İkinci Dünya Savaşı sırasında Hintli bir adam Himalayalar’ın derinliklerinde gizemli bir keşifte bulundu. Orman korucusu olan Hari Kishan …
İkinci Dünya Savaşı sırasında Hintli bir adam Himalayalar’ın derinliklerinde gizemli bir keşifte bulundu. Orman korucusu olan Hari Kishan Madhwal, 4.800 metre yükseklikte, küçük bir buzul gölüne rastladı.
Göl insan iskeletleriyle doluydu. Madhwal artık adı kötüye çıkmış Roopkund Gölü’nü ya da “İskelet gölü”nü keşfetmişti. Ürkütücü keşfin ardından araştırmacılar buradaki kemikler hakkında varsayımda bulundu.
Yetkililer, kalıntıların İngiliz kontrolündeki Hindistan’a sızmaya çalışan bir grup Japon askerine ait olduğundan korkuyordu. Ancak, yaklaşık 500 iskeletin Japon işgalci olamayacak kadar yaşlı olduğu ortaya çıktı.
Bazıları kalıntıların, dağlardan savaştan dönen eski bir Hint ordusuna ait olduğunu söyledi. Diğerleri, ölümlere bir salgının sebep olduğunu öne sürdü.
Bir yerel inanışa göre ise, dağ tanrıçası Nanda Devi’nin yakındaki Hindu tapınağına seyahat eden saygısız bir hacı grubunun cezalandırıldığı söylenir. Rivayete göre davranışlarına öfkelenen tanrıçanın, sapkınlara “demir gibi sert” toplar fırlattığı söylenir.
İşin ilginç yanı ise bazı kemiklerde yuvarlak bir nesnenin çarpmasıyla tutarlı travma belirtileri var. Konuya ilişkin silah bulunamadı, ancak dini mücevher ve giysi parçaları bulundu.
İskeletler, sağlıklı erkek, kadın ve çocukların bir karışımıydı, yani savaş ve salgın olası değildi. Böylece araştırmacılar, ölülerin muhtemelen 9. yüzyılda ölen Güney Asya kökenli hacılar olduğu sonucuna vardı.
Bununla birlikte, 38 iskeletten oluşan yakın tarihli bir DNA örneği, bunların genetik olarak farklı üç gruptan geldiklerini gösterdi. 23’ünün Hindistanlı, birinin Güney Doğu Asyalı ve en şaşırtıcı olanı ise, 14 tanesinin doğu Akdeniz kökenli olmasıydı.
Bununla birlikte, karbon tarihleme, kemiklerin hiçbirinin bu döneme ait olmadığı sonucuna varmıştır.
Güney Asya kökenli olanlar, yedinci ve 10. yüzyıllar arasındaki çeşitli farklı olaylara, Akdeniz kökenli olanlar ise 18. yüzyıldaki bir olaya dayanmaktadır.