Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, tatilinde yola çıkacak sürücülere önemli uyarılarda bulundu. Yapılan araştırmalarda uykusuz …
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, tatilinde yola çıkacak sürücülere önemli uyarılarda bulundu. Yapılan araştırmalarda uykusuz direksiyon sallamanın alkollü araç sürmekten hiç farkı olmadığının gözler önüne serildiği hatırlatıldı. Uykusuzluğu gidermek için kahve içmek, cam açmak gibi önlemlerin de çözüm olmadığı vurgulandı.
Havaların ısınmasıyla milyonlar, pandemi sebebiyle son iki yıldır gidemedikleri memleketleri için yola düşmenin planını yapıyor. Bu sene, tatil trafiğinin geçen iki yıla oranla rekor düzeyde artması beklenirken, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, resmi internet sitesinden araç sürücülerine bir dizi uyarılarda bulundu. Başkanlık, uykusuz ve yorgun araç kullanmanın tehlikesinin farkında yeterince olunamadığına dikkat çekti. Toplumun ‘alkollü araç kullanmanın’ ne kadar tehlikeli olduğunun bilincinde olmasına rağmen, uykusuz direksiyon sallamanın riskinin yeterince algılanmadığı belirtildi.
Uyarıda şu cümlelere yer verildi:
“Birçok kişi alkollü araç kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunun bilincinde ve farkında olmakla birlikte, yorgun ve uykusuz araç kullanmanın da en az alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli olduğu ve en önemli kaza sebeplerinden biri olduğu gerçeğini yeterince bilmemekte ya da göz ardı etmektedir. Oysa, uykusuzluk, tıpkı alkol ve uyuşturucunun etkisi altındayken olduğu gibi sürücülük performansını olumsuz etkilemekte ve ciddi trafik kazalarına sebep olmaktadır. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre, kendileriyle mülakat yapılan ağır vasıta sürücüleri en önemli kaza sebepleri olarak, alkollü iken araç kullanmak yüzde 23.5, hatalı sollama yapmak yüzde 22, yorgun ve uykusuz araç kullanmak yüzde 17.1 olarak belirlenmiştir. Direksiyon başındayken yorgunluk ve uykusuzluğun; ‘Gözlerin karıncalanması, ensede gerginlik, sırt ağrıları, esneme, başı dik tutmakta güçlük çekilmesi, gözleri belirli bir noktaya odaklamada güçlük çekilmesi, trafik işaretlerinin atlanması ya da hatırlanmaması’ gibi belirtileri vardır. Araştırmalar göstermektedir ki, genelde ortalama 16 saatten fazla uykusuz kalma sonucunda sürüş performansında önemli derecede bozulmalar başlamakta ve trafik güvenliği açısından da ciddi tehlikeler başlamaktadır. Bir araştırmada kazaya sebebiyet veren sürücülerin aynı kazaya karışan diğer sürücülere göre kaza öncesi uyku sürelerinin daha kısa olduğu bulunmuştur.”
Uykusuz ve yorgun araç kullanmaya karşı alınacak önlemlerin ya doğrudan uykusuz araç kullanmamayı hedefleyen ya da uykusuzluk meydana geldikten sonraki durumu düzeltmeye yönelik olduğu dile getirildi. Yeterli uyku uyuyarak uykusuzluğu önlemenin, herhangi bir telafi edici önlemden hem daha kolay ve daha etkili olduğu hatırlatıldı. Uyarıda, “Uyku geldikten sonra alınan önlemlerin etkisi çok fazla sürmemektedir. En fazla sürücülerin uyuyabilecek bir yer bulmalarına yetecek kadar bir süre için etkili olabilmektedir. Kahve içmek, radyo dinlemek, araçtan inip kısa bir yürüyüş yapmak, camı açmak gibi geçici önlemler kesinlikle iyi bir uyku alışkanlığının yerini almamalı ve uykusuz sürücülerin varacakları yere güvenle varmalarını sağlayacak etkili stratejiler olarak algılanmamalıdır” ifadeleri yer aldı. – BURSA