İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, provokatif açıklamalarına devam ediyor. Sultan Abdülhamid Han’ı baskıcı bir padişah olarak gösteren …
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, provokatif açıklamalarına devam ediyor. Sultan Abdülhamid Han’ı baskıcı bir padişah olarak gösteren Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da Abdülhamid’e benzetti.
Erdoğan, Akşener’in sözlerine tepki gösterdi. Millet İttifakı’ndaki Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu’nu da Abdülhamid’e sahip çıkmadıkları için eleştirdi.
Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Yeni Şafak Yazarı Hasan Öztürk, Akşener’in geçtiğimiz sene yaptığı “Netanyahu” benzetmesini de hatırlatarak, siyasette son dönemdeki provokatif söylemleri irdeledi. Öztürk, Akşener’in baltayı ikinci kez taşa vurduğunu söyledi.
Hasan Öztürk’ün, “Akşener’in ‘bir nevi Netanyahu’dan ‘bir nevi Abdülhamid’e’ evrilen tehlikeli dili” başlıklı yazısı şöyle:
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener 2. Abdülhamid’i hedef almakla kalmadı, üstüne bir de Erdoğan’ı dönemin Abdülhamid’i ilan etti. Halk TV’de konuşan Akşener, “Bu bir istibdat sistemine karşı, istibdat rejimine karşı, tekleşmeye, tek adamlığa doğru giden bir sisteme başkaldırı, buranın öznesi eğer Abdülhamid ise, eğer arkadaşlar öyle diyorsa, bugünün öznesi de Recep Tayyip Erdoğan’dır” ifadelerini kullandı.
Akşener’in hem Abdülhamid’e hem Erdoğan’a yönelik sözleri çok tartışıldı.
ERDOĞAN’IN İSİM VERMEDEN İŞARET ETTİĞİ DAVUTOĞLU, BABACAN VE KARAMOLLAOĞLU
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, kendisine yönelik ithamlara değil, Abdülhamid’e yönelik sözlerine cevap verdi.
“Meral Hanım sen kim, Sultan Abdülhamid’e saygısızlık kim” diye başladığı konuşmasında, “Ve o 6’lı masada olanlardan, isim vermeyeceğim, 3 tanesi var ki bunlar Sultan Abdülhamid’e bugüne kadar laf söyletmemişlerdi, şimdi ne oldu bunlara da sus pus oldular. Ne oldu bunlara da aynı masanın etrafında oturdukları halde Sultan Abdülhamid cennet mekân, ona laf atanlara haddini bildiremediler” diyerek Ahmet Davutoğlu Ali Babacan ve Temel Karamollaoğlu’na yüklendi.
Abdülhamid ve Erdoğan kıyaslaması bugüne kadar birçok çevrede yapıldı, yapılıyor. Ne var ki bize göre Akşener’in, “İstibdat dönemi olarak nitelendirdiği Abdülhamid dönemi ile Erdoğan dönemini özdeşleştirmesi baltayı ikinci kez taşa vurması anlamına geliyor.
Neden olduğunu söyleyelim…
Meral Akşener, İyi Parti’nin Genel Başkanı olarak, uzun zamandır sokakta. Sokak siyasetinde, gündeminde ağırlıklı olarak “ekonomi” var.
Ekonomideki sıkıntıları önceleyen muhalefet etme biçimi ona oy da kazandırıyor. Ama ekonomi gündeminin dışına çıktığında Akşener, çam deviriyor. Hem de sıklıkla.
AKŞENER BUNU HEP YAPIYOR. DAHA ÖNCE DE ERDOĞAN İÇİN “BİR NEVİ NETANYAHU” DEDİ
Hatırlarsanız Sayın Akşener, tam bir yıl önce bugünlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Bir nevi Netanyahu” ifadesini de kullanmıştı. Hem de Rize seyahatinden hemen önce..!
Akşener’in provokatif sözleri aynen şu şekildeydi: “Gözümüzün önünde kadınlar, çocuklar katlediliyor. Bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrailli versiyonu olan Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı.” (18.05.2021)
Akşener, İsrail’in katil eski Başbakan’ının iktidardan gitmemek için çocukları, sivilleri öldürdüğünü söylüyor ve nereden aklına geliyorsa… ya da kim aklına sokuyorsa Netanyahu’nun isminin yanına Sayın Erdoğan’ın ismini de iliştiriveriyor… “Bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Netanyahu!”
İktidardan gitmemek için çoluk çocuk, kadın sivil öldüren Netanyahu’nun Erdoğan’ın taktiği ile iktidardan gitmediğini “Bir anlamda” diyerek ima ediyor!
O günlerde “Pes doğrusu” demiştik. Ve ardından yapılan Rize gezisi için de “Provokasyonu Meral Akşener yapmıştır” tespitinde bulunmuştuk.
Akşener bu garip, tuhaf, asla kabul edilemeyecek benzetme öncesinde bugünlerde ortağı Sayın Kılıçdaroğlu’nun yeniden dillendirdiği provokatif iddialarda da bulunmuştu.
“Silahlı birtakım insanların Tokat ve Konya’da eğitim yaptığını” iddia etmişti. Hatırlayın lütfen hemen akabinde, “siyasi cinayetler olacak” sözleri havada uçuştu.
Sayın Akşener, geçen yıl aynı tarihlerde yaptığı Netanyahu-Erdoğan benzetmesi ile nasıl bir “kriz”e neden olmuşsa bu kez de Abdülhamid-Erdoğan benzetmesiyle benzer bir “kriz”e neden olmuştur.
Bütün tarihçiler gibi Akşener de bilir ki Abdülhamid Han aynı zamanda cumhuriyetin öncü neslini yetiştiren büyük bir devlet adamıdır. Onun zamanında, modern eğitimin adımları atılmış, onun açtığı okullardan mezun olanlar cumhuriyeti kurmuştur.
Her neyse…
İLLE DE KIYAS YAPACAKSANIZ ERDOĞAN, GÜNÜMÜZÜN ÇELEBİ MEHMET’İ OLABİLİR
Meral Akşener şayet Erdoğan’ı bir Osmanlı Padişahı ile kıyaslayacaksa bizce o isim Çelebi Mehmet olmalıdır.
Abdülhamid Han, çöküş dönemi padişahıdır ama Sayın Erdoğan yükseliş dönemi lideridir. Şayet bir kıyas gerekiyorsa, Çelebi Mehmet ile kıyaslama daha doğrudur.
Zira, babası Yıldırım Beyazıd’ın Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilmesiyle Fetret Devri’ne giren Osmanlı’yı yeniden ayağa kaldıran isim Çelebi Mehmet’tir.
Kardeşlerinin başlattığı isyanları bastırıp yeniden devlette birliği sağlayan, yükseliş devrine kapı açan Çelebi Mehmet ile Erdoğan çok benzer.
Çünkü 2001’deki ekonomik krizde dip yapan devlet aygıtını yeniden ayağa kaldıran…
2013 Gezi Provokasyonu, 17/25 Aralık ve nihayet 15 Temmuz 2016 darbe ve işgal girişimini püskürten Erdoğan’dır.
16 Nisan 2017 Referandumu ile Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçen odur.
Türkiye Cumhuriyeti’ni fetret devrinden çıkarıp, yükselişe geçiren Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Erdoğan’ın, Akşener’e verdiği cevapta, Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu’na işaret etmesi bile başlı başına manidardır.
Günümüzün Çelebi Mehmet’i Erdoğan’dır. Günümüzün İsa Çelebi’si, Emir Süleyman’ı, Musa Çelebi’si kimdir siz düşünün…
Sayın Akşener bir de mevzuya bu yönüyle bakarsa hiç fena olmaz.
Ne dersiniz?