Ukrayna’ya ilkin saldırı silahı vermeme politikası uygulayan, ardından kendi hükümet ortakları dahil dört koldan baskı altında kalınca tank gibi …
Ukrayna’ya ilkin saldırı silahı vermeme politikası uygulayan, ardından kendi hükümet ortakları dahil dört koldan baskı altında kalınca tank gibi ağır silah teslimatında dolambaçlı yollara başvuran Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un kaçış yolunu meclis kesti.
Hükümeti oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti ile anamuhalefetteki Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) desteğiyle hükümete ‘Ukrayna’ya gerekli teçhizatın tedarikini sürdürme, mümkünse hızlandırma ve aynı zamanda örneğin halka değişiminin bir parçası olarak ağır silahların ve karmaşık sistemlerin tedarikini genişletme‘ çağrısı, milletvekillerinin ezici çoğunluğu tarafından kabul edildi.
Daha önce sadece savunma silahları gönderen SPD’li Şansölye Scholz, Ukrayna’yı desteklemek için yeterince çaba göstermediği yönünde eleştiri bombardımanıyla karşı karşıya kalınca geri adım attı.
Salı günü SPD’li Savunma Bakanı Christine Lambrecht, Almanya’nın Gepard uçaksavar tanklarını Ukrayna’ya göndereceğini duyurarak, Berlin’in Kiev’e askeri desteğe ilişkin temkinli politikasındaki ilk net kırılmayı ilan etti.
Meclisin kabul ettiği belge, Almanya’nın Ukrayna’ya ağır silahlar ve karmaşık sistemler dahil etkili silahların teslimatını hızlandırmasını isterken, tedarikin hem doğrudan Almanya’dan hem de halka değişimi formülüyle Doğu Avrupa üzerinden yapılmasını öngörüyor.
Oylama öncesi mecliste sert tartışmalar yaşandı. Scholz’un NATO ile Rusya’nın doğrudan çatışmaya girmesiyle nükleer savaş çıkması ihtimalinden kaçınmaya çalıştığına dair önceki açıklamalarını reddeden CDU lideri Friedrich Merz, ‘şansölyeyi yönlendiren şeyin ihtiyat olmadığını’ söyledi. Merz, “Bu, tereddüttür, kararsızlıktır, korkaklıktır” dedi.
SPD Meclis Grubu Eşbaşkanı Lars Klingbeil, Merz’i, ‘siyasi konumunu güçlendirmek için Ukrayna’yı kullanmakla’ suçlayarak “Burada partiyi öne çıkarmaya yönelik politik duruşa yer yok” dedi.
Yeşiller Meclis Grubu Eşbaşkanı Britta Hasselmann, ‘Rusya uluslararası hukuku alenen ihlal ettiğinden, Ukrayna’nın sınırsız meşru savunma hakkına sahip olduğunu’ söyledi.
FDP Meclis Grubu Eşbaşkanı Christian Duerr de hem doğrudan hem de dolaylı ağır silah tedarikini onaylamanın ‘doğruyu yapmak’ olacağını savundu.
AB ve göçmen karşıtı olarak kurulan, zaman zaman bazı liderleri sağ yelpazenin aşırı ucuna kayan açıklamalar yapan Almanya için Alternatif (AfD), aleyhte oy kullandığı belgeyi, ‘savaşa katılım bildirisi’ diye niteledi.
AfD’nin Meclis Grubu Başkanı Tino Chrupalla, “Almanya, Rusya ile savaşta değil. Halkın çoğunluğu bunu istemiyor. Hem Ukrayna hem de Rusya ile iyi ilişkilere sahip olmak Almanya’nın çıkarınadır” dedi.
Aleyhte oy kullanan diğer parti olan Sol Parti’nin Meclis Grubu Başkanı Dietmar Bartsch, Ukrayna’ya silah yardımı konusunda koalisyon hükümetinin bir ‘iletişim felaketine’ imza attığına dikkat çekti.
Scholz’un daha hafta sonunda ağır silah tedarik etmeme kararını Üçüncü Dünya Savaşı ve nükleer savaş çıkarmama önlemi olarak savunduğunu hatırlatan Bartsch, “Almanya’da milyonlarca insan tam da bu endişe ve korkulara sahip. Bu yüzden Savunma Bakanı Christine Lambrecht’in 72 saat sonra tam tersini ilan edip Gepard tanklarını tedarik etme sözünü vermesini hiç mi hiç anlamıyorum” dedi.