Gökay Kalaycıoğlu’nun sunumuyla hepcanli.com’un YouTube kanalında yayınlanan Haber Bahane programının bu haftaki konuğu şair ve söz yazarı Ahmet …
Gökay Kalaycıoğlu’nun sunumuyla hepcanli.com’un YouTube kanalında yayınlanan Haber Bahane programının bu haftaki konuğu şair ve söz yazarı Ahmet Selçuk İlkan oldu. Programda ailesinden bahseden usta sanatçı, annesiyle yaşadığı bir hikayeden bahsederek yaşadığı acıyı dile getirdi.
“ANNEMİ KAYBEDİNCE ÜNİVERSİTEYİ SON SINIFTA BIRAKTIM”
Kalabalık bir aileden doğduğunu söyleyen İlkan, “Ben 9 çocuklu bir ailenin 8. çocuğuyum. Bütün yokluklara karşı hayalleri zengin olan bir aileydik. Babam ilkokula gitmiş ama annem hiç okula gitmemiş. Kardeşlerim de anca ilkokul okuyabildi. Ailemin bütün hayalleri benim omuzlarımdaydı. Ailem ‘En azından Ahmet Selçuk okusun’ derlerdi. İki ağabeyim berberdi, babam da önce fabrikada çalıştı sonra muhtar oldu. Abim Almanya’daydı ben de liseyi bitirince onun yanına gittim. O yıllarda hem yazdım hem de mimarlık okudum. Annemi kaybedince mimarlık bölümünü son sınıfta bırakarak İstanbul’a geldim. Sonra da İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyat Fakültesi’ni bitirdim” dedi.
“ANNEMLE BİR FOTOĞRAF ÇEKTİREMEDİK”
Kaybettiği annesiyle fotoğraf çektiremediği için çok pişman olduğunu söyleyen sanatçı, sözlerine şöyle devam etti: “Babam doktor, annem de mimar olmamı istiyordu. Annemin hayalini gerçekleştirmek için Berlin’e gitmiştim. Annemi kaybetmemin hazin bir hikayesi var. Almanya’ya giderken istasyona kadar geldiğimde annem bana sarılıp ‘sana kırgınım, küskünüm. Hani beraber bir resim çektirecektik’ dedi. Ben de bir ara çektiririz diye düşündüğüm için bunu ihmal etmiştim. Annemin gözyaşlarına dayanmayınca en kısa zamanda gelip çektireceğimi söyledim. Annem ‘Ya bir daha görüşemezsek? İçimde böyle bir his var’ dedi. Babam da ‘Zeynep, Ahmet’i üzme. Böyle şeyler konuşmayalım’ demişti. Ne yazık ki ben Almanya’ya gittiğimde annemden hiç mektup alamadım. Babamın acı bir telefonuyla annemi kaybettiğimizi duymuştum. Hayatım boyunca bu acıyı hep yaşadım. Sadece küçük yaşta çekilen siyah beyaz bir fotoğrafımız var.
“ANNEME, ANNELER GÜNÜ’NDE HEDİYE ALMAK İSTERDİM”
Sahnedeyken keşke annem bir tanesini görseydi. Anneme bir Anneler Günü’nde hediye almak isterdim. Şiire bakış açımı kuvvetlendiren en büyük etkenlerden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Anne ve babaların çocuklara bıraktığı en büyük miras sevgi ve anılardır. Bunlar akla gelince kelimeler bile yetersiz kalıyor. Beni tanımlarken ‘Ayrılıkların Şairi’ derler. Bu doğru, ben ayrılıkları ezbere bilirim. İnsanlar kaybedince hayatı ve sevgiyi daha iyi anlıyorlar. Ben aslında ayrılıkların değil kaybedenlerin şairiyim.”