Akdeniz fokları, Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından dünyada “nesli tehlike altında”, Akdeniz genelinde ise “kritik …
Akdeniz fokları, Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından dünyada “nesli tehlike altında”, Akdeniz genelinde ise “kritik derece tehlike altında” olarak gösteriliyor.
Marmara Denizi’nde yapılan yeni bir keşif, nesli tehlike altındaki Akdeniz fokları için umut ışığı oldu. Deniz Yaşamını Koruma Derneği, Adalar halkının nesillerdir bölgede yaşayan foklarla ilgili anlattığı hikayeleri dikkate alarak bir çalışma başlattı. Çalışma sonucunda bölgede bulunan bir mağara, Akdeniz Koruma Derneği ile inceleme altına alındı ve buranın bir “fok mağarası” olduğu tespit edildi. Önümüzdeki günlerde kurulacak fotokapanlarla, bölgede bu türün yaşamı incelenecek.
Mağaranın yeri, Akdeniz foklarının hayatlarını tehlikeye atmamak için kamuoyuna açıklanmıyor.
Akdeniz Koruma Derneği Akdeniz Foku Program Koordinatörü ve Deniz Biyoloğu Ezgi Saydam, AA muhabirine, Akdeniz fokunun Türkiye kıyılarındaki önemli habitatları göz önünde bulundurulduğunda Marmara’nın önemli bir nokta olduğu ve 70’li yıllarda popülasyonu bu bölgede çok daha yüksekken, 90’lı yıllarda sayılarının azalmaya başladığı bilgisini verdi. Bunun nedenini “habitat kaybı” olarak açıklayan Saydam, şöyle devam etti:
“Buna neden olan şey de kıyıda aşırı kentleşme ve aynı zamanda insan baskısı. Sayılarının azaldığını biliyoruz Marmara’da. Buna ek olarak aşırı su ürünleri avcılığı, besin kaynaklarındaki azalma ve deniz kirliliğinden bahsedilebilir. Ama hala Çanakkale Boğazı girişine yakın bölgelerde, Marmara Denizi’nde birkaç fokun varlığı bilinmekte. Akdeniz foklarının sayısı dünya genelinde 700’den az, Türkiye kıyılarında ise 100 kadarının yaşadığı bilinmekte. Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği kırmızı listesine göre Akdeniz Fokları dünya genelinde ‘nesli tehlike altında’ Akdeniz genelinde ise ‘kritik derece tehlike altında’ olarak sınıflandırılan bir tür. Bu nedenle koruma çalışmaları önem taşıyor. Besin zincirinde üst basamaklarda olan yırtıcılardan biri olan Akdeniz foklarının varlığı, aslında denizel ekosisteminin sağlıklı olduğunun bir göstergesi. Marmara Denizi’nde bu nedenle Akdeniz fokunun varlığı önem taşımakta.”
“Mağaralarının konumlarının bilgisinin gizli kalmasını tercih ediyoruz”
Tespit edilen mağaranın, 30 yıl öncesinde Akdeniz foku tarafından kullanıldığı bilgisine ulaştıklarını, gerekli izinler alındıktan sonra mağaraya fotokapan kamera yerleştirileceğini ve bu sayede kullanımı konusunda bilgi edinmeyi amaçladıklarını anlatan Saydam “Marmara’da başka mağaraların olduğu biliniyor, ancak bu mağaraların konumları hakkında net bir bilgi paylaşmamayı tercih ediyoruz. Çünkü tür üzerindeki tehditler düşünüldüğünde insan baskısı ve habitat kaybı en başta geliyor. Biz mağaralarının konumlarının bilgisinin gizli kalmasını tercih ediyoruz.” dedi.
“Kadim bilgilerin ışığında keşfettik”
Deniz Yaşamanı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Narcı, bölgenin Akdeniz kökenli canlıların son barınma bölgesi olduğuna dikkati çekerek, “Burada eski Rum ve Türk balıkçıların ağ attığı, fokların olduğu ve balıkçıların foklarla yaşadığı maceralar anlatılır. Bölgenin koruma alanı ilan edilip hayalet ağlardan temizlenmesinden sonra bu kadim bilgilerin ışığında gitmeye başladık. Bu mağarayı böylece keşfetmiş olduk. Akdeniz Koruma Derneği ile buradaki verileri, bilgileri paylaştıktan sonra akademik anlamda buranın bir fok mağarası olduğu, gün yüzüne çıkmış oldu.” diye konuştu.
“Eski balıkçılardan öğrendiğimle mağaranın yerini aradım buldum”
Adalar’da yaşan ve çalışmalarda da yer alan Serço Ekşiyan, çocukluk yaşlarından bu yana fok hikayeleri duyduğunu anlatarak, “Ben 1968-1969 yıllarında balıkçıların foklardan şikayetçi olduğuna şahidim. Hatta bir avcı arkadaşımızı kandırıp kurtulmaya çalıştıklarına şahit oldum, çocuktum, beni yanlarından kovdular. O zamandan beri hatırlıyorum. Su altı ile ilgilendiğim için daha sonra eski balıkçılardan öğrendiğimle mağaranın yerini aradım, buldum.” diye konuştu.