Haziranda 5 milyon 996 bin yolcuya ev sahipliği yaparak Avrupa havalimanları arasında birinci olan İstanbul Havalimanı, Avrupa Hava Seyrüsefer …
Haziranda 5 milyon 996 bin yolcuya ev sahipliği yaparak Avrupa havalimanları arasında birinci olan İstanbul Havalimanı, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) 22-28 Temmuz’u kapsayan istatistiklerine göre de günlük ortalama 1327 uçuş ile Avrupa’da en çok uçuş yapılan havalimanı oldu.
İstanbul Havalimanı, Avrupa havalimanlarında personel eksikliği nedeniyle “kaos” yaşandığı dönemde zirvedeki yerini perçinledi.
Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI Europe) Direktörü Olivier Jankovec, İstanbul Havalimanı’nın yeni tip koronavirüs salgını başladığından beri Avrupa’nın en büyük uçuş merkezlerinin çoğundan daha iyi performans sergilediğini söyledi.
“Bu başarı Türkiye’nin büyük ve güçlü iç pazara sahip oluşundan kaynaklı”
Jankovec, bu başarının COVID-19 döneminde alınan önlemlerin yanı sıra Türkiye’nin büyük ve güçlü iç pazara sahip oluşundan kaynaklandığını belirterek, “Son teknoloji tesisleri, kaliteli altyapısı, geniş hizmet yelpazesi ve uçuş ağıyla gerçek küresel bir hava yolu olan Türk Hava Yolları (THY), İstanbul Havalimanı’nı güçlü kılıyor” dedi.
Avrupa havalimanlarında gecikmeler, uçuş iptalleri ve grevler nedeniyle yaşanan krize değinen Jankovec, sektör oyuncularının pandemi sonrası seyahat talebindeki patlamayı karşılamakta zorlandığını anlattı.
Jankovec, salgından büyük yara alan hava taşımacılığında bahar aylarının başlangıcından bu yana dinamik bir toparlanma görüldüğünü vurgulayarak, çoğu Avrupa ülkesinde seyahat kısıtlamalarının önceden haber verilmeksizin kaldırılmasının sektörü hazırlıksız yakalandığını aktardı.
Salgın süresince ayakta kalabilmek için işçi çıkaran yer hizmetleri şirketlerinin, şimdilerde işçi bulmakta zorlandığını belirten Jankovec, “İşe yeni alınan personelin havalimanlarında çalıştırılması, eğitimin yanı sıra güvenlik izni ihtiyacı nedeniyle zaman almaktadır. Bütün bu faktörlerin bir araya gelmesi nedeniyle bazı havalimanlarında mayıs ve haziran çok zorluydu” diye konuştu.
Jankovec, Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında artan enflasyonist baskıların havacılık sektöründe de belirsizliğe yol açtığının altını çizerek, “Avrupa havalimanı ağı genelinde hava trafiği için aşağı yönlü risklere dönüşen önemli talep baskıları görüyoruz” dedi.
İstanbul Havalimanı’nı güçlü kılan unsurlar
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat ise check-in alanları, bagaj teslim süreçleri, uçak park ve taksi imkanları ile misafirlere seyahatlerinin her aşamasında kolaylıklar sağlamasının İstanbul Havalimanı’na tercihi artırdığını söyledi.
Salgın döneminde likiditeyi korumak ve ayakta kalabilmek için sektör oyuncularının mali tedbirler aldığına işaret eden Bolat, şunları söyledi:
“Önde gelen tedbirlerden biri de maliyetleri azaltabilme adına personel çıkarma oldu. Havacılık sektöründe işten çıkarmalar nedeniyle istihdam edilen personel sayısı pandemi öncesine göre yüzde 21 azaldı. Hava yolları özelinde ise pandemi öncesine göre çalışan sayısında yüzde 10 küçüldüğünü belirtebiliriz. Havalimanlarında ise bu durum yüzde 5 civarında.”
Bolat, sektörde yaşanan hızlı toparlanmanın birtakım sorunları da beraberinde getirdiğine vurgu yaparak, havalimanları ve hava yollarının kalifiye personel eksikliği nedeniyle hızlı artan talebe yanıt vermekte zorlanmasının operasyonel verimliliği etkilemesinin yanı sıra hava yollarının büyüme rakamlarını da baskılayacağını belirtti.
THY’nin istihdamı koruma politikası çerçevesinde iş gücünü koruduğunun, çalışanlarını salgın sonrası döneme hazır hale getirmek için eğitimler verdiğinin altını çizen Bolat, “Bu özverinin günümüzde uçuş ve operasyon verimliliğimize katkısını açıkça görüyoruz. Diğer yandan sıkça hedef gösterilen havalimanları dünyada teknolojik altyapısı ve verimlilik kabiliyeti açısından üst sıralardadır. Havalimanlarının optimizasyonlarını artırması ve sektör değer zincirinde yukarıdan aşağıya tüm organların efektif ve kolektif çalışmasıyla daha etkin sonuçların üretilebileceğine inanıyorum” diye konuştu.
Sektördeki görünüme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bolat, sözlerini şöyle tamamladı:
“ABD ekonomisinin üst üste 2 çeyrek küçülmesi ve bunun yarattığı olumsuz sinyaller, dünya genelinde yüksek seyreden enflasyon, Rusya- Ukrayna arasında devam eden savaş ve jet yakıtı fiyatlarının hala çok yüksek seyretmesi gibi birçok gelişme bu beklentileri etkileyebilecek nitelikte. Fakat geçmiş tecrübelerimiz havacılığın tüm sorunların üstesinden gelen ve büyümesini sürdürmeyi başaran bir sektör olduğunu bize gösteriyor. Bu bakımdan biz önümüze baktığımızda gerek dünya havacılığı gerekse Türk Hava Yolları için parlak bir gelecek görüyoruz.”