Muhammet Emin Akbaşoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, El Cezire muhabirinin Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülmesini …
Muhammet Emin Akbaşoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, El Cezire muhabirinin Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülmesini kınadı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in istismar siyaseti içerisinde olduklarını ifade eden Akbaşoğlu, “Bir yalan, dolan, iftira, algı, kurgu ve kumpas siyasetini, vazgeçilmez temel ilke olarak benimsiyorlar.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun, Suriyeli sığınmacılarla ilgili, CHP’nin kendi hazırladığı rapora da tezat oluşturacak şekilde bazı çelişkili açıklamalarda bulunduğunu dile getiren Akbaşoğlu, AK Parti’nin, bu konuda başından beri ne söylüyorsa bugün de aynısını söylediğini kaydetti.
Akbaşoğlu, “Bir yalanı başka bir yalanla örtme stratejisinin bir başka versiyonu olarak karşımıza çıkan söylemler eşliğinde AK Parti iktidarının yaptıklarını çarpıtma girişimine tevessül etti. Çözümün bir parçası değil de sorunun bir parçası olmayı kendilerine mutlak görevi ittihaz etmiş bu mandacı muhalefet anlayışının temsilcileri olan Kılıçdaroğlu ve Akşener’in beyanlarındaki bu çelişkiler yumağı da milletimizin gözünden kaçmayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Sorumsuz siyasetçilerin milleti germeye, kışkırtmaya, millet içerisinde bir kaos çıkartmaya ve sığınmacılar üzerinden birtakım siyasi rantlar elde etmeye dönük yaklaşımlarının, millet tarafından desteklenmediğini belirten Akbaşoğlu, “Bu millete ırkçılık lekesi sürmeye çalışanların çabaları beyhudedir.” ifadesini kullandı.
– “SAYIN KILIÇDAROĞLU, KEŞKE SIZ ADAY OLABİLSENİZ “
Kendi aralarında 6+1 veya ittifakın görünmez parçaları olarak bir araya gelen muhalefetin, Türkiye’nin hayrına değil, Türkiye’nin zararına çalıştığını dile getiren Akbaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendi adaylık yarışları ile ilgili süreci örtmeye dönük yaklaşımlara biz de AK Parti olarak ifade etmek isteriz ki; Sayın Kılıçdaroğlu, keşke siz aday olabilseniz de karşımıza çıksanız. Bunu gerçekten arzu ederiz. Ancak siz de çok iyi biliyorsunuz ki sizi CHP’nin başına kaset operasyonuyla getirenler ne diyecekse o rolü üstleneceksiniz. İçinde bulunduğunuz hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk, her türlü beceriksizlik; İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanlarının seçilmelerinin üzerinden 3 yıl geçmiş olmasına rağmen bir projeyi başlatıp nihayetlendirmemelerini, millet yakinen biliyor. Bu gerçeklik karşısında bir büyük telaşa kapılarak gündemi değiştirmek niyetiyle AK Parti’ye ve Sayın Cumhurbaşkanımıza şahsi kin ve nefretinizi kusmak için fırsatlar aradığınızı görüyoruz.
Bugün Sayın Akşener de Kılıçdaroğlu’nun izinden gitti. Hepimiz biliyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP, HDP’li bir dil ve yaklaşım içerisinde. Sayın Akşener de CHP’lilerle birlikte ola ola gizli ortak HDP’lilerin diline doğru evrilme aşamasında. Kimin istismarcı kimin samimi olduğunu bu millet maşeri vicdanında hiçbir şekilde hataya düşmeden ortaya koymuştur ve tekrar koyacaktır.
Biz samimiyetle milletimizin hizmetinde tutarlı bir şekilde milletimizin refahını artırmaya, özgürlüğünü genişletmeye, huzur ve mutluluğunu çoğaltmaya dönüp yaklaşımımızı bugüne kadar devam ettirdiğimiz gibi bundan sonra da devam ettireceğiz.
Çevreye en büyük zararı veren, Türk bayrağının yakıldığı, terör paçavralarının dalgalandırdığı, polis araçlarının, ambulansların yakıldığı Gezi olaylarıyla ilgili ‘gençliğin milli şuurlu ayağa kalkması’ şeklinde Sayın Akşener tarafından nitelendirilmesi, nereden nereye geldiğinizin en büyük ikrarı ve delili değil mi? Çok yazık. Bir milliyetçi tabana seslendiğini ifade ederek, birbiriyle çelişkili bir şekilde HDP ile ittifaka alıştırmaya dönük bu yaklaşımlarınız İYİ Parti seçmeni tarafından da millet tarafından da anbean değerlendirilmektedir.”
Uluslararası pandeminin şartları içerisinde yaşanan ekonomik sıkıntıları gördüklerini ifade eden Akbaşoğlu, “Hep beraber inşallah büyük bir şahlanışı bu mandacı muhalefete rağmen gerçekleştireceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” diye konuştu.
Akbaşoğlu, bir soru üzerine, “Türkiye güvenli bir şekilde sığınmacıların kendi yurtlarına, vatanlarına dönmesi için gerekli her türlü adımı atma konusunda üzerine düşeni yapıyor ve yapacak.” yanıtını verdi.