AK Parti iktidarının yeni ekonomi modeli ülkeyi bu hale getirdi. Dar geliriyle geçinemeyen milyonlarca vatandaş, kiloyla alışverişi unuttu, artık …
AK Parti iktidarının yeni ekonomi modeli ülkeyi bu hale getirdi. Dar geliriyle geçinemeyen milyonlarca vatandaş, kiloyla alışverişi unuttu, artık gıdayı utanarak taneyle almaya başladı.
Meyve sebze cenneti ülkemizde tarımın içine sokulduğu çıkmaz, kur ve emtia fiyatlarındaki artışla birleşince vatandaşlar daha önce hiç yaşamadıkları bir gıda krizinin içine düştü. 1953’ten beri İstanbul’da yaşadığını belirten bir vatandaş durumu “Böylesini ilk kez görüyorum” sözleri ile özetledi.
Pazar röportajında bir vatandaş “Ben 35 liraya kemik aldım kemik” diye isyan ederken, bir başka vatandaş ise eskiden kiloyla aldığı domatesi artık 2 tane almaya başladığını söyledi. Pazarcı esnafı ise özellikle son 2 aydır, taneyle veya gramla alışveriş yapanların sayısının 2 katına çıktığını dile getirdi.
– Pazarcı Bitdal Bey: 15 yıldır tam lahana alan çeyrek istiyor
Geçen sene kiloyla satıyorduk, şu an 250 gram, 300 gram satıyoruz. Mesela lahanayı tam satıyordum, şimdi 4 parçaya bölüyorum, zar zor alıyorlar. ‘Bize ucuz gelse, elimizden geldiğince ucuz satmaya çalışacağız’ diyoruz ama gelmiyor. 15 yıldır burada tezgah açıyoruz, 15 yıldır tam ürün alanlar şimdi çeyrek almaya başladı.
– Pazarcı Cemal Bey: Birkaç yüz gramlık ürün satar olduk
Son dönemde yarım kilo, birkaç yüz gram veya taneyle alışveriş yapanlar çok oluyor. Son 2 aydan beri artış var. Artan fiyatlardan dolayı daha az miktarda alıyorlar. Etiketleri görünce, ‘pahalı’ diyorlar. Haklılar… Bu şekilde düşük miktarlarda alanların sayısı yarı yarıya, belki yarıdan da daha fazla artış oldu.”
– Çiğdem Yolcu: Eskiden kiloyla alırdık şimdi 2 tane alabildim
“Her şey çok pahalı. Ben hiçbir üründe bir ucuzlama görmüyorum ama inşallah olur. Gönlümüzce alışveriş yapamıyoruz. İsteyip de alamadığımız ürünler oluyor. Mesela domatesi ancak 2 tane alabiliyoruz. Eskiden kiloyla alabiliyorduk. Son 1-2 aydır taneyle ürün almaya başladık. İnşallah iyi olur, temennimiz bu.”
– Kıymet Küçükoğlu: Torunuma bir mandalina satın alıp gideceğim
Eti, sebze meyveyi artık yarım kilo hatta tane hesabıyla alabiliyorum. Daha önceden kiloyla alıyorduk, iki kilo da alıyordum ama şimdi yok… 1.5 aydan beri böyle devam ediyoruz. Paramın yettiği kadar… İsteyip de alamadığım çok şey var. Torunuma meyve alamıyorum. Bir mandalina alıp gideceğim. Sonumuz ne olacak bilmiyorum.
– Mehtap Salar: Pirinci kilo ile aldığımız günler geride kaldı
Bir tane, bir tane alıyoruz artık. Pirinç alacağız mesela, 200 gram alıyoruz. Önceden 2-3 kilo alıyorduk. Karnabaharı yarım almayı tercih ediyoruz. Görüyorsunuzdur tezgahlarda… Durum çok kötü yani. ‘Ekonomide hiçbir sıkıntı yok’ diyorlar ama bence çok büyük sıkıntı var. Artık çocuklarımıza harçlık veremeyecek duruma geldik.
– Musa Ateş: Mahzun insanlarla halkla oynamasınlar
“Türkiye’nin son 20 yılda bu duruma gelmesinin sebebi nedir? Yanlışlıklar. Yanlışları hep kendi var etti. ‘Enflasyon tek hanelere inecek…’ Birileri kendini avutuyorsa avutsun yalnız halkla, mahzun insanlarla oynamasın. Bu pazarın dolması gerekiyor, nerede bu insanlar? Ben 1953’ten beri İstanbul’dayım, böyle pahalılık bilmiyorum.”
– Tülay Çapkın: Kasaptan ancak kemik alabildim ben kemik…
Kimse hiçbir fiyatı indirmiyor. Ne süt ürünlerinde, ne yağlarda, ne de bakliyatlarda. Benim hiç inancım yok. Pazarda dolana dolana dönüp ucuz arıyorum… Kalitelisini zaten alamam, onlardan hiç alınmıyor… Önceden çok güzel, çok rahat alışveriş yapardık. Ben bu hafta kasaptan kemik aldım kemik… Onun bile kilosunu 35 lira yapmışlar.