Okumuş, Bilişim Vadisi’nde düzenlenen MMG-EURITECH Avrasya Ar-Ge, İnovasyon & Teknoloji Zirve ve Sergisi’nde AA muhabirine, Türkiye’nin biraz geç …
Okumuş, Bilişim Vadisi’nde düzenlenen MMG-EURITECH Avrasya Ar-Ge, İnovasyon & Teknoloji Zirve ve Sergisi’nde AA muhabirine, Türkiye’nin biraz geç başlasa da katmanlı hava savunma sistemlerinde önemli yol aldığını belirterek, bu sistemin parçalarından olan çok yakın hava savunma, yakın hava savunma, orta ve uzun menzilde hava savunma sistemi projelerinden bir kısmının tamamlandığını, yeni projeler de açıldığını söyledi.
Hava savunma sisteminin bir parçası olan hava-hava füzesi olarak da projeler yürüttüklerini ifade eden Okumuş, bu alanda önemli yol aldıklarını, projenin tamamlanma aşamasına geldiğini kaydetti.
Okumuş, bir yandan da ramjetli versiyonlarla ilgili çalışmalara başladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
“Katmanlı hava savunma sistemi dediğimiz Siper projesinde iş ortaklığının bir parçası olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Hava-hava füzeleri yüksek teknoloji içeren özel füzeler. Dünyada da birçok örneği var, AIM-120, AIM-9X’lerin NASAMS’lara döndüğü gibi, Python’ların Spyder’a döndüğü gibi bunlar hep hava-hava füzesinden karadan veya gemiden atılan katmanlı hava savunma sisteminin parçası halindeki füzelere dönüşüyor. Aynı yoldan Türkiye’nin de yürümesi gerekiyor. Hava-hava füzelerimizin projeleri devam ediyor. Uçaklarımızı kendi füzelerimizle donatırken bu füzelerin karadan ve gemiden atılan versiyonlarını çalışarak, gemi yakın hava savunma sistemlerine yönelik, yine karadan noktasal hava savunma sistemlerine yönelik kabiliyet kazanımını sağlayacağız. Projelendirilenler var, kendi iç projemiz olarak yürüttüklerimiz var. Kısa ve orta vadede birçok bilinen ürünlerin dışında, yeni ürünleri de ortaya çıkarmış olacağımızı düşünüyorum.”
PROJENİN GETİRİSİ OLARAK ÜRETİM ALTYAPISI GELİŞTİ
Hava-hava füzesi olarak envanterde yurt dışından alınan AIM120, AIM-9X ve onların çeşitli varyantları bulunduğunu aktaran Okumuş, yazılımından donanımına, kendi hava-hava füzelerini yaparak, her şeyini bildikleri füzelere sahip olacaklarına işaret etti.
Okumuş, Gökdoğan ve Bozdoğan projelerinde son aşamaya gelindiğini ifade ederek, yer testlerine başladıklarını, şu anda uçaktan atılan gerçek testlerle devam edildiğini anlattı.
GÖKDOĞAN VE BOZDOĞAN FÜZELERİ ÜRETİLDİ
Seri üretimle ilgili de çalışmalar ve analizler yaptıkları bilgisini paylaşan Okumuş, “Bu projede artık son safhadayız. Bozdoğan, Gökdoğan çok olumlu bir noktada. Bir füze seri üretimi demek esasında alt yüklenicilerinizle çalıştığınız, kritik bileşenleri ürettiğiniz ve nihai bütünlemeyi yaptığınız seri üretim faaliyetleri oluyor. Zaten proje kapsamında çok sayıda füze üretmeniz gerekiyor. Halihazırda çok sayıda Gökdoğan ve Bozdoğan füzesini ürettik. Bir kısmını yer testlerinde kullandık, bir kısmını çevresel testlerde kullandık, bir kısmını gerçek atışlarda kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz. O açıdan baktığımızda üretim kabiliyeti zaten oluşmuş durumdaydı.” değerlendirmesinde bulundu.
Okumuş, bu füzelerin yüksek adetlerde üretilen ürünler olmadığına dikkati çekerek, “Maliyetli, niş ürünler. Butik üretim dediğimiz üretim altyapılarıyla yapılabilen ürünler. Bizim bu noktada projenin getirisi olarak zaten bu altyapılar gelişmişti. Dolayısıyla seri üretimde bu noktada, aynı şekilde devam edecek. Bu ürünler özel bir seri üretim altyapısı gerektirmiyor.” diye konuştu.