Şentop, yaptığı yazılı açıklamada, Tunus Temsilciler Meclisinin, 30 Mart’ta alınan bir kararla feshedilmesi, ardından Meclis Başkanı ve bazı …
Şentop, yaptığı yazılı açıklamada, Tunus Temsilciler Meclisinin, 30 Mart’ta alınan bir kararla feshedilmesi, ardından Meclis Başkanı ve bazı Meclis yöneticileri ile milletvekilleri hakkında yasama faaliyeti niteliğindeki eylemlerinden dolayı ceza soruşturmaları yürütülmesinin son derece endişe verici olduğunu belirtti.
“Tunus halkının iradesini temsil eden Temsilciler Meclisinin, anayasada buna açıkça izin veren bir hüküm bulunmamasına rağmen feshedilmesi hukuka ve demokratik ilkelere açıkça aykırıdır” ifadesini kullanan Şentop, seçilmiş parlamentoları ve milletvekillerini, anayasayla kendilerine yüklenen görevleri yerine getirmekten men eden her türlü karar veya eylemin, anayasal demokratik düzene yöneltilen bir darbe olduğunu vurguladı.
Şentop, bu karar veya eylemlerin ülkenin askeri kuvvetleri yerine başka makamlarca icra edilmesinin, halkın iradesini yok sayan bu tür girişimlerin vahametini ve gayrimeşruluğunu azaltmadığına dikkati çekti.
Darbelere ayrım yapmaksızın karşı çıkmanın ve her durumda darbecilere karşı halkın iradesinin yanında yer almanın, temeli demokrasi olan tüm parlamentoların ortak vicdani sorumluluğu olduğunu hatırlatan Şentop, şunları kaydetti:
“Uzun bir süredir demokratik bir sistem kurma mücadelesi veren ve bu uğurda büyük acılar yaşayan Tunus halkının anayasaya, hukuk kurallarına ve demokratik ilkelere göre yönetilmesi en tabii hakkıdır. TBMM Başkanı olarak, Tunus halkının ve anayasal parlamentolarının yanında olduğumuzu, parlamentoya yönelik hukuk ve demokrasi dışı her türlü müdahaleyi kabul edilemez bulduğumuzu ifade etmek isterim. TBMM adına temennimiz, dost ve kardeş Tunus halkının kendi iradesiyle Tunus anayasasının ve hukuk kurallarının işlediği bir şekilde yönetilmesidir.”
