Esenler Belediyesi, Niğde, Kayseri, Sivas, Trabzon, Çankırı, Siirt ve Bitlis gibi 22 şehrin 125 köyünü karış karış gezerek “Anadolu’dan Esenler …
Esenler Belediyesi, Niğde, Kayseri, Sivas, Trabzon, Çankırı, Siirt ve Bitlis gibi 22 şehrin 125 köyünü karış karış gezerek “Anadolu’dan Esenler” adlı bir belgesel dizisine imza attı. Memleket hasretini dindiren ve izleyenleri çocukluğuna götüren belgesel dizisinde, köylerin tarihi ve doğal güzellikleri, yöresel tatları, örf ve adetleri içleri ısıtan görüntülerle yöre sakinlerinin görüşleri ışığında izleyiciyle buluştu. Gelecek kuşaklara ata topraklarını yakından tanıtacak bu belgesel dizisi ile Anadolu’nun saklı kalmış güzellikleri yeniden ortaya çıktı. Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşen gala programında Dost Meclisi Grubu “7 Bölge 7 Türkü” konseriyle kulakların pasını sildi. “Gündüz Gece” adlı gezi programıyla Anadolu’yu köy köy gezen Türk halk müziği sanatçısı Kürşat, izleyicilere müzik ziyafeti yaşattı. Programda “Anadolu’dan Esenler” adlı belgesel dizisinin tanıtım filmi ise büyük beğeni topladı. Program sonunda dernek başkanlarına belgeseller teslim edildi.
GEÇMİŞTEKİ HATIRALARA DOKUNUYOR
Programda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım, projeyi çok beğendiğini belirterek “Herkes bu filmi seyredince kendi çocukluğundan bir kesit gördü, duygulandı, o günlere gitti. Orada yaşadıklarını film şeridi gibi kafasından geçirdi. Peki biz köyümüzü, memleketimizi, acı tatlı hatıralarımız olan bu yerleri niye bırakıp geldik? Çünkü daha iyi bir gelecek herkesin hakkı. Şimdiyse artık bizim doğumuzdaki ülkeler için Almanya biziz. Avrupa biziz. Onlar da bu tarafa doğru göç ediyor. Gitmesek de gelmesek de o köy bizim köyümüzdür. Artık o köylere gidiliyor, geliniyor çünkü köylerimizin yollarını yaptık. Yolları böldük, Türkiye’yi birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. AK Parti’den önce hatırlayın dernekler niye kuruldu? Her köyün derneği var. O zamanlar devletin eli oralara ulaşmadığı için para toplarlar, köy odası yapılır, fırın yapılır, yol yapılırdı. Köyün ne ihtiyacı varsa o yapılırdı. Devletin elinin uzanmasını beklemeden vatandaş dayanışmayla bu işler yapılırdı. Şimdi bunlar geride kaldı. Elhamdülillah devletimiz, hükümetimiz duyarlı. Ulaşmadığı, erişmediği yer yok. Değerli kardeşlerim bu proje çok güzel bir proje. Memleket hasretini gidermek için tasarlanmış güzel bir proje. Teknoloji artık çok gelişti. Köyünü görmek istediğinde burada çekilen filmleri izliyorsun. Çocuklarına izletiyorsun. Sadece Esenler’deki yüzbinlere hizmet etmek yetmiyor. Onların geçmişteki hatıralarına da dokunmak gerekiyor. Bunu da Tevfik Başkanımız akıl etmiş çok güzel yapmış tebrik ediyorum. Elinize, yüreğinize sağlık emeği geçen herkesi kutluyorum” diye konuştu.
DOĞDUĞUMUZ EVİ SEVMEK FITRATIN GEREĞİDİR
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu ise konuşmasında “Gerçekten filmi izlerken ciddi anlamda duygulandım. Allah insanı yaratırken bir fıtrat tayin etmiş. İşte fıtratın tezahürü bu dünyadaki nefesimiz. Nefesimizi aldığımız ve nefesimizin ilk sebayla buluştuğu alansa doğduğumuz yerdir. Onun içindir ki doğduğumuz evi sevmek fıtratın gereğidir. Her birimiz doğduğumuz evden valizimizi alıp çıktığımızda belki hüzünle çıktı, belki acılarla çıktık oradan ama hüzünle de çıksak gözümüz hep arkada o doğduğumuz toprağa bakarak yürüdük öyle değil mi? Efendimiz (SAV), Mekke’den hicrete zorlandığında Mekke’den çıkarken arkasına dönüyor ve diyor ki ‘Ey Kâbe! Vallahi yaratılmışlar içerisinde en çok seni sevdim. Eğer bu şehrin ahalisi beni sürmeseydi, ben buradan ayrılmazdım’ Gerçekten insana Allah’ın verdiği bu fıtratın gereği olarak doğduğumuz bu toprakların bize üflediği çok önemli bi ruh vardır” ifadelerini kullandı.
MEMLEKETİNDEN UTANAN DEĞİL GURUR DUYANLARDANIZ
Göksu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Memleketin neresidir derken memleketini söylemekten utananlardan değil memleketiyle gurur duyanlardanız. Esenler’e şöyle baktığımızda 30-35 yıllık bir tarihi var. Bu 30-35 yıllık tarihinde kimimiz Bayburt’tan, kimimiz Trabzon’dan, kimimiz Sivas’tan gelmişiz. Burayı kendimize vazgeçilmez bir yaşam alanı olarak belirlemişiz. Bu şehir bize gönlünü açtı. Bu şehir bize sevgisini açtı. Sevdasını verdi. Bu şehir bize evlat verdi, aş verdi, iş verdi, mekân verdi ve o doğduğumuz yerden doyduğumuz yere gelip artık burada yaşamaya başladık. Burası da bizim memleketimiz. 125 köyümüze giderek belki günlerce kalarak oradaki bütün kardeşlerimizle konuşarak oradaki bütün hatıraları kayda geçirerek dedik ki, hangi memleketin hangi köyüyse bir araya geldiğinde özlem ve hasret diyarına bir selam göndermek istiyorsa tuşa bastığında memleketine gitsin, izlesin görsün. Oranın o duygu zenginliğiyle beraber yeni bir duyguya yeni bir heyecana bürünsün” dedi.