2022 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turunda A Milli Takım, Perşembe günü Portekiz’le karşılaşacak. Zorlu mücadele öncesinde Ay-Yıldızlı …
2022 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turunda A Milli Takım, Perşembe günü Portekiz‘le karşılaşacak. Zorlu mücadele öncesinde Ay-Yıldızlı ekibin teknik direktörü Stefan Kuntz açıklamalarda bulundu.
“90 DAKİKA BİR KEZ BİLE OYNAMAMIŞ”
Arda Güler‘in takıma çağrılmaması yönünde gelen eleştirelere yanıt veren Kuntz, “17 yaşındaki bir çocuğa bir uzman gibi neden takımda değilsin diye sorulmaması lazım. 90 dakika bir kez bile oynamamış bir oyuncuya neden kadroya alınmadın diye soruyorsun. Buna hazır olmayan birini sahaya sürmek hiç sorumluca olmaz.” dedi.
Stefan Kuntz’un açıklamaları şöyle:
“RONALDO, TAKIMI DOMİNE EDECEK KİŞİ”
“Portekiz gibi maça hazırlanırken, bilgi alış verişinde bulunmak her zaman iyidir. Aklımdan geçenlerle ilgili konuşmazsam, tartışma benim için de çok hoş olmayan bir şekilde gerçek dışı gidebiliyor. Ronaldo, bir takımda oynuyorsa, takımı domine edecek kişidir. Manchester United ya da başka bir takım olması önemli değil. Takımını ve arkadaşlarını önemseyen bir isim.
“ÖNEMLİ OLAN TAKIM RUHU”
Öncelikle önümüzde istatistikler var. Portekiz takımı, Ronaldo, kaç gol atmış. Toplamda kaç gol atılmış, FIFA sıralaması var. Kağıt üzerinde bir favori var ve bu Portekiz. Artık bugün oynayacağız. Buradaki performans çok önemli. Hakem ilk düdüğü çaldığı zaman, oyuncuların teker teker kalitesinin de üzerindedir, takım ruhudur. Sizin kazanma isteğiniz ne kadar yüksektir. Buna bakar birçok şey, bunu Real Madrid-PSG maçında gördük. Aynı kalitede olduklarını düşünecek olursanız, takım ruhuyla daha çok isteyen taraf kazandı.
“PORTEKİZ İÇİN KOLAY BİR MAÇ OLMAYACAK”
Oyuncuların, birey olduklarını unutmamamız gerekiyor. Portekiz’de oyuncuların Dünya Kupası’na gitme şansı var ve onlar için önemli. Ama bu da onlar üzerinde baskı yapıyor. Kimse buraya geleceğimizi düşünmüyordu o yüzden kaybedecek bir şeyimiz yok. Karşı taraf için kolay bir maç olmayacak. Onlar rahat çıkamayacaklar.Takım ruhunun giderek arttığını görüyorum. Letonya maçını kazandıktan sonra kendilerine güvenlerinin arttığını görüyorum. Takım ruhunun artışta olduğunu ve baskıya dayanabilme gücümüzün arttığını görüyorum. İyi bir maç olacağını düşünüyorum.
“AKLIMIZDA TEK BİR FİKİR YOK”
Portekiz’in maçlarını izledik. Bir araya geldik. Herkes aklından geçenleri söyledi ve bilgileri bir araya getirdik. Bununla en iyi stratejiyi ortaya koymaya çalıştık. Kafamızda bazı fikirler var. Mesela Ferdi’den bahsedeyim, o bana biraz daha taktik esneklik veriyor. Farklı bir pozisyonda oynadığını biliyoruz. Son derece eğitimli, harika bir oyuncu ama şimdi sakatlandı, bütün fikir gitti. Bu nedenle aklımızda tek bir fikir yok. En önemlisi ben takımımın kazanabileceğimizi inandığını biliyorum.
“ÖZGÜR BİR ÇOCUK GİBİ OYNAYACAKSINIZ”
Herkesin son dönemde iyi performans verdiğini görüyoruz ve enerji getiren genç oyuncularımız var. Çok fazla tecrübe ve düşünce üzerinden değil ama maça başladığınız zaman bir çocuk gibi oynamamız gerekiyor. Biliyorsunuz anneniz dersin var der ama sen topunu alıp futbol oynamak istersin. Dünyanın en güzel şeyi budur. Kalbinizde bu hissi ve heyecanı, Portekiz gibi maçta yaşayabilirseniz, bu çok önemlidir. Bir yandan konsantre olacaksınız, kafanızda kurmayacaksınız. Profesyonel oynayacaksınız ama özgür bir çocuk gibi o şekilde oynayacaksınız. Bunun birleşimine ihtiyacımız var.
“TELEFONU BIRAKINCA HERKES BİRBİRİYLE DAHA FAZLA KONUŞUYOR”
Maç planı, bir maçın yüzde 50, yüzde 60’ı. Kalan durum o anda sahada yaşananlarla ilgili, mental olarak o gücü sağlayabilmek. 4-5 kez aynı hata yapılabilir ama bu beşinci hatadan sonra nasıl durdurulacak? Ya da aynı şeyi kim deniyor, bu bir asist mi olacak, gol mü olacak? Tüm bunlar kafasından geçen önemli detaylar, tüm bunlar oyuncuların sahada yapması gereken şeyler. Ordudaki general gibi davranamazsınız ama oyuncularla konuştuğumuz zaman telefonu bırakınca herkesin birbiriyle daha fazla konuştuğunu gördük. Siz bana soru sorduğunuzda elimde telefon olsa bunun saygısızlık olduğu anlamına gelir. Biz deyemeklerde bir araya geldiğimizde, son yemeğini bitiren kişi karşımızdaki saygıyı gösteriyoruz. Ortak zamanı da faydalı olarak kullanabiliriz.
“SOSYAL GÖRÜŞMEYE ALIŞKIN DEĞİLLER”
Almanya’da genç takımlarla çalıştım, yeni jenerasyonu yakından tanıma fırsatı buldum. Bizim dönemimizde olduğu gibi sosyal görüşmeye alışkın değiller. Geçmişle karşılaştırıldığında iletişimin değiştiğini söyleyebilirim
“CESARETLE SAHAYA ÇIKABİLECEK BİR TAKIMIZ”
Kağıt üzerinde en büyük şansı tanıyacak maç planına ihtiyacımız var. Oyuncuları da bu maç planına inandırmak gerekiyor. Eğer sadece Portekiz’e karşı savunursanız, kazanamazsınız, buna inanıyorum. Pozisyon yaratabilecek oyuncularımız var. Ofansif olarak güçlüyüz, aynı zamanda savunmamız da iyi. Cesaretle sahaya çıkabilecek bir takımız. Çağlar’ı görüyorum mesela, onu geçmek, gol atmak kolay değil mesela.
