1967 doğumlu olan Amerikalı oyuncu Vin Diesel adını duyunca hepimizin aklına ilk olarak efsane film serisi The Fast and the Furious Türkçesi ile …
1967 doğumlu olan Amerikalı oyuncu Vin Diesel adını duyunca hepimizin aklına ilk olarak efsane film serisi The Fast and the Furious Türkçesi ile Hızlı ve Öfkeli’deki Dominic Toretto karakteri geliyor. Hollywood dünyasının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen ve kariyerini pek çok farklı ödülle taçlandıran Vin Diesel, Toretto karakteri ile hepimizin gönlünde taht kurmasına rağmen daha pek çok farklı yapımda yer almıştır.
Birçok animasyon filmde seslendirme de yapan Vin Diesel’in tüm filmleri The Fast and the Furious serisi kadar ilgi görmedi. Ancak aralarından bazıları kendi türü için gerçek bir kült niteliği taşıyor. İlgi görmeyen yapımlarda bile en azından usta oyuncuyu farklı rollerde izleme ve bazen epey şaşırma şansımız oluyor. Gelin Vin Diesel’in rol aldığı en iyi filmlerden bazılarına yakından bakalım ve izleyiciye sundukları hikayeleri görelim.
Vin Diesel’in rol aldığı en iyi filmlerden bazıları:
I am Groot: Guardians of the Galaxy serisi
Marvel dünyasının sevilen süper kahraman ekibi Guardians of the Galaxy, kendi solo fimleri dışında Endgame ve Infinity War filmlerinde de karşımıza çıktı. Birbirinden farklı karakterlerin oluşturduğu ekip, evrenin bilinmez noktalarında geziyor ve kötülükle mücadele ediyorlar. İyi de Vin Diesel nerede diye soracak olursanız ekibin sevimli karakteri Groot’a kulak verin. Diesel, yalnızca tek bir cümleyle kendini ifade eden bu karakterimizin sesi oluyor.
Gerçek bir efsane: The Fast and the Furious serisi
Elbette Vin Diesel denilince efsane Dominic Toretto karakterine hayat verdiği The Fast and the Furious Türkçesi ile Hızlı ve Öfkeli serisinden bahsetmemek olmaz. İlk filmi ile 2001 yılında tanıştığımız serinin son filmi 2021 yılında yayınlandı. Yan hikayelerinin anlatıldığı filmleri de olan The Fast and the Furious serisi, Paul Walker’ın beklenmedik ölümüyle gönlümüzdeki yerini daha da güçlendirdi. Serinin yeni filmleri gelmeye devam edecek.
Bir gençlik filmi: Boiler Room
Boiler Room tam bir gençlik filmi ve buram buram 2000’li yıllar kokuyor. Başarısız bir üniversite öğrencisi, bir türlü babanın istediği gibi biri olamayınca risk almaya karar verir ve kendini borsa dünyasının içinde bulur. Ufak bir banliyöde kurulmuş olan bu şirket hızla yükselmektedir ancak muhasebe defterlerini biraz karıştırdığınız zaman bu şirketin tek gelirinin yasal yollar olmadığını görürsünüz.
Amerika tarihinin en uzun mahkemesi: Find Me Guilty
Vin Diesel’i hiç de alışık olmadığımız bir rolde izlediğimiz Find Me Guilty filminde, Jackie DiNorscio isimli bir gangsterin gerçek hikayesini izliyoruz. Kalabalık bir suç çetesi yakalanır ve mahkemeye çıkarılır. Hepsi ağır suçlara çarptırılır ancak Jackie DiNorscio kendi savunmasını yapmak ister. İşler bu noktada epey ilginç hale gelir çünkü DiNorscio hem sanık hem de avukat olarak mahkemeye katılmaya başlar. Sonuç, Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en uzun süren mahkemelerin biridir.
Bilim kurgu kültleri arasında: Riddick serisi
Adını bilim kurgu türünün kült filmleri listesine yazdırmayı başaran Riddick serisi üç filmden oluşuyor. Film serisinde Vin Diesel tarafından canlandırılan Riddick karakteri, tehlikeli bir suçludur. Gezegenler arası seyahatlerin yapıldığı ve kötülüğün kol gezdiği bir evrende bazen tehlikeli bir mahkum bile işinize yarayabilir. Serinin tüm filmlerinde, bilim kurgu türünde iz bırakan pek çok sahne izliyoruz.
Aile önemli demiştik: A Man Apart
Meksika ile Amerika Birleşik Devletleri sınırının en büyük sorunlarından biri uyuşturucu kartellerinin mücadelesinin anlatıldığı film, bir suç filmi olsa da aile üzerine kurulu. Bir uyuşturucu kartelinin lideri değiştikten sonra DEA ajanı Sean Vetter’in karısı öldürülür. Karısının intikamını almak için zorlu bir mücadeleye giren ajan, sonunda bu kirli dünyayı biraz olsun temizleyecektir.
Küçük denizde boğul: Knockaround Guys
Yine buram buram 2000’li yıllar kokan Knockaround Guys filminde, yine gangsterlerin karanlık dünyasına konuk oluyoruz. Mafyanın genç çocukları bu karanlık dünyaya özenirler ancak büyük denizde boğulacaklarını bildikleri için daha küçük bir denizde işe başlamaya karar verirler. Elbette işler asla istedikleri gibi gitmez ve küçük denizde bile büyük balığın küçük balığı yediğini acı bir tecrübe ile öğrenirler.
Ölümsüz avcı: The Last Witch Hunter
Cadılar hala var mı? Cadılar yoksa cadı avcısı niye var? Cadılar hala aramızda, onları avlamayı kendine görev edinmiş avcılar ise çoktan öldü; biri hariç. Günümüzden yüzlerce yıl önce Orta Çağ’da bir cadı tarafından ölümsüz olmakla lanetlenen Kaulder, yaşayan son cadı avcısıdır. Ölümsüz cadı avcısı, kimse fark etmese bile insanlar ile cadılar arasında bir güvenlik duvarı vazifesi görmektedir.
Bir acayip ajan: xXx
xXx: Yeni Nesil Ajan adıyla ülkemizde yayınlanan filmde, yıllardır izlediğimiz ajan kavramının değiştiği bir dünya izliyoruz. Filmdeki ajanımız Vin Diesel olduğu için son derece kaslı ve havalıdır. Aynı zamanda bir ekstrem sporcusu olan karakterimiz, bu nedenle epey korkusuzdur. Hükümet tarafından özel bir görevi yerine getirmek için işe alındığı zaman ise izleyenleri ekrana kilitleyen bir aksiyon başlar.
Dadı asker: The Pacifier
Ülkemizde Komando Dadı olarak harika bir çeviri ile yayınlanan The Pacifier filminde, Vin Diesel’i sevmeyenlerin bile sempati duyacağı bir rolde izliyoruz. Eski bir asker olan karakterimize çok önemli bir verilir; gizli bir deney yürüten bilim insanının ailesini korumak. Koruma görevi onun için kolaydır ancak koruduğu kişiler farklı yaşlarda 5 çocuk olunca işler epey komik hale gelir.
The Fast and the Furious Türkçesi ile Hızlı ve Öfkeli film serisindeki Dominic Toretto karakteri ile tanıdığımız Vin Diesel’i farklı rollerde izlediğimiz en iyi filmlerden bazılarını listeledik ve kısaca filmlerin anlattıkları hikayelerden bahsettik. Listemizdeki filmler hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.