Srebrenitsalı annelerin kalbine kazınan acı, Srebrenitsa Çiçeği’ne yansıyor. Oğlunu ve eşini soykırımda kurban veren Fadila Efendiç, kalbine …
Srebrenitsalı annelerin kalbine kazınan acı, Srebrenitsa Çiçeği’ne yansıyor. Oğlunu ve eşini soykırımda kurban veren Fadila Efendiç, kalbine işlenen acıyı elleriyle ördüğü bu çiçekle dindirmeye çalışıyor.
Srebrenitsalı Fadila Efendiç, soykırımda eşini ve oğlunu kaybeden acılı bir anne.
“ANNELERİN SEMAYA AÇILAN ELLERİNİ SİMGELİYOR”
Acısını elleriyle işlediği çiçeği ile bastırmaya çalışan Efendiç, çiçeğin anlamını şöyle anlatıyor:
“Açılan eller Srebrenitsa annelerini sembolize ediyor. Evlatlarını eşlerini arayan bulmaya çalışan annelerin semaya açılan ellerini simgeliyor.”
Srebrenitsa Çiçeği’ndeki 11 yaprak, 11 Temmuz 1995 katliam gününü, etrafındaki beyaz renk ise masumiyeti simgeliyor.
Adaletin bir gün vuku bulacağına dair inanç ve umudu ise yeşil renk temsil ediyor.
“BİRLİKTELİK DÜŞÜNCESİ BİLE YETERDİ”
Fadila Efendiç, bugün Srebrenitsa’da tek başına yaşıyor. Her fırsatta oğlunun ve eşinin kabri başında dua ediyor.
“Hep birlikte olabilseydik ne güzel olurdu. Birliktelik düşüncesi bile yeterdi. Onlar da benimle birlikte diye düşünmek zorundayım ancak değiller.”
Hüznünü, yüreği ile işlediği çiçeklere aktaran Srebrenitsalı şehit annesinin tek istediği, adaletin bir gün tecelli etmesi.