Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ yöneticileriyle ilişkilerine yönelik yeni bilgilerin ortaya çıkması CHP içinde FETÖ tartışmasını alevlendirdi. CHP …
Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ yöneticileriyle ilişkilerine yönelik yeni bilgilerin ortaya çıkması CHP içinde FETÖ tartışmasını alevlendirdi. CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş orta çıkan yeni bilgilerle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
FETÖ İLE TOPLANTI VE TELEFON KONUŞMALARI
“Sayın Kılıçdaroğlu’yla 7 yıl çok yakın çalışan bir danışmanı, içinde yer aldığı görüşmelerin bir kısmının notlarını kamuoyuyla paylaştı. Bu notlar CHP genel başkanının, Cumhuriyeti ortadan kaldırmak için darbe yapmaya kalkan, FETÖ terör örgütü lideri ve mensuplarıyla yaptığı toplantı ile telefon konuşmalarının notlarıdır. Yer, zaman, isim verilmektedir: ‘Mustafa Yeşil toplantının sonuna doğru ‘Bizden istedikleriniz veya Fetullah Gülen’e söylemek istediğiniz neler?’ dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Biz dini cemaatleri sivil toplum olarak görüyoruz, sizinle bir sorunumuz yok” dedi. ‘Fetullah Gülen, hükümetin dış politikasının yanlış olduğunu, bunu da, Yurtta sulh, cihanda sulh başlığı ile söylesin’ dedi. Danışmanlık, akıl hocalığı yapmakla kalmayan Kılıçdaroğlu, bir başka toplantıda da, destek istiyor. Danışmanlarının çoğunluğunun bu terör örgütüyle ilişkileri nedeniyle gözaltına alınmaları, tutuklanmaları, hüküm giymeleri kadar, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa uzanması da küresel güçlerin desteğiyle sağlandığının belgeleri kamuoyuna yansıdı.
KILIÇDAROĞLU 6’LI İTTİFAKIN HAZIRLADIĞI PROGRAMI YABANCI BİR ÜLKE BÜYÜKELÇİSİNİN ONAYINA SUNDU
Merkezi İsveç’te bulunan Silk Road Enstitüsü’nün Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığından önceki (2009 Aralık) raporu çok çarpıcıdır: ‘Deniz Baykal istifa etmek zorunda bırakılır. Onun yerine Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçilir. Kılıçdaroğlu parti politikalarını değiştirir ve bunun üzerine Avrupa’daki bazı partiler tarafından desteklenir.’ Aynen uygulanan bu senaryo kadar Wikleaks belgeleri de CHP’ne kurulan komployu ortaya koymaktadır. 6’lı ittifakın hazırladığı program, partilerin yetkili organlarının onayına sunulmadan, Türkiye kamuoyuna açıklanmadan Kılıçdaroğlu tarafından yabancı bir ülke büyükelçisinin onayına sunulması kabul edilemez.
“CHP BU AĞIR YÜKLE, KAMBURLA YÜRÜYEMEZ”
Bu belgeler karşısında susmak, gereğini yapmamak, mandacılığı kabullenmek olur. Mandacılığa bu millet boyun eğmez. CHP, ‘sızıntıların’ yüklediği bu ağır yükle, kamburla yürüyemez. Muhatapları toplumun içine çıkamaz duruma gelecektir. CHP bir an önce ‘sızıntıları’ temizleyerek küresel güçlerin maşası terör örgütlerinin gölgesini üzerinden atmalı, ulusumuzun güven ve desteğiyle iktidara gelmenin yollarını aramaya koyulmalıdır.”