Çocuklarda alerjik tablonun ağırlığı sonucu okul başarısı düşüklüğü veya sürekli nezle haline bağlı dikkat dağınıklığı varsa, alerji aşısı …
Çocuklarda alerjik tablonun ağırlığı sonucu okul başarısı düşüklüğü veya sürekli nezle haline bağlı dikkat dağınıklığı varsa, alerji aşısı yaptırılarak bahar alerjisinin önlenebileceğini dile getiren Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşenur Kaya, “Çocuğun hayat kalitesi bozulmuşsa, alerjik bulgular her yıl tekrarlıyorsa, aşı alerjiyi sonlandırmak için çok iyi bir tedavi seçeneğidir” dedi. Polenlerin çoğunlukla ilkbahar ve sonbahar mevsimleri arasında soluduğumuz havada bulunduğunu ve rüzgâr ile kilometrelerce uzaklara taşındığını dile getiren Prof. Dr. Ayşenur Kaya, bahar alerjisi ile ilgili uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Ayşenur Kaya, polenlerin vücudumuza solunan hava yoluyla alınması ile gelişen polen alerjileri, alerjik rinokonjunktivit ve astım bulguları ile karşımıza çıktığını ifade etti.
NİSAN, MAYIS, HAZİRAN AYLARINDA ORTAYA ÇIKABİLİR
Bahar alerjisinin ne zaman olduğuna da değinen Prof. Dr. Ayşenur Kaya, “Küresel ısınma ile tüm yıl boyunca farklı yoğunlukta polenler atmosferde tespit edilmektedir. Çayır, ağaç ve ot polenleri alerjiye yol açarlar. Halk arasında çiçek tozları olarak bilinen polenler, çiçekli bitkilerin çoğalmasına aracılık eden protein yapısında maddelerdir. Polen taneleri gözle görülemeyecek kadar küçük olup bir polen tozunda binlerce polen tanesi bulunabilir. En sık çayır poleni duyarlılığı ve buna bağlı alerjik nezle görülür. Havada en yoğun oldukları dönemler yaşanılan bölgenin bitki örtüsüne bağlı olmakla birlikte Nisan, Mayıs, Haziran aylarıdır. Polen sayıları soğuk yağmurlu günlerde düşük, sıcak ve kuru havalarda ve özellikle günün erken saatlerinde yüksek düzeyde bulunmaktadırlar” diye konuştu.
BURUN AKINTISI VE KAŞINTI GÖRÜLEBİLİR
Polenlerin vücuda solunan hava yoluyla alınması ile gelişen polen alerjilerinin alerjik rinokonjunktivit ve astım bulguları ile ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Ayşenur Kaya, bahar alerjisinde görülen belirtilerle ilgili şu bilgili paylaştı: “Alerjik rinitte sürekli nezle hali vardır. Hapşırık nöbetleri, burun akıntısı-tıkanıklığı, göz, burun, kulak ve boğazda kaşıntı, gözlerde sulanma, batma, yanma, şişme kızarıklık gibi belirtiler ortaya çıkar. Sinüzit, nazal polip, otit ve astım gelişme riski artar. Alerjenler küçük toz partikülleri halinde bronşlara ulaşarak astıma neden olur. Hastalar bu dönemde öksürük, hırıltı, hışıltı nefes darlığı ve göğüste tıkanıklık yakınmaları ile doktora başvururlar.”
YÜZDE 40’INDA SEBZE VE MEYVELERE ALERJİ GELİŞİYOR
Polen alerjili kişilerin yüzde 40’ında bazı taze sebze ve meyvelerin içerdiği alerjenlere karşı da duyarlılık gelişebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ayşenur Kaya, “Bu kişiler ağızda kaşıntı, dil ve dudakta şişme, boğazda sıkışma hissi tanımlarlar. Polen besin sendromu olarak bilinen bu tablo polen ve besinde bulunan alerjenler arasındaki benzerlikten kaynaklanır. Nadiren de olsa anafilaksi yani alerjik şok tablosuna yol açabilir. Bu nedenle polen alerji çeşidine bağlı olarak çapraz yapabilen besinler bilindiğinden alerji doktoru tarafından testler yapılarak bu tablo tespit edilmelidir. Polen alerjili bireylerde ürtiker, egzama gibi alerjik deri hastalıkları da astım ve rinit eşlik edebilir” ifadelerini kullandı.
DERİ PRİCK TESTLERİ TANI KOYMAYA YARDIMCI
Polen alerjisi tanısında ayrıntılı öykünün çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayşenur Kaya, şunları söyledi: “Tanıyı desteklemek amacıyla deri prick testleri, spesifik serum IgE düzeyi tayinleri yapılabilir. Alerjenlerden korunma tedavisi ile birlikte oluşan semptom ve hastalığın derecesine göre ilaç tedavisi çok önemlidir. Semptomatik tedavinin yanı sıra alerjiden tamamen kurtulmak için alerjen spesifik immünoterapi yapılabilir. Alerji aşısı olarak da bilinen bu tedavi dilaltı tablet şeklinde veya koldan aşı şeklinde uygulanır. Özellikle çocuklarda alerjik tablonun ağırlığı sonucu okul başarısı düşüklüğü veya sürekli nezle haline bağlı dikkat dağınıklığı varsa, hayat kalitesi bozulmuşsa, bulgular her yıl tekrarlıyorsa aşı alerjiyi sonlandırmak için çok iyi bir tedavi seçeneğidir.”
ALERJİ AŞILARI İHMAL EDİLMEMELİ
Çocuklarda bahar alerjisinin yetişkinlerle benzer seyrettiğini fakat özellikle burunlarındaki tıkanıklığın nefes almakta güçlük çekmelerinin ders ve sınav başarılarını etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ayşenur Kaya, “Büyüme ve gelişme çağındaki çocukların iştahını azaltabilir bu nedenlerle çocukların durumu daha farklıdır. Bu nedenle alerji aşılarını tavsiye ediyoruz” dedi.
UZUN KOLLU GİYSİLER GİYİLEBİLİR
Polen alerjisi olan hastaların dışarı aktivitelerini bahar aylarında iyi planlaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ayşenur Kaya, “Özellikle sabahları polenlerin yoğun olduğu saatlerde aktivitelerini azaltmalı, kuru ve rüzgârlı havalarda en aza indirmeliler. Gözlük, maske takılması ve özellikle uzun kollu ve bacaklı giysiler giyilmesi teması azaltmaktadır. Ayrıca eve gelindiğinde bu kıyafetler değişmeli ve duş alınmalıdır. Evde ve arabada polen filtreli klimalar kullanılmalıdır” açıklamasında bulundu.
BELİRTİLER COVİD-19’DAN OLDUKÇA FARKLI
Çocuklarda Covid-19 belirtileriyle bahar alerjisini belirtilerini nasıl ayırt edebileceğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ayşenur Kaya, “Covid-19 belirtilerini artık hepimiz biliyoruz. Covid-19 akut bir enfeksiyon ve ateş yapıyor. Kaşıntıdan ziyade boğazda, burunda yanma ve tıkanıkla seyreder. Bahar alerjisi ise burunda ve gözde kaşıntı, alerjik selam dediğimiz burnu kaşımakla, her yıl olup uzun sürmesiyle seyreder. Bu nedenle farkı çok açık bir şekilde anlayabiliriz” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.