Eyleme kızı Şeyma için katılan Nazlı Sancar, “Kızımın elinden kalemi alıp, silah verdiler. Kaçırılan kız çocukları dağlarda, mağaralarda şiddete …
Eyleme kızı Şeyma için katılan Nazlı Sancar, “Kızımın elinden kalemi alıp, silah verdiler. Kaçırılan kız çocukları dağlarda, mağaralarda şiddete ve tecavüze maruz kalıyor” dedi.
Kentte çocukları PKK tarafından kaçırılan aileler, 32’nci haftada da Cumhuriyet Caddesi’nde bir araya geldi. Aileler, ellerinde Türk bayrakları, çocuklarının fotoğrafları ve üzerinde ‘Dağları kurtlara, kuşlara bırakın’, ‘Çocuklarımızı istiyoruz’, ‘Anneler nöbette’, ‘Artık yeter, yakamızdan düşün’, ‘Çocuklarımız kimsenin piyonu olmayacak’ yazılı dövizlerle yürüyüş yaptı. HDP binasına kadar slogan atıp, yürüyen aileler için polis güvenlik önlemi aldı. Aileler, binanın önünde ‘Kahrolsun PKK, iş birlikçi HDP’ sloganları attı. Parti binasından yüksek sesle müzik açılmasıyla da eylem, engellenmeye çalışıldı. Müzik sesine tepki gösteren aileleri, polis sakinleştirdi.
‘SAVCI OLACAKTIN, HAYALLERİNİ ÇALDILAR’
Kızı Şeyma için eyleme katılan Nazlı Sancar, mücadelesinden vazgeçmeyeceğini söyleyerek, “Dağa kaçırılan kız çocukları dağlarda, mağaralarda şiddete, tecavüze maruz kalıyor. Hakkımız olan evlatlarımızı istiyoruz. 3 yıldır bu mücadeleyi veriyorum. Bu kadar gözyaşı döküyoruz, HDP milletvekilleri bir gün olsun gelip bir açıklama yapmıyor. Şeyma, kızım; hiç mi beni görmüyorsun, hiç mi beni duymuyorsun? Ne olur kızım gel, devlet güçlerimize teslim ol. Gel, kaldığın yerde hayatına yine devam et. Senin elinden kalemi alıp, silah verdiler. Savcı olacaktın, hayallerini çaldılar. Gel, teslim ol kızım” dedi.
‘SENSİZ YAŞAYAMIYORUM’
Eyleme kızı Ebru için katılan Musa Abalı ise “Kızımı 2015’te kaçırdılar. Kızım korkma, fırsatını buldun mu gel, güvenlik güçlerine teslim ol. Kimse sana bir şey yapmaz. Sonuna kadar senin için mücadele edeceğim” diye konuştu.
Oğlu Yetiş Mert için gözyaşı döken Saliha Mert de “1 yıl 2 haftadır bu eylemimiz devam ediyor. Anneler, babalar olarak bu mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Evlatlarımızı zor şartlarda büyüttük, oğlumu kaçırdılar. Oğlum küçükken çalışıyordu, aynı zamanda okuluna da gidiyordu. Oğlum kimsesiz kaldı, onların eline düştü. Yetiş oğlum beni duyuyorsan, yaşıyorsan, bana bir ses ver. Kimsesiz büyüttüğüm oğlumun ölüm haberini gönderiyorlar. Utanmıyorlar bunlar. Yaşıyorsan gel, teslim ol. Sensiz yaşayamıyorum” dedi. (