enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,5255
EURO
34,9779
ALTIN
2.434,50
BIST
10.471,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
30°C
İstanbul
30°C
Açık
Perşembe Açık
30°C
Cuma Açık
28°C
Cumartesi Az Bulutlu
29°C
Pazar Az Bulutlu
30°C

Meke Gölü’ne yoğun kış yağışları da yetmedi: ’30 yıl öncesine döndürme gibi bir şans yok’

Meke Krater Gölü, iki aşamalı olarak yaşanan bir volkanik patlama sonucu kraterin zamanla suyla dolmasıyla meydana geldi. Kaynaklara göre …

Meke Gölü’ne yoğun kış yağışları da yetmedi: ’30 yıl öncesine döndürme gibi bir şans yok’
04.05.2022
145
A+
A-

Meke Krater Gölü, iki aşamalı olarak yaşanan bir volkanik patlama sonucu kraterin zamanla suyla dolmasıyla meydana geldi. Kaynaklara göre, yaklaşık 8 bin yıl önce ise gölün ortasında ikinci patlama gerçekleşti ve gölün ortası da suyla doldu. Meke Gölü yer altı su kaynaklarından beslenerek günümüze kadar geldi. 2000’li yıllardan itibaren suyunu kaybetmeye başlayan göl, son yıllarda kurak geçen mevsimler ve yeraltı suyunun azalmasıyla tamamen kurudu. Uzun yıllar kurak geçen mevsimler sonrası bu yıl Konya ve çevresinde bol yağışlı kış mevsimi yaşandı ve kar yağışları zaman zaman 1 metreyi geçti. Yoğun geçen kış mevsimindeki bu yağışlar da Meke Gölü’nün sulu görünümüne kavuşmasına yetmedi.

‘Depoyu son 70-80 yılda çok hızlı bir şekilde çektik’

Yıllardır bölgede çölleşme ve erozyonla mücadele çalışmaları çerçevesinde projeler yürüten Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Oktay Yıldız, öğretim üyeleri, yüksek lisans, doktora ve lisans öğrencileriyle ekip olarak 15 yıldır İç Anadolu sahasında, özellikle kurak yerlerde çalışmalar yaptıklarını, Avrupa Birliği projeleri ve çeşitli projeler gerçekleştirdikleri belirtti:

“Burası 300 milimetre civarında yağış aldığı için girdi oldukça az. Bu kadar düşük girdiyle bu toprak seviyesini doyurmak ve tekrar belli bir miktarda su seviyesini yükseltmek mümkün değil. Milyonlarca yıl su burada birikiyordu. Şimdi de özellikle tarımın çok yoğun olarak yapılmasıyla ve suyu çekme tekniklerinin artmasıyla birlikte biz bu depoyu son 70-80 yılda çok hızlı bir şekilde çektik. Sadece küresel iklim değişikliği değil, burada buharlaşma da arttı ama asıl neden ovada çok fazla miktarda suyun çekilmesi ve burayı besleyen suların kesilmesiyle bu tamamen aşağı doğru düştü. Bunun geri gelmesi mümkün değil. Çünkü şu andaki suyu çekme uygulamaları dursa bile burayı dolduracak bir su yok. Dolayısıyla burayı daha kötüye gitmemesi için ne yapabiliriz onun çalışmalarını yapmamız gerekiyor. Yoksa 30 yıl öncesine döndürme gibi bir şansın olduğunu düşünmüyorum.”

Gölün tabanında bulunan beyaz renkteki oluşum hakkında bilgi veren Prof. Dr. Oktay Yıldız, “Su varken içerisindeki birçok sodyum, potasyum, kalsiyum, klorürler bunların çoğu suyun içerisinde seyrelti halinde olduğu için pek fark edilemez. Ama su tamamen kesilince bunun içerisindeki birçok tuzlar da tortu halinde kaldı. Sonuç olarak burası yüksek kireç içeriğine sahip. Bazen ölçtüğümüz yerlerde yarıdan fazlasını bile kireç geçiyordu. Bazı yerlerde sodyum ağırlıklı malzeme var. Bu da sodik toprak özelliğini gösteriyor, bitkileri zehirleyici bir şey. Diğer klorür tuzlar da su buharlaşınca dipte çökelip kalıyor” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.