enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

Küresel ısınma, balık türleri ve stoklarını azalttı

İÜ Su Bilimleri Fakültesinde görevli bilim insanları, 2016’dan beri düzenli olarak küresel ısınmanın Marmara Denizi’ndeki balık stoku üzerine …

Küresel ısınma, balık türleri ve stoklarını azalttı
17.05.2022
156
A+
A-

İÜ Su Bilimleri Fakültesinde görevli bilim insanları, 2016’dan beri düzenli olarak küresel ısınmanın Marmara Denizi’ndeki balık stoku üzerine etkileriyle ilgili çalışmalara devam ediyor.

YUNUS-S araştırma gemisiyle yapılan çalışmalarda, küresel ısınma nedeniyle Marmara Denizi’nde her yıl balık stoklarında, balık türlerinde, oksijen seviyesinde azalma olduğunu belirledi.

SÜ Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, iklim değişikliğine bağlı olarak küresel ısınmanın tüm dünya gibi Türkiye’yi de etkilediğini söyledi.

Küresel ısınmanın deniz ekosisteminde de ciddi sorunlar yarattığını belirten Okyar, “Türkiye’deki tüm kıyı sularımızda biyoçeşitlilik ve balık stoklarında değişimler söz konusu olmaya başladı. Biz de mevsimsel olarak yılda 4 kez Marmara Denizi’ne çıkıyoruz ve örneklemeler yapıyoruz” dedi.

Okyar, küresel ısınmaya bağlı olarak türlerin sayılarında azalmalar yaşandığının altını çizerek, şöyle devam etti:

“Artan su sıcaklığı, bu sıcaklık artışına tahammül edemeyen türlerin yok olmasına, ortamı terk etmesine sebebiyet verebiliyor. Ekosistemde kaybolan türlerin yerini fırsatçı türler almaya başlıyor. Fırsatçı türler, karşı karşıya kaldıkları çevresel koşullara daha iyi uyum sağlamak için büyüme hızlarını, fizyolojilerini veya davranışlarını değiştirme konusunda büyük bir yeteneğe sahiptirler ve böylelikle aşırı çoğalarak ortamda ekolojik sorunlar yaratabilirler. Aynı zamanda iklim değişikliğine bağlı olarak istilacı türler de kıyı sularımıza girip özellikle Marmara Denizi’nde sayılarını artırmaya başladılar. Bunlara örnek olarak, özellikle görsel olarak dikkati çekici olmaları ve yakıcı hücreler içermelerinden dolayı insan sağlığı açısından tehdit oluşturmaları açısından denizanalarını verebiliriz. Denizanalarının artışları, balık yumurta ve larvaları üzerinden ve ayrıca balıkların besinini oluşturan canlılar üzerinden beslenmelerinden dolayı balık stokları üzerinde ciddi baskılara, olumsuz etkilere neden olmaktadır. Aynı zamanda yine bunların aşırı artışı sonucu balıkçının çekmiş olduğu ağların içine girerek ağın göz açıklığını tıkayarak balıkçının hem av veriminde azalmaya hem de fazla enerji ve yakıt harcamasına neden olarak ekonomik zararlara neden olmaktadır.”

Okyar, Marmara Denizi’nde balık stoklarının azalmasının çok ciddi bir risk olduğunu anlattı.

Balık stoklarının azalması, deniz anaları ve zararlı toksik alglerin artmasının aslında dünyanın yavaş yavaş balık içerikli denizden denizanası veya zararlı deniz organizmalarının baskın olduğu bir yöne doğru evrildiğini gösterdiğini vurgulayan Okyar, şunları kaydetti:

“Bu da en kaliteli gıda olan balığın sayısının, çeşitliliğinin ve bolluğunun azalmasına ve ilerleyen iklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelebilecek gıda stokları azalması ve kıtlık gibi durumlarda bizim elimizi daha da zayıflatacaktır. Doğal olarak bunları da göz önüne alarak denizel ekosistemde balık stoklarını ve biyoçeşitliliğini artırıcı önlemleri almamız gerekiyor. Yani bu yerel yönetimlerin ve bakanlıkların ciddi anlamda çalışmasıyla gerçekleşebilecek bir olay. Yani Marmara Denizi hasta ve biz onu kurtarabiliriz. Doğal olarak bununla ilgili de yoğun koruma faktörlerini yerine getirmemiz lazım. Zaten Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi biliyorsunuz. Doğal olarak Marmara Denizi’yle ilgili çok daha ciddi yaptırımlar yapılması gerekiyor.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.