enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

Oğlu, Abdulmetin Balkanlıoğlu’nu anlattı

İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Youtube kanalında yayınlanan ve ilgiyle takip edilen “Şahitliğim” serisinin yeni bölüm konuğu, merhum Abdülmetin …

Oğlu, Abdulmetin Balkanlıoğlu’nu anlattı
20.06.2022
131
A+
A-

İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Youtube kanalında yayınlanan ve ilgiyle takip edilen “Şahitliğim” serisinin yeni bölüm konuğu, merhum Abdülmetin Balkanlıoğlu’nun oğlu Halil Balkanlıoğlu oldu.

Halil Balkanlıoğlu; babasının çocukluğunu, baba – evlat ilişkilerini, medreseden hocalığa uzanan yıllarını, sürgün yıllarını, vefatını ve sonrasını anlattı.

“Arkadaşları harçlıklarını babama emanet edermiş”

Babasının çocukluğunun 10 yaşına kadar Çorum Sungurlu Aşağı Fındıklı Köyü’nde geçtiğini anlatan Halil Balkanlıoğlu, “Sonrasında köyden şehre göçmüşler. Şehre göçtükten sonra babam parasız yatılı imam hatip okulunu kazanmış. Çorum’la ilçe arasındaki yetmiş kilometre mesafeyi bisikletle gidiyormuş devamlı olarak. Babam on üç yaşındayken dedem vefat etmiş ve babam ailenin en büyük çocuğu olarak kışın değişik yerlerde, yazın inşaatlarda, tuğla fabrikalarında çalışmaya başlamış. Çorum’dayken imam hatibin birinci talebesi oluyor. Yani çocukluğunda yaramazlıkta köyün birincisi ama okula geldiği zaman okulun en başarılı öğrencisi oluyor. Yine lisede Milli Türk Talebe Birliği dönem başkanlığı yapıyor. Bir de Anadolu’nun farklı vilayetinden Çorum İmam Hatibe gelen talebeler bütün harçlıklarını getirip babama verirlermiş. Niye? Kendilerinde bıraktıkları zaman on beş günde harçlıkları bitermiş. Ama babama verdikleri zaman babam onu öyle bir iktisatlı, öyle bir idareli, öyle bir programlı harcarmış ki herkese örneğin on beş gün yetecek para bir ay yetermiş” diye konuştu.

İslâmi ilimleri tahsil etmek için hukuk fakültesini bıraktı

Abdulmetin Balkanlıoğlu’nun Çorum İmam Hatip Lisesinin ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandığını anlatan Halil Balkanlıoğlu, “Babam ikinci sınıftayken Mahmud Efendi Hazretlerinin müezzini Hasbi Abdülkerim Hoca Efendi ile tanışıyorlar. Abdulkerim Hoca o dönem üniversiteli talebelere ders veriyormuş. Babamları da davet ediyor sohbetlere ve derslere. Sonrasında babam Mahmud Efendi Hazretleri ile tanışıyor. Mahmud Efendi babamın İslami ilimlere yönelmesini istemiş. Ve babam kesin bir kararla üniversiteyi bırakmış ve İslâmi ilimleri öğrenmeye karar vermiş” dedi.

“Yolda kalan turiste uçak bileti almıştı”

Halil Balkanlıoğlu, babasının insanlara faydalı olmak için sürekli olarak gayret sarf ettiğini ve bu sebeple devamlı seyahat ettiğini belirtti. Balkanlıoğlu, “Bir defasında babam Almanya’dan yeni geliyor. Arkadaşıyla camiye giriyorlar. Namazını kılıp camiden çıktığında bakıyor ki bahçede bir turist yatıyor. Babamın dikkatini çekiyor. Yanına gittiklerinde Alman bir turist olduğunu anlıyorlar. Sonra babamın Almanca bilen bir arkadaşı ‘ne işin var senin burada’ diyor. O da diyor ki,  ‘İstanbul’u gezmeye geldim. Fakat son gün çantamı çaldırdım. Param, telefonum, cüzdanım gitti diyor. Bir tek ön cebimdeki pasaportumla kaldım’ diyor. Babam niye burada yattığını sorduruyor. Demiş ki, caminin önünde yattım çünkü biliyorum ki Müslümanlar merhametlidir. Kimseye de bir şey söylemiyorum ama mutlaka birisi gelir benim halimi sorar. Babam hemen havaalanından bir bilet alıyor. Adamın pasaportunun arasına biletini ve hatırı sayılır da bir para koyuyor. Adam Müslüman değil. Bu diyor, sana Hz. Muhammed Mustafa’nın (SAV) hediyesi” ifadelerini kullandı.  

“Müslümanların birlik beraberliğini çok önemserdi”

Abdulmetin Balkanlıoğlu’nun çok iyi bir baba olduğunu ifade eden Halil Balkanlıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok merhametli bir insandı. Zaten herkese karşı öyleydi. Babam dışarıda nasılsa, evde de aynıydı. Bazı insanlar vardır,  dışarıda çok şen şakraktır, merhametlidir ama eve gelince aslan kesilir. Yok. Dışarıda gördüğüm Metin Hoca’yla içeride gördüğüm Metin Hoca arasında zerre kadar fark yok. Muhabbetli, sıcak, samimi bir insandı. Maddi olarak elindeki imkânları da bizden esirgemezdi. Babamın çok büyük bir özelliği de karşısındaki insan ister yetmiş seksen yaşında olsun, ister on yaşında olsun kolaylıkla iletişim kurabiliyordu, bağ kurabiliyordu. Müslümanların birlik beraberliğini, birbirlerinin hakkını hukukunu korumalarını çok önemserdi. Diyelim ki bir insan hakkında ona bir şikayet geldiğinde, adamın hemen ağzını kapatırdı. Derdi ki, ‘benim kalbimi o insana karşı kirletme.” ifadelerini kullandı. 

“28 Şubat sonrası sürgüne gönderildi”

“Babamın tutsaklığı da oldu, sürgünlüğü de oldu. Gözaltına alındığı da oldu. 28 Şubat döneminde babamla da çok uğraşıldı. 2000’li yılların başında da Fatih’ten o zaman köy olan Kayabaşı’na sürüldü.

Sürüldüğünde tabii çok sıkıntılar çekti. Geri dönmek istedi. Sonra şunu fark etti. Köy sakinlerinin genelinin dini bakımdan gidişatı iyi değil. Babam bunu görüyor diyor ki ‘Metin, Allah seni buraya boşuna göndermedi. Boş ver Fatih’e dönmekle uğraşmayı, sen bulunduğun yerleri yeşert. Gel zaman git zaman artık çevre köylerden de cuma günleri sohbete geliyorlar. Köy artık böyle hiç görmediği bir araba konvoyları görmeye başlıyor. Köylüyle muhabbet sıkı fıkı oluyor. O zamana kadar yani belki elli yıl içinde o köyden hacca gidenlerin sayısının belki de daha fazlası babamla birlikte hacca gidiyor. Gençler sakal bırakmaya, cübbe şalvar giymeye başlıyorlar. Ortam orada çok güzelleşiyor.”

Halil Balkanlıoğlu babasının vefatından sonra daha fazla tanındığını, daha geniş kitlelerce sevildiğini ve sohbetlerinin daha fazla insan ulaştığını söyledi. Abdulmetin Balkanlıoğlu’nun cenazesine yoğun bir katılımın olduğunu hatırlatan Halil Balkanlıoğlu, toplumun farklı kesimlerinden insanların cenazede gözyaşı döktüğünü ve babası için dualar ettiğini anlattı.

İHH Youtube kanalında

“Cennete Yalnız Gitmek İstemezdi!” | Oğlu, Abdülmetin BalkanlıoğluHoca’yı Anlattı başlıklı içerik, İHH’nın Youtube kanalından izlenebiliyor.

KAYNAK: HABER7
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.