dergisi, Türkiye’nin, uzayan savaşta büyük bir oyuncu olarak ortaya çıktığını yazdı. Ukrayna limanlarından …
Washington merkezli Foreign Policy dergisi, Türkiye’nin, uzayan savaşta büyük bir oyuncu olarak ortaya çıktığını yazdı.
Ukrayna limanlarından tahıl sevkiyatını, Türkiye’nin diplomasisinin kolaylaştırdığı ifade edilen analizde, “Ankara’nın yaklaşımı, Rusya ile nasıl başa çıkılacağı konusunda Batı’ya dersler sunuyor” denildi.
Analizde, “Türkiye, NATO güvenlik bloğunun hayati öneme sahip bir üyesi, ancak Amerikalı ve Avrupalı ortaklarının pozisyonundan bağımsız olarak ve bazen bunlara karşı hareket eden bir üye.” ifadelerine yer verildi.
‘RUSYA’YA YAPTIRIMLARA KATILMADI’
Ankara’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bölgesel bir güç olarak konumunu güçlendirdiği belirtilerek, şöyle denildi:
“Ukrayna’ya önemli miktarda silah sağladı ama Batı’nın Rusya’ya yaptırımlarına katılmadı. Ankara, NATO’nun vazgeçilmez bir üyesi olmayı sürdürüyor.
Türkiye, yaptırımlara katılmaktan kaçınırken, NATO’nun Ukrayna’ya güvenlik desteği sağlama konusundaki tutumunu geniş ölçüde destekledi.
Ankara, PKK ile ilgili sorunlar nedeniyle askeri bloğun İsveç ve Finlandiya’ya doğru genişlemesini aylarca engelledi. Bu, Türkiye’nin kendi ulusal çıkarlarına öncelik verme eğilimini gösteriyor.
‘TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ ROLÜ’
Belki de Türkiye’nin en önemli rolü, Moskova ile Kiev arasındaki tahıl ve gıda tedariki sorununda arabuluculuk yapması oldu.
Ukrayna’nın gıda ve tahıl ihracatının çoğu (Rusya’dan olanlar da dahil), Orta Doğu, Afrika ve ötesindeki küresel pazarlara ulaşmak için Türkiye’nin Karadeniz ve Boğaz’daki deniz sularından geçmeli.
‘GEMİLERİN BÖLGEDEN GÜVENLİ GEÇİŞİNİ GARANTİ ETMEYE YARDIMCI OLABİLİR’
Türkiye, hem Rusya hem de Ukrayna ile iyi çalışma ilişkileri olan tek NATO üyesi. Bu nedenle gemilerin bu bölgeden güvenli geçişini garanti etmeye yardımcı olabilir.
Türkiye’nin stratejik yaklaşımı, Ankara’nın sadece hayati gıda kaynaklarının kilidini açmasına değil, aynı zamanda bu süreçteki diplomatik prestijini de güçlendirmesine izin vererek önemli faydalar sağladı.”