enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,1623
EURO
38,1653
ALTIN
2.914,46
BIST
9.777,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
17°C
İstanbul
17°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Çok Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
22°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
24°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
27°C
SON DAKİKA
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Gazeteci Pepe Escobar: Ukrayna’nın dizginleri Polonya’ya geçiyor, buna yumuşak ilhak denir

Ünlü bağımsız gazeteci Pepe Escobar, The Cradle’da yayımladığı makalede, ABD’nin Avrupa’yı da peşinden sürükleyerek Ukrayna üzerinden Rusya ile …

Gazeteci Pepe Escobar: Ukrayna’nın dizginleri Polonya’ya geçiyor, buna yumuşak ilhak denir
27.05.2022
134
A+
A-

Ünlü bağımsız gazeteci Pepe Escobar, The Cradle’da yayımladığı makalede, ABD’nin Avrupa’yı da peşinden sürükleyerek Ukrayna üzerinden Rusya ile savaşma sevdasının Ukrayna’nın başarısız bir devlet haline gelmesinin yanısıra Polonya tarafından yutulmasına yol açmakta olduğunu gündeme taşıdı.

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın 22 Mayıs’taki Kiev ziyaretinde Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile bir dizi anlaşma imzaladığını hatırlatan Escobar, bunların Varşova’nın Batı Ukrayna’da siyasi-askeri, ekonomik ve kültürel nüfuzunu artırarak savaştan kar etme niyetine işaret ettiğini söyledi.

Anlaşmaların ‘Polonya vatandaşlarının Ukrayna hükümet organlarına seçilmesine izin vereceğini’ aktaran Brezilyalı gazeteci, ‘hatta Ukrayna anayasa mahkemesine yargıç atanmalarına imkan tanıyacağını’ belirterek ekledi:

“Bu, pratikte Kiev’in Ukrayna başarısız devletinin idaresini tümüyle Polonya’ya transfer etmesi anlamına gelir. Varşova’nın asker göndermesine bile gerek kalmadan. Buna yumuşak ilhak denir.”

Anlaşmalar kapsamında iki ülkenin güvenlik güçlerinin birleştirilmesi de gündemde. Moskova ve Minsk, ABD ve NATO’nun desteğiyle Polonya’nın Batı Ukrayna’da toprak ele geçirmek istediği görüşünde. Rusya’nın Polonya Büyükelçisi Sergey Andreyev, NATO üyesi Polonya’nın Batı Ukrayna’ya barış gücü askerleri olarak konuşlanmayı amaçladığını söylemişti. Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin, Varşova ve Washington’ın Ukrayna’nın bir kısmının Polonya’nın kontrolüne geçmesini öngören planlar yaptığını, bunun Ukrayna’nın bölünmesine yol açacağını belirtmişti. Anlaşmalar ise Polonya’nın askeri hamlesine lüzum bile bırakmıyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın talebiyle Kongre’den çıkan Ukrayna’ya 40 milyar dolarlık yardım paketini de mercek altına alan Escobar, bunun ‘oyun değiştirici’ olduğu anlatısına karşı ABD’nin Afganistan ve Irak’a trilyonlarca dolar harcadığı, ama başarısız olduğu hatırlatmasını yaptı.

Ukrayna’yı ‘uluslararası yolsuzluğun kutsal kasesi’ diye niteleyen Escobar, “Bu 40 milyar dolar sadece iki sınıf insan için oyun değiştirici olabilir: Birincisi, ABD askeri-sanayi kompleksi; ikincisi, silah ve insani yardım karaborsasını ele geçirip paraları Cayman Adaları’nda aklayacak bir grup Ukraynalı oligark ile neo-con STK” dedi.

Dökümü yapıldığında 40 milyar doların 8.7 milyarının ABD silah stokunun yenilenmesi, 3.9 milyarının USEUCOM (Kiev’e askeri taktikleri dikte eden ‘ofis’), 5 milyarının ne olduğu belirsiz ‘küresel gıda tedarik zinciri’, 6 milyarının Ukrayna’ya gerçek silahlar ve eğitim verilmesi, 9 milyarın belli ceplerde kaybolacak ‘ekonomik yardım’ ve 0.9 milyarının Ukraynalı sığınmacılara ayrıldığını aktaran ünlü gazeteci, şöyle devam etti:

“ABD’li risk değerlendiricileri, Kiev’i geri ödemesiz kredi kuruluşlarının çöplüğüne indirgediğinden, büyük Amerikan yatırım fonları Ukrayna’yı terk ediyor, bu da Ukrayna açısından Avrupa Birliği (AB) ve AB üyesi ülkeleri tek seçenek olarak bırakıyor.”

‘Ancak AB ülkelerinden pek azının başarısız bir devlete büyük miktarlarda doğrudan yardım göndermeyi kendi halklarına haklı gösterebileceğini, bu yüzden Ukrayna’yı ekonomik komada tutmak için gerekeni yapmanın Brüksel merkezli AB mekanizmasına düşeceğini’ söyleyen Escobar, ‘AB’nin çoğunlukla silah sevkiyatı şeklinde vereceği borçların her zaman Kiev’in buğday ihracatı ile geri ödenebileceğini’ belirterek ekledi:

“Bu, Ukrayna buğdayının Tuna üzerinden mavnalarla geldiği ve her gün düzinelerce kargo gemisine yüklendiği Romanya’daki Köstence limanı üzerinden küçük bir ölçekte zaten gerçekleşiyor. Veya buğday karşılığı silah dümeniyle gidip gelen kamyon konvoyları aracılığıyla.”

Ayrıca ‘NATO’nun bu yaz, buğday taşıyan Ukrayna gemilerine eşlik etmek gerekçesiyle savaş gemileriyle Karadeniz’e girmek için yeni bir psikolojik operasyonunu’ beklemek gerektiğine dikkat çeken Escobar, NATO yanlısı medyanın bunu ‘doğrudan Batı’nın arka arkaya çıkardığı histerik Rusya yaptırımı paketlerinden kaynaklanan küresel gıda krizinden Batı’nın kurtarılması olarak sunacağını’ öngördü.

‘ABD ve NATO’nun şaşırtıcı bir kolaylıkla ulaştığı anahtar hedeflerden birinin Alman ve dolayısıyla AB ekonomisinin yıkımı olduğu, hayatta kalan şirketlerin büyük kısmının sonunda Amerikan çıkarlarına satılacağı’ değerlendirmesi yapan Escobar, Alman otomotiv devi BMW’nin yönetim kurulu üyesi Milan Nedeljkovic’in, Reuters’e demecinde, ‘Almanya’daki doğal gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 37’sini oluşturan otomotiv sanayinin Rus gazı tedariki olmadan batacağını’ söylemesi örneğini verdi.

‘NATO’nun 2010’larda Suriye’de olduğu gibi paralı askerlerle körükleyerek ve ara ara Polonya, Baltık ülkeleri ve Almanya gibi üyeleriyle dönem dönem tırmandırarak fazla alevlendirmeden uzun savaş planları yaptığını’ dile getiren Escobar, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ‘Ukrayna’da çatışmaların uzun süreceği, AB üyelerinin önceliğinin ağır silah tedariki olduğunu’ söylemesi örneğini ekledi.

Brezilyalı gazeteci şu manzarayı çizdi:

“Zelenskiy’e bir şey olmaz. Britanya ve ABD özel kuvvetleri tarafından korunuyor. Haberlere göre ailesi İsrail’de 8 milyon dolarlık bir malikanede yaşıyor. Miami Beach’te 34 milyon dolarlık bir villası var, bir tane de Toskana’da. Ukraynalılar, onun başkanlığını yaptığı oligarklar, güvenlik servisi (SBU) fanatikleri, neo-Nazilerden oluşan Kiev çetesinin yalanlarına, soygunlarına ve pek çok vakada cinayetlerine maruz kalıyor. 10 milyon Ukraynalı şimdiden kaçtı, geri kalanlar feda edilebilir muamelesi görmeye devam edecek.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.