Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi salonunda görülen duruşmaya gelenler, yapılan kontrollerin ardından içeri alındı. Duruşmaya …
Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi salonunda görülen duruşmaya gelenler, yapılan kontrollerin ardından içeri alındı.
Duruşmaya, tutuksuz sanıklar Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, köprüler şefi Çetin Yıldırım, Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt ve hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşma, yoklama yapılmasının ardından bilgi ve belgelerin okunmasıyla başladı.
Mahkeme, dava dosyasındaki eksik evrakların beklenmesine ve diğer evrakların durumunun Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına karar vererek duruşmayı 5 Ekim’e erteledi.
Kazada yakınlarını kaybedenler duruşma devam ettiği esnada alkışlarla salondan çıktı.
Kazada kızını, kardeşini ve yeğenini kaybeden Zeliha Bilgin, kızının kıyafetlerini gösterip adalet aradıklarını söyledi. Sinir krizi geçiren Bilgin, çevresindekilerce sakinleştirildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da duruşmayı izledi.
Daha sonra kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananlar ile avukatlar Çorlu Adliyesi önüne giderek basın açıklaması yaptı. Grup bir saatlik oturma eyleminin ardından dağıldı.
Öte yandan, duruşma öncesi Bulvar Yolu Santral Işıklar mevkisinde toplanan grup, ellerindeki dövizlerle slogan atarak Çorlu Halk Eğitim Merkezi önüne geldi.
Avukat Evren İşler, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, ailelerle adalet aramaya devam edeceklerini söyledi.
TREN KAZASI
Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018’de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
İddianamede “kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu” bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk’un “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2 ila 15 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenmişti.