Dünyanın en büyük 18. ekonomisi olan Türkiye, birçok ülke için ‘altın kapı’ niteliğinde oldu ve olmaya devam ediyor ve Vietnam bu konuda bir istisna değil.
Vietnam Sosyal Bilimler Akademisi Afrika ve Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Dr. Le Phuoc Minh, Sputnik’e açıklamasında, Vietnam ve Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin son 44 yılda sürekli geliştiğini ve bazı başarılar elde ettiğini dile getirerek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
“Vietnam ve Türkiye’nin çok ortak noktası var, ama aynı zamanda birçok farklılığı var. Örneğin iki ülkenin ihracatında birçok rakip mal bulunuyor, oysa bunlar birbirini tamamlayabilecek nitelikte. Vietnam, Türkiye’ye elektronik parçaları ve tarım ürünleri ihracatında avantaja sahip. Türkiye ise Vietnam’a krom, deri ürünleri, Avrupa standartlarına göre monte edilmiş bazı teknolojik ürünler ihraç ediyor.”
“Vietnam ve Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik işbirliği iki aşamada gelişti. İlk aşama, 1978 yılında iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasıyla başladı ve 1997’de ikili anlaşmanın imzalanmasıyla sona erdi. Bu dönem içinde, Türkiye ABD’nin yakın müttefikiydi ve iki küresel kamp arasındaki ilişkiler oldukça gergindi, dolayısıyla Vietnam-Türkiye ilişkileri çok mütevazıydı.”
Son 10 yılda Türkiye’nin dış politikada doğu kanadına daha fazla önem verdiğini dile getiren Dr. Le Phuoc Minh, sözlerini şöyle sürdürdü:
“1997’de başlayan ve günümüze kadar süren ikinci aşamada, iki ülke arasındaki ilişkiler sürekli gelişti. Son 10 yılda Türkiye, dış politikasının doğu kanadına büyük dikkat ayırıyor ve Vietnam, ASEAN (Güneydoğu Asya Uluslar Birliği) ülkeleri arasında Türkiye’nin önemli ortaklarından biri. İki ülke arasındaki ticaret belirgin şekilde büyüyerek 2010 yılında 1 milyar dolara, günümüzde de 3 milyar dolara yükseldi. Fakat Vietnam, Türkiye’yle ticarette fazla veriyor ve bu durum, her iki ülkenin hükümetlerini endişelendiriyor. Türkiye’nin Vietnam’daki yatırım faaliyeti 100 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Bu da, Kore, Japonya veya Singapur ile kıyaslandığında çok mütevazı bir rakam. Vietnam’ın büyük yatırımcıları da henüz Türkiye pazarına gelmedi. Bence Vietnam Türkiye’yi Ortadoğu’ya açılan bir kapı olarak görüyorsa, her iki ülkenin de ticarete ve yatırıma kesinlikle daha fazla önem vermesi gerekiyor.”
İki ülke arasındaki en büyük potansiyele sahip alandan birinin turizm sektörü olduğunun altını çizen Dr. Le Phuoc Minh, iki ülkenin karşılıklı potansiyellerini tam anlamıyla kullanmadığını ifade etti:
“İşbirliği için büyük potansiyele sahip alanlardan biri turizm. Türkiye büyük turizm fırsatlarına sahip bir ülke. İstanbul’dan birkaç saat içinde dünyanın en ünlü turistik destinasyonların yarısına ulaşılabiliyor. İstanbul’un kendisi ve Türkiye’deki diğer birçok güzel yer, yabancı ziyaretçiler için çekici destinasyonlar niteliğinde. Fakat henüz Vietnam bu potansiyeli gerektiği biçimde kullanmıyor. 2010’da önce Ho Chi Minh Kenti’nden, ardından Hanoi’den İstanbul’a açılan uçak seferleri halâ tek günlük uçak seferleridir. Vietnam’ın da büyük turizm fırsatlarına sahip olduğunu ve her iki tarafın da ekonominin bu sektörünün gelişimine katkıda bulunması gerektiğini düşünüyorum.”
“Ayrıca Vietnam’ın Türkiye pazarına işlenmiş tarım ürünleri veya montaj için bileşenler tedarik ederek Ortadoğu pazarlarının kapılarını kolayca açma fırsatına sahip olduğuna inanıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu bölge ülkelerine yönelik iyi komşuluk politikası bu işi kolaylaştırıyor. Türkiye, Müslüman ülkeler arasında en açık ülke ve dostane dış politikası Vietnam’ın kendisine daha da yakınlaşmasına yardımcı oluyor. İkili ilişkilerin gelişme potansiyeli çok yüksek ve bu ‘altın’ fırsatı kullanmak için her iki tarafın da siyasi ve ekonomik mekanizmaları iyi kullanması gerekiyor.”
“İlk olarak, her iki taraftan da yatırımcıları teşvik etmek gerekiyor. Türk yatırımcıların Vietnam’a gelmesi Ortadoğu’daki diğer ülkelerden yatırımcıları da çekecek ve bu da her iki tarafa büyük ekonomik faydalar sağlayacak. İkincisi, iki ülke arasında üst düzey delegasyon değişimi yoğunlaştırılmalı. Son 10 yılda bu türden sadece yaklaşık 10 tane ziyaret gerçekleşti, bu da diğer ülkelerle kıyaslandığında çok az.”
Tüm bunlarla birlikte eğitim alanında da karşılıklı işbirlikleri geliştirilmesinin iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmaya yardımcı olan kültürel değişime de katkı sunacağını söyleyen Dr. Le Phuoc Minh sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayrıca eğitim alanında işbirliklerinin geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye ileri eğitime sahip bir ülke, Türk üniversiteleri dünyanın ilk 100 arasında yer alıyor, Türkiye’nin yurtdışındaki eğitim sektörüne yaptığı yatırımlar muazzam. Vietnam’ın bu alanda işbirliği fırsatlarını yakalaması, aynı zamanda Türk öğrencileri de kendi eğitim kurumlarına çekmesi gerekiyor. Bu, insan kaynakları oluşturmaya, karşılıklı anlayış ve güveni geliştirmeye ve gelecekte ticaret ve yatırım işbirliğinin geliştirilmesi için bir köprü kurmaya yönelik uzun vadeli bir strateji. Aynı şey, iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmaya yardımcı olan kültürel değişim için de geçerli.”