İzmir’in Bayraklı ilçesindeki bir Alışveriş merkezinin otoparkında geçtiğimiz yıl meydana gelen olayda 8 yaşındaki Eymen Kara, halasının …
İzmir‘in Bayraklı ilçesindeki bir Alışveriş merkezinin otoparkında geçtiğimiz yıl meydana gelen olayda 8 yaşındaki Eymen Kara, halasının kullandığı cipin altında kalarak can vermişti. Eymen’in ölümüne neden olduğu iddia edilen hala Z.A’nın yargılandığı davaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu, mahkemeye ulaştı. İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Z.A, davanın müştekisi ve çocuğun babası Adem Kara ile avukatlar katıldı.
“SÜRÜCÜNÜN DAVRANIŞI KUSURLUDUR”
Hakim, olay mahallinde yapılan keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunun mahkeme ulaştığını bildirdi. İfadelere, fotoğraflara ve tanık anlatımlarına yer verilen raporda, sanık Z.A. yönünden kusurların irdelendiği bölümde şöyle denildi: “Sanık Z.A’nın duraklayıp araçtan inen ve varlığından haberdar olduğu çocuk karşısında otopark yerine gitmek için sürücünün öncelikle hareket haline geçmeden, çocuğun aracın yanından uzaklaşmasını sağlaması ve emin olması, seyri sırasında ve dikiz aynasına bakarak görüş alanı içerisinde kalan çocuğun araç ile birlikte koşması karşısında hızını azaltıp, çocuğun araçtan ayrılmasını sağlaması veya tekrar araca alarak birlikte hareket etmesi gibi alınması gereken tedbirler bulunduğu halde sürücünün bu tedbirleri yerine getirmeyip, kazanın oluşumundaki dikkatsiz, kontrolsüz ve nizamlara aykırı davranışı kusur niteliğindedir.”
“ÇOCUK TERK EDİLME KORKUSU YAŞAMIŞ”
İddianamede, olay anında, araçtan inen çocuğun elinin cipin kapısına sıkıştığı, bu nedenle çocuğun araçla birlikte koşmaya başladığı ve düşüp tekerin altında kaldığı belirtilmesine karşın bilirkişi raporunda çocuğun, “terk edilme korkusu” ile aracın kapı kolunu tutup koştuğu ve bunun sonucunda kazanın meydana geldiği kaydedildi.
Raporun, “Eymen Kara’nın kusurlarının irdelenmesi” başlığını taşıyan bölümünde şu ifadelere yer verildi: “Kara’nın araçtan inmesi ve indikten sonra aracın sağ kapı kolunu tutarak tekrar araç ile birlikte koşmaya başlaması, terk edilme korkusu içinde yapmış olduğu bir harekettir. Kazanın oluşumuna bakıldığında ise sürücünün dikkatli ve kontrollü davranışı ile önlenebilecek bir kaza olmasından dolayı, Eymen Kara’nın kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı değerlendirilmiştir.”
Eymen’in halasıZ.A
ÜVEY ANNESİ DİNLENDİ
Öz annesi daha önce vefat eden Eymen Kara’nın, üvey annesi S.Ç.K. ifade verdi. S.Ç.K, eşi Adem Kara’nın kardeşi Z.A’nın kendisini olaydan sonra aradığını belirterek, “Sadece ağzından ‘Eymen’ ismi çıkıyordu. Sakin olmasını istedim. Konuşamıyordu. Hastanede olduklarını söyledi. Eşimi arayıp haber verdim.” dedi.
Alışveriş merkezinde çocuğa ilk müdahaleyi yapan doktor Y.A.A, kucağında yaralı bir çocuk taşıyan bir kadın gördüğünü belirterek şunları kaydetti: “Çocuğu yere bırakmasını istedim. Doktor olmam sebebiyle kontrol ettiğimde nefes almadığını fark ettim. Nabzı atmıyordu. Kalp masajına başladım. Kulak ya da kafa arka kısmında kanama vardı. Çocuğu getiren bayana yaşamadığını söyledim. Bayan feryat figan halinde ‘Ne olur ölmesin’ şeklinde ağlıyordu. 112 ekipleri gelene kadar kalp masajına devam ettim.”
DURUŞMA İLERİ TARİHE ERTELENDİ
Hakim taraf avukatlarına, bilirkişi raporlarına yönelik beyanda bulunmak üzere süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İzmir’in Bayraklı ilçesindeki alışveriş merkezi otoparkında 1 Ağustos 2021’de meydana gelen olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, trafik tespit tutanağına göre, Z.A.’nın kullandığı araçta yolcu olarak bulunan Eymen Kara’nın aracın seyir halinde olduğu sırada araçtan indiği ve elinin aracın kapısına sıkıştığı, yaklaşık 16 metre sürüklendiği ve devamında aracın sağ arka tekerleğinin Eymen’in üzerinden geçtiği ve sürücünün ‘İndirme, Bindirme ve Kapıların Açılması Kuralları’nın yer aldığı Karayolları Trafik Kanunu yönetmeliği 110. maddeyi ihlal ettiği” belirtilmişti.
“TAKSİRLE ÖLÜME NEDEN OLMA” SUÇUNDAN CEZA İSTENDİ
Cumhuriyet savcısı, Z.A. hakkında, “Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez, bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.” ifadeleri yer alan Türk Ceza Kanunu’nun 22/6 maddesinin de uygulanmasını” da talep etmişti.
