Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ıhlamur yetiştiriciliğin yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütüldüğü belirtildi. OGM verilerine göre, Türkiye …
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ıhlamur yetiştiriciliğin yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütüldüğü belirtildi.
OGM verilerine göre, Türkiye ormanlarında 2021 yılı sonu itibariyle 24 bin hektar alanda 441 ton faydalanılabilir ıhlamur bulunuyor. Her yıl bahar aylarında çiçeklenen ıhlamur ağaçlarında toplama genellikle çiçeklenme dönemleri olan Haziran ve temmuz aylarında yapılıyor. Ihlamurun özellikle Marmara ve Batı Karadeniz bölgelerinde yoğun olarak görülüyor. Türkiye’de Yalova, Bursa, Tekirdağ, Sakarya, İstanbul, Karabük, Balıkesir, Artvin, Zonguldak, Kocaeli, Düzce, Çanakkale, Bartın ve Samsun’da ıhlamur yetiştiriciliği yapılıyor. Bursa Karacabey ise ıhlamur ormanları ile öne çıkıyor.
60 ÜLKEYE 186 BİN TON IHLAMUR İHRACATI
Ihlamur çiçeği, Türkiye’den ihracatı gerçekleştirilen önemli tıbbi ve aromatik bitkiler arasında yer alıyor. TUİK verilerine göre 2021 yılı sonu itibariyle Dominik Cumhuriyeti, Kosova, Almanya, ABD başta olmak üzere 60 farklı ülkeye 186 bin ton ıhlamur ihracatına karşılık 1 milyon 966 bin 163 dolar döviz girdisi sağlandı. Ihlamurun 2021 yılı itibariyle orman köylüsüne yaklaşık 6 milyon TL, ülke ekonomisine ise yaklaşık 35 milyon TL’lik katkı sundu. Kilosu neredeyse 500 TL’ye kadar çıkan ıhlamur, Kosova’dan Amerika’ya kadar uzanan 60 ülkeye ihraç ediliyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 2 milyon dolarlık döviz girdisi sağlayan ıhlamurdan, Türkiye ormanlarında 2021 yılı sonu itibariyle 24 bin hektar alanda 441 ton yararlanıldı.
Özellikle kış mevsiminin vazgeçilmez içeceklerinden olan ıhlamur içeriğindeki manganez, uçucu yağ, saponin, tanen, C vitamini, sterol gibi maddeler sayesinde soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi geliyor. Yatıştırıcı özelliği ile uykusuzluğa da iyi gelen ıhlamur, idrar ve balgam söktürücü etkiye de sahip. Ihlamur çayı, gözler için de dinlendirici ve çapaklanmayı önleyen etkisi ile tercih ediliyor. Ihlamur ayrıca biyotik ve abiyotik faktörlere karşı direnci, hava kirliliğine ve yoğun trafiğe karşı toleransı nedeniyle şehir içi ve çevresinde uygun türler olarak değerlendiriliyor.