Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tahıl Koridoru Anlaşması ile birlikte gıdada fiyatların düşeceğini söyledi. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’yı bir kez …
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT Özel yayınında aralarında Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI
Bu konuda uzun süredir aralıksız şekilde yoğun temas ve müzakereler yürüttük. Neticede Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya piyasalarına güvenli şekilde ihracatına yönelik mutabakatın İstanbul’da imzalanmasını sağladık. Planın başarılı şekilde uygulanmasıyla vahim boyutlara ulaşmakta olan küresel gıda krizinin etkileri hafiflemeye başlayacak.
Fiyatlardaki düşüş devam edecek. En az gelişmiş ülkelerin üzerindeki baskı azalacak. Ortaya çıkacak kıtlıklar peşinen engellenecek.
Bu tarihi başarıya verdiğimiz katkı, Türkiye’nin küresel meselelerde oynamaya muktedir olduğu rolün önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Planın operasyonel boyutu İstanbul’dan idare edilecek.
Sürecin ne kadar hassas olduğunu, Odesa Limanı’na düzenlenen saldırıda görebiliyoruz. Herkesten attıkları imzalara sahip çıkmalarını ve üstlendikleri sorumluluklara uygun şekilde hareket etmelerini bekliyoruz.
Savaşın başından beri önceliğimiz ateşkesin sağlanmasının ardından adil ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesi. Temenni ederim ki inşallah bunu da başarırız.
İSVEÇ-FİNLANDİYA İLE NATO MUHTIRASI
Taviz vermeyi kimse bizden beklemesin dedik. NATO’nun kayıtlarına terör örgütlerinin girmiş olması, Madrid zirvesinin en başarılı yanıdır.
İsveç ve Finlandiya’dan teröre verilen desteğin kesilmesi noktasında somut beklentilerimiz var. İsveç’in caddelerinde polis korumasında yürüyüş yapıyorlar. Paçavraları ellerinde, malum sözde liderlerinin posterleri ellerinde. Bu şekilde yürüyorlar. Ama İsveç vatandaşının sağduyusu da ortada. ‘Türkiye istiyorsa, Erdoğan istiyorsa, bunlar madem teröristtir verilmesi lazımdır’ diyor. Aklıselimin gereği de bu. Oradaki bütün iltisaklı yapıların da kapatılması gerekiyor.
Kesinlikle Türkiye’den bu konuda bir taviz beklenmesin. Görüşmeleri yaptık. Gel gör ki hemen ertesi gün yine teröristler Stokholm caddelerinde gösteri yapıyorlar. Finlandiya’da gösteri yapıyorlar. İsveç somut adım atmaktan çok uzakta gözüküyor. Terör propagandası dahil, terör örgütü uzantılarını ülkemiz aleyhine faaliyette bulunmaktan alıkoymadıkları sürece bizden olumlu bir yaklaşım beklemesinler.
Bu iş zannedildiği gibi kolay değil. Ha dedik tamam hemen NATO’ya alsınlar… Yok böyle bir şey. Biz orada da bütün arkadaşlara bunu söyledik. Süreç bu şekilde işliyor. Madrid’teki bir davettir. Neticesini de bu eylemler belirleyecek. Siz teröristleri caddede koruma altında yürütürseniz, biz de bunları takip ediyoruz. Orada istihbaratımız var nerede ne olduğunu anında takip ediyoruz.
EMMANUEL’E SÖYLEDİM: BÖYLE DEVAM MI EDECEKSİNİZ?
Sadece İsveç ve Finlandiya değil; Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya böyle. Diğer İskandinav ülkelerinin tamamı böyle. Liderlerle görüşmede ben bunu kendilerine söyledim. Emmanuel’le yaptığım görüşmede, ‘Siz ne yapacaksınız böyle devam mı edeceksiniz?’ dedim. ‘Bu böyle devam ederse, önümüze geldiği anda kusura bakmayın, bizim Parlamentomuz var, bu işe olumlu bakmaz’ dedim.
TAHRAN’DAKİ ÜÇLÜ ZİRVE
Suriye, terör örgütlerinin yuvası haline gelmiş durumda. Dolayısıyla Suriye’ye karşı gerek Rusya gerekse İran’ın bir tavır belirlemesi gerekir.
YUNANİSTAN’IN PROVOKATİF ADIMLARI
Vahdettin Köşkü’nde Miçotakis’le yemek yedik. Bu yemekte kendisine dedim ki: Bundan sonra aramıza üçüncü ülkeyi sokmayalım. Aradan geçti 3 hafta. Amerika’da Kongre’deki konuşmasını yaptı. Oradan döndü Davos’a gitti. Benzer şeyler yaptı.
Sen de siyasetçisin ben de siyasetçiyim. şunu bilmen lazım: Türkiye’ye karşı herhangi bir olumsuz adım attığın zaman benim ilk işim halkıma anlatabileceğim güçlü şeylerin olması lazım. Efes tatbikatı bunları çıldırttı.
Lozan ve Paris Anlaşmalarına ters olan böyle bir durumda Türkiye olarak biz ‘Yunanistan ne yapmak istiyorsan yap’ mı diyelim. Ne gerekiyorsa vakti saati geldiğinde Türkiye olarak yaparız. Bu adaların egemenliğinin gayri askeri statü altında kalma kaydıyla kendisine verildiğini Miçotakis herhalde bilmiyor. Öğrenecek.
Hulusi Paşa bir açıklama yaptı. Bu tür şartlar Türkiye için geçerli şartlar değil, olacak iş değil. Biz Biden’la yaptığımız görüşmede gayet olumlu konuştuk. Sonra bu nereden çıktıysa Yunanistan’la ilgili konular gündeme geldi. Ben gelişmelerin olumlu olacağını düşüyorum.
Ayrıntılar geliyor…