Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 14’te sabit tutup Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Hazine ve Maliye …
Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 14’te sabit tutup Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın aldığı makroihtiyati önlemlerle yapılan parasal sıkılaştırma tüketici kredilerinde de kendini gösteriyor. Merkez Bankası’nın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı metninde de makroihtiyati önlemlere krediler kanalı da dahil edildi ve gerekirse ek önlemler alınacağı açıklandı. Tüketicilere ihtiyaç kredisi taleplerinde imzalatılan döviz, altın, kripto varlık gibi alımlarda kullanmayacağına dair belgenin yanı sıra artık ‘nereye haracayacağı’nın detaylı açıklaması isteniliyor. İhtiyaç kredisi miktarı 50 bin lira olsa bile bankalar düzenleyici kurumlardan gelen telkinler doğrultusunda maaş müşterisi olmayan kredi talep eden tüketicilerden 3 aylık imzalı maaş bordrosu bile talep ediyor. Hatta bankalar kredili mevduat hesabı (KMH) limit artırımlarında da müşterilerinden elde edilecek yeni kaynağın dövize, altına veya kripto varlığa harcanmayacağına dair imzalı söz alıyorlar.
İhtiyaç kredisi faizi yüksek olsa da yüksek enflasyon, TL’nin gerileyen alım gücü ve tatil aylarında artan ihtiyaçlar nedeniyle kredi talebi artışı sürüyor. Nisanın ilk haftasında 13 haftalık yıllıklandırılmış büyümesi yüzde 14 civarında olan tüketici kredilerinde artış temmuzun ilk haftasında yüzde 67,1’e kadar yükselmişti. Alınan makroihtiyati önlemlerle kredi faizlerindeki yükseliş ve kredilere yoğun takip 13 haftalık yıllıklandırılmış artışı 19 Temmuz itibariyle yüzde 57,4 seviyesine indi. Tüketici kredilerinde kur etkisinden arındırılmış yıllık büyüme ise 29 Temmuz haftasında yüzde 29,8 oldu. Tüketici kredilerinde ise 29 Temmuz haftasında ihtiyaç kredisi faizi hariç gerileme yaşandı. Merkez Bankası verilerine göre 29 Temmuz haftasında ihtiyaç kredisi faizleri bir önceki haftaya göre 21 baz puan artışla yüzde 34,32’ye yükseldi. Bazı bankalarda ise yüzde 37’ye yaklaşan oranlar bulunuyor. İhtiyaç kredisi faizleri temmuz ayı başından bu yana yüzde 30’un üzerinde. En yüksek oran ise 15 Temmuz haftasında yüzde 35,41 ile yakalanmıştı.
BANKALAR İŞİ SIKI TUTMAYA BAŞLADI
Son üç aylık kaşeli imzalı maaş bordrosu Pandemide gevşeyen para politikası ve düşen kredi faizleri ihtiyaç kredilerinin de bazı yatırım araçlarına yönlendirilmesine neden oldu. Ekonomi yönetimi de sık sık kredilerin doğru kanallara aktarılmadığına yönelik açıklamalarda bulundu. Bunun üzerine BDDK’nın kredilerin nereye aktarıldığına ilişkin sıkı takip edilmesine yönelik yaptığı duyurular sonrası bankalar kredi kullandırdıklarında hem ticari hem de bireysel müşterilerine bir belge imzalatmaya başladı. Bir süredir ihtiyaç kredisi kullanan müşteriler bu kaynakla döviz, altın veya kripto varlık almayacaklarının sözünü bankalara veriyor. Ancak yeni dönemde artık bankalar işi biraz daha sıkı tutmaya başladı. Bir bankadan 50 bin TL ihtiyaç kredisi çekmek isteyen bir bireysel müşteriden banka son üç aylık kaşeli imzalı maaş bordrosu isterken imzalayan kişinin de imza sirkülerinin belgelere eklenmesini talep etti. Bunun yanı sıra kullanılacak tüketici kredisinin ne için talep edildiğinin ve sebebinin ayrıntılı olarak bankaya yazılı bildirilmesi istendi.
KMH İÇİN DE AYNI BELGELER İSTENİYOR
Bankaların ihtiyaç kredisinde uyguladıkları bu durumun daha ilginci ise kredili mevduat hesaplarındaki limit artışlarında da yaşanıyor. Maaş müşterisi olduğu bankadan KMH hesabında limit artırımı talep edildiğinde onay formları arasında tıpkı ihtiyaç kredisi çekerken imzalatılan ‘döviz, altın, kripto para almayacağım’ sözü yer alıyor. Bankalar daha önce KMH limiti artışlarında böyle bir belge talep etmiyorlardı.
MERKEZ BANKASI BAŞKANI SİNYALİ VERMİŞTİ
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, PPK sonrası Enflasyon Raporu sunumunda da kredilere özellikle dikkat çekti. Kavcıoğlu, alınan tedbirler sonucunda, son dönemde ticari ve bireysel kredilerin büyüme hızlarında bir yavaşlama gözlendiğini belirterek “Yine bu doğrultuda, 2021 yılının ikinci yarısından itibaren atılan adımlar ile tüketici kredilerinin tüm krediler içindeki payı önemli ölçüde gerilemişti. Alınan kararların etkileri yakından izlenerek, ticari ve bireysel kredilerde olağan dışı gelişmelere karşı gerektiğinde ilave tedbirler alınmaya devam edilecektir” dedi.